(dünden devam…)
İnebolu Müftüsü Ahmed Hamdi Efendi:
İnebolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına yardımcı olan Ahmed Hamdi Efendi, camilerde Kuvva hareketine destek toplamak için vaazlar vermiştir. Nurettin Peker, Müftü'nün gayretlerini şöyle aktarır: "… 1 Haziran 1921 günü camide Müftü Ahmed Hamdi Efendi, her Cuma namazından sonra yaptığı gibi bugün de Çarşamba olduğu halde öğle namazından sonra kürsüde Kuvva-yi Milliye'yi övüyor; iskeleye gelen silah ve cephaneleri boşaltmanın, taşımanın sevabından bahis ile vaaz ediyordu… Müftü (Ahmed) Hamdi kürsüden yüksek sesle, 'Ey ahali, çarşıyı kapayın, camileri kapayın, haydi peşime düşün' deyip camiden cüppesiz fırlayınca; camilerden, dükkanlardan çıkan halkın koşuştuğu; dükkan, kahve, mağaza kepenklerinin bir gürültü sağanağı halinde kapandığı; hastası, sağlamı, eli ayağı tutanın Müftü'nün peşine düşerek tekbirler ve tehlillerle yalıya yürüdüğü görüldü.
Müftü Ahmed Hamdi Efendi ile ihtiyar kayıkçılar, kahyalar, dükkancılar yanaklarından, sakallarından terler akarak çalışıyorlar, peş peşe karınca gibi taşınıyor; sandıklar, denkler omuzdan omuza uçuyor ve bu ateşli iman ve millî gayretler vapurlar, kayıklar, yalılar boşalıyordu. Bu mucizeyi seyreden subaylar, kumandanlar, memurlar, İstanbul'dan gelmiş yerli, yabancı yolcular, Türk milletinde bu yurtseverlik oldukça dipdiri ayakta duracağına inanıyorlar ve yabancılar fotoğrafla resim çekerken Türkler de gözyaşları içinde yardıma katılıyorlardı…" (Nurettin Peker, İstiklal Savaşı, İnebolu ve Kastamonu Havalisi, Gün Basımevi, İstanbul, 1955, s.328).
İzmir'in İşgali Sonrası Karadeniz'in Savunmaya Geçmesi:
Esasen, Trabzon'dan işgale karşı yükselen ilk ses, Mondros sonrasında, 18 Kasım 1918'de, Meclis-i Mebusan'da Trabzon Mebusu olarak vazifeli Hafız Mehmet Bey'den gelmiştir. Yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Birçok yerler işgal olunuyor ve Dışişleri Bakanı henüz nerelerin işgal ediliğini bile bilmiyor. Bu pek garip bir gerçektir. Mütarekenin bugünkü gibi uygulanması halinde memleketin askeri işgal altına girmekte olduğunu görmüyorlar ve bunu tetkik edip gerekli teşebbüslerde bulunmuyorlar. Mütarekenin uygulanmasında bu kadar müsamaha gösteren bir hükûmet, yarın barış masasında acaba ne dereceye kadar haklarımızı koruyabilecektir. Hükûmetler mağlup olurlar fakat vatanın müdafaası sonunda bir millet ölse bile namusu ile şerefi ile ölür." (Mahmut Goloğlu, Millî Mücadele Tarihi: Erzurum Kongresi, Nüce Matbaası, Ankara, 1968, s.7).
Sakarya savaşı esnasında; "… Hafız Mehmet Bey, Ankara'ya dönerek Trabzon havalisinde bin gönüllünün toplanması için Başkomutanlığa başvurmuş, Sakarya savaşının sürdüğü bir sırada Mustafa Kemal Paşa'ya birbiri peşi sıra telgraf çekmişti. İlk telgrafta şöyle yazmıştı: "Biz burada Sakarya muharebesini endişe ile takip ediyoruz. Cengaver gençlerden mürekkep milis bir alay teşkil etmekteyiz. Bu alayı İnebolu'ya kadar denizden nakil için her türlü vesaiti buluruz. İnebolu'dan Ankara'ya nakli için de gereken vesaiti temin buyurmanızı…" (Şükrü Ali Ögel, "Millî Mücadele Sırasında Atatürk'ten Birkaç Hatıra", Türk Kültürü Dergisi, Sayı 25, Ankara, 1964, s.55)." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk). (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020