An"kara'da 29 Ekim 1919 tarihinde Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. Hoca Rıfat Efendi Başkanı seçildi. Mondros'un imzalanmasının hemen ardından 19 Ocak 1919 tarihinde iki İngiliz subayı Ankara'ya gelmiştir. Aynı günlerde bir de Fransız subayı şehirde görülmüştür. O günün şartlarında 20. Kolordu merkezinin Ankara'ya taşınmasının etkisinin yanı sıra, Ankaralıların Rıfat Hoca ile giriştikleri mücadele düşmanın şehri terk etmesine sebep olmuştur.
Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasından önce, İzmir'de olduğu gibi din adamlarının başlattığı millî heyecan Ankara'da bir din adamı ile, Rıfat Efendi sayesinde görülmüştür. 21 Mayıs 1919'da düzenlenen miting sonrasında Rıfat Efendi başta olmak üzere, miting heyeti İtilaf Devletleri'nin İstanbul'daki yetkililerine şu telgrafı göndermiştir: "Sonunda felaket olacağına kani bulunduğu meşum harbe aleyhtar olduğunu yüzbinlerce firarisi ile millî bir sûrette ispat etmiş masum Osmanlı milletinin temiz alnına sürülmüş teçhil ve taktil fecaiinin faillerini içinden atarak adaletin pençesine ve kanunlara teslim etmekte ve bu sûretle de masumiyetini ispata çalışırken, tabiyyet vazifelerine müdrik olmayan bazı şahısların Yunan emeline alet olup, İzmir ve havalisindeki Rum vatandaşlarımızı tahrik neticesinde meydana getirilen, hazmı kabul edilemeyen tecavüz ve tahrikleri sinesine çekerek, sulh konferasınca hakkımızda adilane bir karar verileceğini beklerken, ister mütarekenin 7. maddesine müsteniden olsun, ister ilhak manasında olsun, İzmir ve havalisi gibi Anadolu'muzun tenkış-i bahriyesini teşkil eden bir vilayetimizin özellikle orada gayrimeşru olarak özel istekleri bulunan bir devletin askeri tarafından işgali, Reis Wilson'un prensipleri dahilinde hürriyet ve adaletin mazlum milletlere tatbikini esas ittihaz eden sulh konferansının dahi emel ve niyetine büsbütün muhalif olduğu gibi Anadolu'muzda kavga ve kargaşalık meydana getireceğinden asayiş endişesiyle İzmir'imizin de işgal edildiğine kani olarak, bu işgalin galip müttefik devletlerce yapılmasını isteyerek zaten dört seneden beri kanayan kalplerimizin yaralarının artmasına meydan verilmemesini istirham ederiz." (21 Mayıs 1919 tarihli Yeni Gazete'de çıkmıştır).
Bundan sonra Ankara tam mânâsıyla mücadeleye dahil olmuş, hatta Rıfat Efendi ve diğer manevî zevat alaya yazılmıştır. 7 Ekim 1919 tarihli irade-i millîye nüshasında şu yazar: "Evvelki günkü mitingden sonra Müftü Efendi hazretlerinin delalet ve irşadıyla, ihtiyaç görüldüğü takdirde meşru haklarımızı müdafaa için millî bir alayın teşkili tensip edilmiş, Müftü Rıfat Efendi Hazretleri alaya nefer sıfatıyla yazılmasını istemiş, vukû bulunan teklif üzerine alayın fahri komutanlığıyla sancaktarlığını kabul ettiği gibi, ulemadan Hacı Atıf Efendi Hazretleri de alayın müftülüğünü ve Hacı Bayram Hatibi Hafız Mehmet Efendi birinci taburun imamlığını üzerlerine almışlardır. Buna müteakip ileri gelenlerden, yedek ve emekli subaylar büyük bir istekle komisyona müracat ile kaydolunmaktadırlar. Hükûmet memurlarının pek çoğu bu alaya gönüllü yazıldıkları gibi, Ankara ilçelerinden gelen telgraflardan muhterem halkın ve ileri gelenlerin mahallerinden aynı teşkilatı yapmaya başladıklarını bildirmişlerdir." (Sarıkoyuncu, 2002, c.1, s.145-146)." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk). (devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020