2002'den beri Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Ergenekon, Kafes ve Poyrazköy, tencere dibin kara, zıplayan ejderha operasyonları yapılıyor. Kamunun huzur ve düzenini sağlamak adına yapılan bu operasyonlarda ortak nokta milletin iradesine huzuruna kastedildi, temizlik yapıyoruz, bizim ilerlememize bunlar engel oluyor gerekçesidir. Millete; senin ekonomini huzurunu bozan şu operasyonlar bitsin, biraz daha sık dişini dendi. Önce Asker engel oluyordu, tam büyüyecektik ki şimdi de haşhaşiler önümüzü kesti. Bunların inlerine girelim Türkiye bundan sonra rahat edecek, demokratik ve ekonomik olarak gelişecek denildi. Zaman içinde operasyon yapanlara operasyon yapılmaya başlandı.Sonra Yargı operasyonları başladı, önceki HSYK sonraki HSYK karşılıklı ataklarla liste operasyonları başladı. Devamında Yargıtay da işin içine girdi. 160 kişilik yüksek yargı operasyonu derken o kurumlara yönelindi. Bak asıl sorun burada imiş. Bundan sonra her şey yoluna girecek bizi izlemeye devam edin denildi.Operasyonlarla TSK ve Yargı gibi devletin temel kurumları itibarsızlaştırıldı ve zayıflatıldı. Bu süreçte halkın yaşam kalitesi düşerken azınlıklarınki hiç olmadığı kadar artmıştır. Batı dünyası ve İsrail'in ise bütün istekleri karşılanmıştır. Ne hikmetse bu kadar operasyonlarda hiçbir dış bağlantı da tespit edilemedi. Büyük İsrail projesi sınırımıza dayandı. Bölücü başı ile ülkenin bölünme senaryoları konuşuluyor. Azınlıklar en geniş haklarını almakta. Yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızı kapan kapana. Bunlar nasıl operasyonlarsa, bu menfaat tabakasında hiç krize veya menfaatlerinde hiçbir duraklamaya yol açmadı. Millet dışında herkes bu operasyonlardan kazançlı çıkıyor. 2002 yılından beri huzur ve güven adına karşılıklı rövanşa dönüşen bu operasyonlardan sonra milletin refahının ve güvenliğinin artması gerekmez miydi? Peki, Türkiye'de huzur var mı? Terör örgütünün kimlik sorduğu bir ortamda güvenlik var mı? Vatandaşın borcunun 52 kat arttığı bu ülkede kalkınma olur mu? Milletin artık bu arkası yarın tiyatrosuna dur deyip sandıkta kendi operasyonunu yapma vakti gelmedi mi? Bu kararı vermek için halkımızın hangi duygu yoğunluğuna erişmesi gerekiyor? (Devam edecek)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021



















































































