IMF ve AB'ye uyum yasaları adı altında Batıya tam teslimiyet içinde olan AKP hükümeti sonunda tarımı tamamen bitirdi.
Yapılan mitinglerde toplumumuzun yüzde 34'ünü oluşturan tarım kesiminin temsilcileri, AKP'nin uyguladığı politikalardan memnuniyetsizliğini ve AB'nin bu noktada çözüm olmayacağını açık açık ifade ettiler.
Peki çözüm nedir?
Hükümetimizin, ana muhalefetin ve genelde bütün partilerimizin hepsi AB ve IMF dışında çözüm sunmamaktadır ve 3 Kasım seçimleri açıklanan programlar ve sonrası yaşananlar bunun göstergesidir.
Gerek 3 Kasım seçimlerinde milli bir model ve çözüm sunan gerekse sonrası ekonomiye ve siyasete bakışıyla tutarlı bir yaklaşım sergileyen tek parti Bağımsız Türkiye Partisidir.
BTP'nin lideri Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin problemlerinin bize ait olmayan ithal programlarla değil, tamamen özümüze, kültürümüze, kısaca milli ve manevi değerlerimize uygun olan milli bir modelle çözülebileceğini ifade etmektedir.
Haydar Beyin ekonomik modeli, "Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Projesi"dir.
Bu proje bir bütündür. Projenin sadece bir bölümünü ele almak çözüme götürmez. Sınırlı yerimizden dolayı ben sadece tarımla alakalı bazı maddeleri aktaracağım ama projenin tamamını incelemenizi ve özümsemenizi tavsiye ederim. (Bakınız, www.btp.org.tr)
Şimdi Milli Ekonomi Modeli'nin tarım ile ilgili projelerine bir bakalım:
* Çiftçi daha tohumunu toprağa ekmeden yüzde 50 avans verilecektir.
* Çiftçi, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak, ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecek ve sübvanse edilecektir.
* Ülkemizdeki tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılarak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün grupları belirlenecektir.
* Toprağı olmayan köylüye, üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılması sağlanacaktır.
* Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir.
* Tarımın stratejik öneme haiz olduğu gerçeğinden hareketle yerli üretim dış pazarlardan korunacaktır.
* Coğrafya, iklim ve nüfus ile iç ve dış piyasa dengeleri göz önünde tutularak, tarım sektörünün üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve ARGE çalışmaları yapılacaktır.
* Çiftçiye tohum, gübre ve ilaç konularında yardım edilecektir.
* Çiftçilere sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacaktır.
* Atatürk'ün öncülüğünü yaptığı örnek tarım üretme çiftliklerinde modern tarım teknikleri ve ürün geliştirme yöntemleriyle çiftçiye örnek olacak çalışmalar yapılacaktır.
* Sanayileşme ve şehirleşmenin tarım arazilerini yok etmesi önlenecektir.
* Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir.
* Kuraklık,don, sel gibi doğal afetlere karşı 'ürün sigorta' sistemi getirilerek, çiftçilerin riskleri azaltılacaktır.
* Erozyon ve toprak kaybına karşı etkin önlemler alınacaktır.
* Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticinin yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecektir.
* Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünleri ' Dar Bölge Kalkınma Modeli' ile, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır.
* Tarımsal üretim merkezlerine, maliyetleri azaltmak için ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır.
* Ekostratejik komşularımızla (Orta Asya, Ortadoğu) tarım ihracatına daha fazla önem verilecektir.
* Yerli Gübre üretimine destek verilecektir.
* Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damlatma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacaktır.
* Jeotermal enerji ve güneş enerjisinden istifade edebilen bölgelerde seracılık yaygınlaştırılarak, her mevsim tarım üretimi yapılması sağlanacaktır.
* Yeni su kaynakları bulunarak, tarımın hizmetine sunulacaktır.
* Katma değeri yüksek olan hayvancılığın temel girdi kalemlerinden olan yem ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla, ilgili tarım ürünlerinin yeterli miktarda üretimi teşvik edilecektir.
* Ormanlarımızın işletilmesi bakımı ve korunması köylülere devredilecek, ormanların geliştirilmesi için yeni teşvik tedbirleri uygulanacaktır.
Milli Ekonomi Modelinde tarım kesimine düşünülen projeler sadece bunlarla sınırlı değildir. Annelerimize emekli maaşı bağlama, doğum parası, çocukları reşit olana kadar burs, 15-20 yıl vadeli faizsiz konut kredisi, faizsiz evlilik kredisi gibi devlet destekleri de ilave olduğunda köylülerimiz gerçekten "milletin efendisi" olacaktır.
BTP'nin tüketim kesimini ayağa kaldıracak olan projeleri tarım ürünlerine olan talebi de canlandıracak ve tarım kesiminin sırtı bir daha kolay kolay yere gelmeyecektir.
Bunlar hayal değil, sadece Prof. Dr. Haydar Baş'ın işin başında uygulayacağı projeler.
