logo
08 ARALIK 2025


Millet niye ikna edilir?

04.09.2006 00:00:00
"Ortadaki krizin adını koyalım: Bu Lübnan'a yönelik bir Amerikan-İsrail işgali." Bu sözler Noam Chomsky'ye ait. "Arap dünyası demokratik güçlerin dinci köktencilikle mücadelesinde bir yol ayrımında. Bizler demokratik güçlerin kazanmasını istiyoruz ve dolayısıyla Lübnan'a gidecek BM gücünün amacı Lübnan hükümetini güçlendirmektir."Bu sözler de İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema'nın. Gittikçe sonuca ve doğru noktaya yaklaşıyoruz. "Avrupa'nın Haçlı savaşları sekiz sefer boyunca devam etti. Görünen o ki, şu anda arkasında ABD ve İsrail'in bulunduğu Hıristiyan Avrupa, dokuzuncu Haçlı seferini başlatmakta kararlı. İlk Haçlı Seferi Papa'nın 1096'da Roma'dan Müslümanlara karşı yaptığı 'kutsal savaş' çağrısıyla başlamıştı. Bu seferin ve sonrasındaki ikinci seferin Fransız komutasında olması dikkat çekiciydi; üçüncüsü İngiliz komutasındaydı ve dördüncüsünde komuta tekrar Fransa'ya dönmüştü. Keza Fransa yedinci ve sekizinci seferlerin de komutasını üstlenmişti.Lübnan'a konuşlandırılacak çokuluslu gücün amacı, bölgeyi Batı çıkarları doğrultusunda şekillendirmek. Yeni bir Haçlı seferi geliyor."Bu paragraf da, Katar'da yayın yapan Vatan gazetesinin yazarı Ahmed Amrabi'ye ait. Bu minvalde yüzlerce yazı, yüzlerce örnek, yüzlerce alıntı göstermek mümkün. Dün İsrail'in Lübnan'da başlattığı işgal, bugün devam eden süreç, ve BM Barış Gücü Lübnan'a ulaştıktan sonra yaşanacakların dünyayı sürüklediği rota bu: Yeni bir Haçlı savaşı, yeni savaşlar, yeni katliamlar...Birilerinin dizayn ettiği yol haritası birebir tatbik ediliyor. Dünyanın İslam ve diğerleri olarak iki kampa ayrıldığı ve diğer kampın "Haçlılar" olarak işgal ve katliamlarına devam ettiği bir vasatta, yaşananları basiretli bir şekilde değerlendirme mecburiyeti bir kat daha artıyor.Türkiye, bulunduğu konum itibariyle bu savaşın tam merkezinde yer alıyor. Dikkat edin, 11 Eylül sonrasında ABD'nin başlattığı her savaş, Türkiye ile derin bağlantılara sahip. Afganistan, Irak, Filistin, Lübnan, önümüzdeki dönemde de İran ve Suriye...Savaş bizim etrafımızdaymış gibi görünse de, savaş tam anlamıyla içimizde. Top seslerini, roket atışlarını, uçaklardan atılan bombaların tahribatını duymuyor, güllelerle paramparça olan binaları ve kara kara duman bulutlarını görmüyor olabiliriz ama savaş meydanının orta yerinde öylece duruyoruz. Fokur fokur kaynayan Ortadoğu kazanında ateşe en yakın konumda biz varız. Bulunduğumuz konum, ateşi söndürebileceği gibi, körükleyebilecek potansiyele de sahip. İlk yanacak olan da olabiliriz, yananları kurtaracak olan da...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Risk ve menfaat ikiz kardeş gibidir. Hayat bir risktir, siyaset bir risktir, her şey risk ile iç içedir" diyor ya, işte Türkiye de öyle bir risk merkezinin içindedir ve o riskin kardeşi falan yoktur. Riskin tek dostu vardır; o da firasettir, basirettir, sağduyudur. Lübnan bataklığına mehmetçiği göndermenin altyapısını hazırlayıp, milletin gazını almak için söylenmiş bu "risk" açıklamaları, "menfaat", verilen sözler ve altına atılan imzaların peşinden ülkeyi risklerle dolu bir bataklığın içine sürükleme niyetinin izharından başka bir anlam taşımıyor. Ve bu açıklamalar aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın riskin gerçek dostundan yoksun olduğu acı gerçeğini bizlere duyuruyor. Başbakan Lübnan'daki riskin farkında ve işin acı tarafı bu işi bilerek yapıyor. Bilmeden yapmanın "cehalet" gibi geniş ve rahatlatıcı bir sıfatla izahı ve bahanesi varken, bilerek, farkında olarak yapmanın vebali, altından kalkılamayacak kadar ağır oluyor. Ve tarih o vebalin altından kalkanı kaydetmiş değil. Hele hele o bilerek yapılan iş, bir ülkeyi, bir bölgeyi, bir dünyanın kaderini etkileyecekse...Bugün çok önemli bir gün. AKP'li vekiller grup toplantısında Başbakan Erdoğan ve kurmayları tarafından "Lübnan'a asker gönderme" konusunda ikna edilecekler. Yarın da Meclis Genel Kurulu'nda bu önemli kararı oylayacaklar. Ve bizler de AKP'li vekillerin vicdanlarının ne kadar bağımsız olduğunu ve Türkiye'yi ateşe atıp atmama konusunda gösterecekleri samimiyeti test etme imkanına sahip olacağız. Düşünsenize, Başbakan Erdoğan ve ekibi, hem vekilleri, hem de milleti birşeylere ikna etmek için çabalayıp duruyorlar. Milletin ve vekillerinin ikna olmasını gerektirecek bir durum, ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olabilir mi? Sizlerin cevabını duyuyorum ama yarınki Genel Kurul toplantısında vekillerin o cevabı vermeyeceğinden ciddi anlamda endişe ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Alperen Polat / diğer yazıları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.