Muharrem ayı hicri takvimin birinci ayıdır ve Cenab-ı Hakk'ın haram kıldığı dört aydan birisidir.
Maneviyatı yüksek, Allah'ın insanoğlunu affetmek için vesile kıldığı haram aylardan olan Muharrem ayına girmiş bulunmaktayız. Bu günlerin hayırlara vesile olmasını sağlık, huzur, bolluk, bereket, birlik ve beraberlik getirmesini dilerim.
Bereketi ve rahmeti bol olan Muharrem ayı orucunu eda etmeye başladık. Allah tutulan oruçları kabul ve makbul eylesin.
Buradan hareketle muhabbeti ve bereketi bol olan Muharrem ayında oruç tutmanın faziletiyle ilgili Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
Ebu Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre,"Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın Muharrem ayı orucudur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise gece namazıdır."
İmam Ali Efendimiz, "Ben Peygamber Efendimizin yanında otururken bir adam 'Ey Allah'ın Elçisi! Ramazan ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı emredersin?" diye sordu.
Peygamber Efendimiz, "Ramazan'dan sonra oruç tutacaksan Muharrem ayında tut. Çünkü o Allah'ın aylarından ilk aydır. O ayda bir gün vardır ki o günde Allah bir toplumun tövbesini kabul edip bağışlamıştır. Başka bir toplumu da affedip bağışlayabilir" buyurmuştur.
Muharrem ayı, Allah'ın haram kıldığı aylardandır.
Haram aylar hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü hükmünde (ve Levh-i Mahfuz'da yazılı olduğu), ayların sayısı on iki ay olup bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru din budur." (Tevbe, 36).
Ramazan orucu farz, Muharrem orucu sünnettir
Ramazan orucu farz kılınmış iken, Muharrem orucu da sünnettir. Peygamber Efendimiz Ramazan orucu Allah tarafından emredilmeden önce Muharrem orucunu tutar ve tuttururmuş. Daha sonra Ramazan orucu farz olunca Muharrem orucunu "İsteyen tutsun istemeyen tutmasın." diyerek serbest bırakmıştır. Kısacası bütün Müslümanların iki orucu da tutması gerektiğinin altını çizerim.
Allah, insanoğlunun günahlarını bağışlamak için vesileler kılmıştır. Haram aylarda bu manevi iklimin zirve noktasıdır. Bizleri Allah'a yaklaştıran vesilelerin çok fazla olduğu aylar ve günlerdir.
Kurtuluşumuza Allah'ın vesile kıldığı bu zamanlar maneviyatımız için bulunmaz bir nimettir. Bu nimetten faydalanmasını bilelim. Peygamber Efendimizin devr-i saadetlerinden bu yana Müslümanların kurtuluşuna, tövbesine, affına, ibadetine, kardeşliğin teminine ve dinin ihyasına vesile olan özel zamanlardır.
Muharrem orucunda Hz. Hüseyin Efendimizin susuz bir şeklide şehid edildiği için kana kana su içilmez, kurban kesilmez, tıraş olunmaz, eğlenceler yapılmaz. İftarın ardından Ehl-i Beyt-i ve Kerbela olayını anlatan kesitler anlatılır. Kitaplar okunur, deyişler söylenir, mersiyeler düzülür. Oruç sonunda kurban kesilir ve aşure yapılıp ev ev dağıtılır. Kurban kesilmesi ve aşure Kerbela'da İmam Zeynel Abidin'in kurtulması ve Ehl-i Beyt soyunun devam etmesinden dolayıdır.
Muharrem'in 10. gününde 61. hicret yılında İmam Hüseyin Efendimiz 56 yaşında iken Kerbelâ'da lanet Yezid tarafından şehit edilmiştir. Peygamber Efendimizin Ümmi Seleme annemizin evinde bizzat haber verdiği bu yürekleri yakan olay, İmam Hüseyin Efendimizin cennet gençlerinin şahı olma şanına yüceltmiştir. Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır.
Diğer taraftan Peygamberimizin ciğerparesi İmam Hüseyin Efendimize bu zulmü yapan zalimlere hak ettikleri cezayı Allah'ın en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Fakat o masumların yasını tutmak ve ağlamak her Müslüman'ın yerine getirmesi gereken vazifesidir.
İmam Sâdık Efendimizden şöyle rivayet edilir: "İmam Hüseyin'in (a.s.) başına gelenler dışında hiçbir musibete ağlamak yakışık almaz. İmam Hüseyin'e göz yaşı dökmenin, yas tutmanın çok büyük faziletleri ve sevabı vardır."
Yas tutmanın ve göz yaşı dökmenin faziletleri Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın İmam Hüseyin eserinde yer verdiği şu hadiste gizli olduğu kanaatindeyim, "Müslümanların kalbinde İmam Hüseyin Efendimizin şahadeti hakkında sonsuza kadar sönmeyecek bir hararet vardır." (İmam Hüseyin, Prof. Dr. Haydar Baş).
Yani, Peygamber Efendimizin oğlunun yasına ağlamak Cenab-ı Hakk'ın isteği olduğu ortadadır.
Bu duygu ve düşüncelerle Muharrem ayının Türk milletine ve Müslüman âlemine sağlık, birlik, dirlik, kardeşlik ve hayırlar getirmesini Allah'u Teâlâ'dan dilerim. Bu vesile ile Müslüman âleminin tuttuğu oruçların Allah katında kabul olmasını niyaz ederim.
Muharrem ayını hakkıyla idrak edip Rabbimizin razı olacağı şekilde geçirmeyi hepimize lütfeylesin. Aşure gününe kavuşmayı nasip eylesin.
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Fenerbahçe’nin masası yoktur, sahaları vardır / 29.11.2023
- İsrail maşadır / 08.11.2023
- Cumhuriyet vatanımızın teminatıdır / 29.10.2023
- Mumsöndü ibadettir / 25.10.2023
- Andımız İslam ahlakıdır / 19.10.2023