(dünden devam?)
Faizi haram kılan bir dinin inananları ve faizin her türlüsünü ayaklarının altına alan bir Peygamberin ümmeti olarak faizin dini olan kapitalizme karşı gerek milletin gerekse; kimi Atatürkçü, kimi Milliyetçi, kimi Dindar kimi bilmem neci siyasilerin bu teslimiyeti acaba hangi mecburiyetin veya mağduriyetin sonucu! Cehalet mi yoksa ihanet mi?
Peygamber efendimizin Medine'ye hicretinden hemen sonra yaptığı ilk icraatın Medine pazarındaki Yahudi tüccarları pazardan çıkararak yerlerine Müslümanları yerleştirmek olduğunu görürüz! Peki, bunu neden yaptı?
Bir hadisinde, "Pazarınız sizin dininiz gibidir! Oraya yabancıları asla sokmayın" diyen Hz. Peygamber acaba ne demek istedi?
Yüce dinimiz İslam ve O'nun hak Peygamberi, tüm inananlara gerek fert gerekse toplum bazlı ekonomik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığı, siyasi bağımsızlığın ise milli ve manevi birliğin ve dirliğin ana sebebi olduğuna vurgu yapmaktadır.
Bugün küreselleşen dünyada, teknolojinin kontrolsüz bir şekilde hayatımızı esir aldığı, sosyal dokunun bozulduğu, cahiliye devrini aratmayan sosyal hastalıkların bireylere sirayet ettiği ve toplumu sardığı bir zamanda bizler, Allah'ın emrettiği şekilde helali haramdan ayıklayan iktisadi ve sosyal nizamı nasıl sağlayacağız?
Tarih tekerrür etmiş ve bu sosyal sancılar bir doğumu gerçekleştirmiştir: Milli Ekonomi Modeli!
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli (MEM) bizlere bazı gerçekleri, bazılarının da gerçek yüzlerini aşikâr etmektedir!
Nedir Milli Ekonomi Modeli; ihtiras ile ihtiyaç kavramını birbirlerine karıştıran kapitalizmin aksine, kaynakları sınırsız kabul eden, üretimin motorunun tüketim olduğunu ilan eden, fakirliği suç sayan bir sosyal devlet anlayışı olup, Allah'ın "mallarınızı Allah yolunda infak edin" emrine amade kılınmış bir iktisadi modeldir.
Vatandaşlık maaşı (bin TL), ev hanımı maaşı (bin 500 TL), çocuk maaşın (18 yaşından küçükler için 250 TL), işverenin sırtına kambur yapılmayarak ve devlet tarafından sübvanse edilmek kaydı ile her çalışan 5 bin TL asgari ücret?
Bu ve diğer sosyal devlet projeleri ile tüketim sınıfı desteklenerek büyütülecek, üretici kesime pazar, işsizlere de iş sahası açılmış olacak.
Şurası çök önemli; beşikten mezara her Türk vatandaşının ve dünya insanlığının açını, çıplağını, bekârını, yaşlısını, gencini, okumak isteyenini, iş kurmak isteyenini, çiftçisini, köylüsünü, hayvancısını, işçisini, memurunu vs birebir muhatap alan bu modelin müellifi Müslüman bir Türk'tür!
MEM; nasihat veya vaat değil, matematik dili ile kaleme alınmış, 9 uluslar arası sempozyum ile 50'ye yakın ülkeden 500'e yakın profesörün onayı ile tüm dünya insanlığının elinden alınan haklarını onlara iade eden, bu hakları halklara doya doya yaşatacak, kaynakların sınırlı olduğu yalanını ortadan kaldıran, kaynak savaşlarını bitiren ve Ehli Beyt'in bakış açısı ile Müslüman olana "dinde kardeşin", insan olana da "yaradılışta eşin" düsturu ile yaklaşan liyakatli bir iktisat modelidir.
Şimdi siz değerli halkımıza düşen bu modeli incelemek ve bir daha asla kapitalizmin silahşörlerine teslim olmamaktır!
Faizi haram kılan bir dinin inananları ve faizin her türlüsünü ayaklarının altına alan bir Peygamberin ümmeti olarak faizin dini olan kapitalizme karşı gerek milletin gerekse; kimi Atatürkçü, kimi Milliyetçi, kimi Dindar kimi bilmem neci siyasilerin bu teslimiyeti acaba hangi mecburiyetin veya mağduriyetin sonucu! Cehalet mi yoksa ihanet mi?