İşin başı böyle olursa sonundaki bereketi siz düşünün.
Yapılan mitinglerde toplumumuzun yüzde 34'ünü oluşturan tarım kesiminin temsilcileri, AKP'nin uyguladığı politikalardan memnuniyetsizliğini ve AB'nin bu noktada çözüm olmayacağını açık açık ifade ettiler.
Peki çözüm nedir?
Hükümetimizin, ana muhalefetin ve genelde bütün partilerimizin hepsi AB ve IMF dışında çözüm sunmamaktadır ve 3 Kasım seçimleri açıklanan programlar ve sonrası yaşananlar bunun göstergesidir.
Gerek 3 Kasım seçimlerinde milli bir model ve çözüm sunan gerekse sonrası ekonomiye ve siyasete bakışıyla tutarlı bir yaklaşım sergileyen tek parti Bağımsız Türkiye Partisidir.
BTP'nin lideri Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin problemlerinin bize ait olmayan ithal programlarla değil, tamamen özümüze, kültürümüze, kısaca milli ve manevi değerlerimize uygun olan milli bir modelle çözülebileceğini ifade etmektedir.
Haydar Beyin ekonomik modeli, "Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Projesi"dir.
Bu proje bir bütündür. Projenin sadece bir bölümünü ele almak çözüme götürmez. Sınırlı yerimizden dolayı ben sadece tarımla alakalı bazı maddeleri aktaracağım ama projenin tamamını incelemenizi ve özümsemenizi tavsiye ederim. (Bakınız, www.btp.org.tr)
Şimdi Milli Ekonomi Modeli'nin tarım ile ilgili projelerine bir bakalım:
* Çiftçi daha tohumunu toprağa ekmeden yüzde 50 avans verilecektir.
* Çiftçi, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak, ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecek ve sübvanse edilecektir.
* Ülkemizdeki tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılarak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün grupları belirlenecektir.
* Toprağı olmayan köylüye, üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılması sağlanacaktır.
* Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir.
* Tarımın stratejik öneme haiz olduğu gerçeğinden hareketle yerli üretim dış pazarlardan korunacaktır.
* Coğrafya, iklim ve nüfus ile iç ve dış piyasa dengeleri göz önünde tutularak, tarım sektörünün üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve ARGE çalışmaları yapılacaktır.
* Çiftçiye tohum, gübre ve ilaç konularında yardım edilecektir.
* Çiftçilere sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacaktır.
* Atatürk'ün öncülüğünü yaptığı örnek tarım üretme çiftliklerinde modern tarım teknikleri ve ürün geliştirme yöntemleriyle çiftçiye örnek olacak çalışmalar yapılacaktır.
* Sanayileşme ve şehirleşmenin tarım arazilerini yok etmesi önlenecektir.
* Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir.
* Kuraklık,don, sel gibi doğal afetlere karşı 'ürün sigorta' sistemi getirilerek, çiftçilerin riskleri azaltılacaktır.
* Erozyon ve toprak kaybına karşı etkin önlemler alınacaktır.
* Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticinin yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecektir.
* Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünleri ' Dar Bölge Kalkınma Modeli' ile, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır.
* Tarımsal üretim merkezlerine, maliyetleri azaltmak için ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır.
* Ekostratejik komşularımızla (Orta Asya, Ortadoğu) tarım ihracatına daha fazla önem verilecektir.
* Yerli Gübre üretimine destek verilecektir.
* Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damlatma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacaktır.
* Jeotermal enerji ve güneş enerjisinden istifade edebilen bölgelerde seracılık yaygınlaştırılarak, her mevsim tarım üretimi yapılması sağlanacaktır.
* Yeni su kaynakları bulunarak, tarımın hizmetine sunulacaktır.
* Katma değeri yüksek olan hayvancılığın temel girdi kalemlerinden olan yem ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla, ilgili tarım ürünlerinin yeterli miktarda üretimi teşvik edilecektir.
* Ormanlarımızın işletilmesi bakımı ve korunması köylülere devredilecek, ormanların geliştirilmesi için yeni teşvik tedbirleri uygulanacaktır.
Milli Ekonomi Modelinde tarım kesimine düşünülen projeler sadece bunlarla sınırlı değildir. Annelerimize emekli maaşı bağlama, doğum parası, çocukları reşit olana kadar burs, 15-20 yıl vadeli faizsiz konut kredisi, faizsiz evlilik kredisi gibi devlet destekleri de ilave olduğunda köylülerimiz gerçekten "milletin efendisi" olacaktır.
BTP'nin tüketim kesimini ayağa kaldıracak olan projeleri tarım ürünlerine olan talebi de canlandıracak ve tarım kesiminin sırtı bir daha kolay kolay yere gelmeyecektir.
Bunlar hayal değil, sadece Prof. Dr. Haydar Baş'ın işin başında uygulayacağı projeler.
İşin başı böyle olursa sonundaki bereketi siz düşünün.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024