Geçtiğimiz akşam BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Fatih Altaylı'nın programına katıldı.
Sizi bilmem ama doğrusu ben duymak istediklerimi duydum.
Bir hareketin yaşaması ve büyümesi için gerekli olan şeyin misyon değil, vizyon olduğuna inananlardanım.
Misyon kişiler ile kaimdir.
Aralarından birileri fire vermeye başladığında ortada hareket, parti, dernek vs. hiçbir şey kalmaz ve tehlike çanları çalmaya başlar.
Bugün şahidi olduğumuz sık sık parti değiştirenler; kimin arabasına binerse onun türküsünü çığıranlarda olduğu gibi…
Oysa vizyon, hareketin gerçek amacıdır ve bundan ödün verilmez ise sizi hedefe götürür.
Sevgili Hüseyin Baş, Haydar Hoca'dan devraldığı görevi, parti vizyonuna uygun, bütünün bir parçası, bir bireyi olarak sürdürüyor.
Hem de kişiler ve olaylar karşısında ödün vermeden…
***
Bugünkü liderlerin hiç birisi 2023'ten öteye gidememiş iken, kendisi 2040'lı yıllardan bahsediyor. Dolayısı ile insanların kendisini anlayabilecekleri, yaşlı ve bağnaz siyasetçilerin oyun dışı kalacağı yılları işaret ediyor.
Mevcut iktidarın varlığının devam sebebi sürekli olarak Cumhuriyetin 100. yılını hedef olarak göstermesi, gelecek planlarını tamamen buna endekslemesindendi.
Oysa yıl dediğiniz çok çabuk geçiyor. Dün olanlar bugün hayatımızda yoklar. Yarın ise bugün olanlar yaşantımızda olamayacaklar. Belki biz de olamayacağız ama çocuklarımıza bir hedef göstermemiz ve tarih belirlememiz, lider sunmamız gerektiğinde bugünden yarına bir tercih yapabileceğiz.
Siyaset; eğer bir makinenin dişlileri gibi aynı insanlardan oluşur ise aralarından birisi çürüğe çıktığında işlev dışı kalır. Hareket kabiliyeti azalır. Oysa aynı hareketin içinde, aynı hedefe yürüyen pek çok kimse olursa makinenin parçaları zarar görse bile yerine bir yenisi görevi üstlenir.
***
Sevgili Hüseyin Başkan, Türk siyasetinde gençliğin nefesi, sözü ve ortak paydası olmaya devam ediyor. Her ne kadar yaşlı siyasetçiler görmezden geliyorlar ise, bu gençlerden korkmakta olduklarının müspet göstergesidir.
Vatandaş olarak bize düşen görev, antenlerimizi açarak bu genç insanlardan oluşan kitleleri takip etmek, yapmak istediklerini anlamaya çalışmak, alışılmış vaazlarda bulunan yaşlı siyasetçilerden uzaklaşmak, ülke meselelerine genelin menfaati çerçevesinde bakmak olmalıdır.
Altılı masa, yok Cumhur İttifakı gibi oluşumlara bir karşı ittifak çalışması içinde olmadığını belirtmesi, kendine ve oluşturulan vizyonda takipçilerinin nasıl bir birlik ve beraberlik içinde olduğunu ifade etmesi bakımından önem taşıyor.
Önümüzdeki dönem kim iktidar olursa olsun, harcayacak bir yirmi yılımız daha olmadığını; aksine kaybettiğimiz o yirmi yılı geri alacak atılımlara ihtiyaç olduğunu unutmamalıyız. Hoş, bugünkü konjonktürde böyle bir lider ve vizyona sahip başka bir partinin olmaması, kadrodan çok kişi odaklı siyasetin yaygın olması önümüzdeki yılların da farklı sorunlar ile boğuşarak geçeceğinin habercisi…
Ancak; hakkını vermek lazım ki, sevgili Hüseyin Baş; babasının çizdiği rotada emin adımlar ile ilerlemeye, partisini dinci bir parti gibi görenlere ve gösterenlere gerek Atatürkçü ve halkçı söylemleri ile karşı cevaplarını¸ halkın içinden çıkıp gelmiş, onurlu bir Türk genci olarak vermeye, mesajını yaymaya devam ediyor.
Bekleyelim görelim bakalım. Önümüzdeki günler bize neler gösterecek?
- Gözyaşı… / 27.12.2023
- Yazmak, yaşamaktır… / 23.12.2023
- Haydar Hoca'yı unutmayın / 02.12.2023
- Öğretmenim… / 23.11.2023
- Bir zeytin öyküsü… / 11.11.2023
- Yağmur mevsimi… / 07.11.2023
- Çocuk! / 05.11.2023
- Deprem gerçeği / 01.11.2023
- Cumhuriyet anlayışı / 28.10.2023