Peygamber efendimizin Medine'ye hicretinden hemen sonra yaptığı ilk icraatın Medine pazarındaki Yahudi tüccarları pazardan çıkararak yerlerine Müslümanları yerleştirmek olduğunu görürüz! Peki, bunu neden yaptı?
Bir hadisinde, "Pazarınız sizin dininiz gibidir! Oraya yabancıları asla sokmayın" diyen Hz. Peygamber acaba ne demek istedi?
Yüce dinimiz İslam ve O'nun hak Peygamberi, tüm inananlara gerek fert gerekse toplum bazlı ekonomik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığı, siyasi bağımsızlığın ise milli ve manevi birliğin ve dirliğin ana sebebi olduğuna vurgu yapmaktadır.
Bugün küreselleşen dünyada, teknolojinin kontrolsüz bir şekilde hayatımızı esir aldığı, sosyal dokunun bozulduğu, cahiliye devrini aratmayan sosyal hastalıkların bireylere sirayet ettiği ve toplumu sardığı bir zamanda bizler, Allah'ın emrettiği şekilde helali haramdan ayıklayan iktisadi ve sosyal nizamı nasıl sağlayacağız?
Tarih tekerrür etmiş ve bu sosyal sancılar bir doğumu gerçekleştirmiştir: Milli Ekonomi Modeli!
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli (MEM) bizlere bazı gerçekleri, bazılarının da gerçek yüzlerini aşikâr etmektedir!
Nedir Milli Ekonomi Modeli; ihtiras ile ihtiyaç kavramını birbirlerine karıştıran kapitalizmin aksine, kaynakları sınırsız kabul eden, üretimin motorunun tüketim olduğunu ilan eden, fakirliği suç sayan bir sosyal devlet anlayışı olup, Allah'ın "mallarınızı Allah yolunda infak edin" emrine amade kılınmış bir iktisadi modeldir.
Vatandaşlık maaşı (bin TL), ev hanımı maaşı (bin 500 TL), çocuk maaşın (18 yaşından küçükler için 250 TL), işverenin sırtına kambur yapılmayarak ve devlet tarafından sübvanse edilmek kaydı ile her çalışan 5 bin TL asgari ücret?
Bu ve diğer sosyal devlet projeleri ile tüketim sınıfı desteklenerek büyütülecek, üretici kesime pazar, işsizlere de iş sahası açılmış olacak.
Şurası çök önemli; beşikten mezara her Türk vatandaşının ve dünya insanlığının açını, çıplağını, bekârını, yaşlısını, gencini, okumak isteyenini, iş kurmak isteyenini, çiftçisini, köylüsünü, hayvancısını, işçisini, memurunu vs birebir muhatap alan bu modelin müellifi Müslüman bir Türk'tür!
MEM; nasihat veya vaat değil, matematik dili ile kaleme alınmış, 9 uluslar arası sempozyum ile 50'ye yakın ülkeden 500'e yakın profesörün onayı ile tüm dünya insanlığının elinden alınan haklarını onlara iade eden, bu hakları halklara doya doya yaşatacak, kaynakların sınırlı olduğu yalanını ortadan kaldıran, kaynak savaşlarını bitiren ve Ehli Beyt'in bakış açısı ile Müslüman olana "dinde kardeşin", insan olana da "yaradılışta eşin" düsturu ile yaklaşan liyakatli bir iktisat modelidir.
Şimdi siz değerli halkımıza düşen bu modeli incelemek ve bir daha asla kapitalizmin silahşörlerine teslim olmamaktır!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Doğan / diğer yazıları
- Aramak, erdem bulmak sorumluluktur / 21.06.2024
- Davet / 03.06.2024
- Algı yönetimi / 04.05.2023
- Küçülen insanı yüceltmek! / 09.04.2022
- Empati / 07.04.2022
- ‘Baba’ devlet! / 05.04.2022
- Her doğum bir tecellidir! / 01.04.2022
- Sözüm esnaf kesimine! / 28.01.2022
- İlm-i siyaset’te laiklik! / 18.09.2021
- Özgürlük mü esaret mi? / 11.09.2021
- Davet / 03.06.2024
- Algı yönetimi / 04.05.2023
- Küçülen insanı yüceltmek! / 09.04.2022
- Empati / 07.04.2022
- ‘Baba’ devlet! / 05.04.2022
- Her doğum bir tecellidir! / 01.04.2022
- Sözüm esnaf kesimine! / 28.01.2022
- İlm-i siyaset’te laiklik! / 18.09.2021
- Özgürlük mü esaret mi? / 11.09.2021