Geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da gerçekleştirilen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 6. Olağan Kongresi muhteşem oldu. Delegelerin yanı sıra onbinlerce BTP sevdalısının hınca hınç doldurduğu Kongre salonunda coşku hiçbir zaman eksik olmadı.
Genel Başkan yardımcılarının yaptığı konuşmalarda, gündemin sıcak konuları değerlendirildi, ülkemizdeki ve bölgemizdeki sorunlar masaya yatırıldı ve bu sorunlara BTP'nin çözümleri dile getirildi.
Ender Karabulut'un, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarihi tespitlerine yer verdiği sunumu ise oldukça etkileyiciydi. Sayın Baş'ın 30 yıl önce söyledikleri, hem de her konuda çıkmıştı ve Sayın Baş tüm tespitlerinde her zaman haklıydı. Karabulut, bunu bizzat görsel olarak önümüze koydu.
Ve Grup Nefes? Hayri Baş'ın başkanlığında, kalabalık bir ekiple sahneye çıkan Grup Nefes, birbirinden güzel kahramanlık türkülerini, mükemmel bir uyum içinde, coşkulu bir şekilde icra etti.
Kongre'nin final konuşmacısı elbette ki Bağımsız Türkiye'nin mimarı; dünyanın tek ekonomik çözümü olan Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi; dünyaya barış, huzur, kardeşlik getirecek, savaşları son bulduracak Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinin sahibi; İslam dünyasındaki bütün işgal planlarını devre dışı bırakacak, İslam dünyasını tek bilek tek yürek yapacak, bütün fitneleri bertaraf edecek dünyada tek Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi, milletimizin ve insanlığın model gençliği, İcmal Gençliği'nin hamurkarı BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Sayın Baş, konuşmasına millete ve de siyasilere sitemle başladı.
Vatandaşların, seçimlerde oylarıyla iş başına getirdiği siyasilerden hiçbir şey beklemediğini, siyasiler de uyguladıkları yanlış icraatlarla ülkeyi kan gölüne çevirdiklerini ifade eden Sayın Baş, yaşanan bu karanlık tablo karşısında vatandaşın asla ayıkmadığını, hesap sormadığını belirtti.
Milletin seçtiği, fırsat verdiği siyasilerin ise, milletin sırtını giydirmek, karnını doyurmak mecburiyetinde olduğu halde ne aştan ne de işten bahsettiklerini ifade eden Sayın Baş, iş ve aşın ancak Haydar Baş'la mümkün olacağını vurguladı.
Prof. Dr. Baş, siyasilerin yıllarca terörü mermiyle halletmeye çalıştıklarını ama bundan önce yapılması gerekenler olduğunu belirttikten sonra, terörü çözmek için önce Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projelerini hayata geçireceklerini, vatandaşların iş ve aş problemlerini, eğitim ve sağlık sorunlarını baba devlet anlayışıyla çözeceklerini, devletle milleti yeniden barıştıracaklarını, o güveni sağladıktan sonra hala terörde ısrar eden varsa onun cezasını vereceklerini ifade etti.
Dikkat ederseniz bugün siyasilerimiz vatandaşa hizmet etmeyerek, onları işsiz aşsız bırakarak terörün vatandaşları, gençleri sömürmesine kapı açmakta, vatandaşla gerçek terörün ayırt edilmediği bu puslu ortamda da silahlı bir terörle mücadele yöntemi yürütmektedir. Böyle bir terörle mücadelede, terörist olmayanlar da zarar görür, terör daha da palazlanır ve asla bitirilemez.
Prof. Dr. Baş, gündemde olan başkanlık sistemi ve dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda da çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
"Başkanlık sistemi maalesef bu milletin ayrılığı için biçilmiş bir kaftandır" tespitinde bulunan Sayın Baş, başkanlık sisteminin milletin karnını doyurmayacağını, sırtını giydirmeyeceğini ifade ettikten sonra "Sayın Cumhurbaşkanım beni dinler bu yoldan vazgeçerse, en hayırlı hizmeti bizzat kendine yapar ama dinlemez sen de kim oluyorsun derse ben de 'kendi düşen ağlamaz' derim" dedi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması hususunda da, bunun sonunda büyük bir tehdit gördüğünü, bu işin terörü organize edenleri memnun ettiğini, daha büyük kavgaların fitilini ateşleyeceğini, bunun bilerek oynanan büyük bir oyun olduğunu ifade etti.
Ayrıca Sayın Baş, Ehl-i Beyt Külliyatı ve panelleriyle, ülkemizde ve bölgemizde çıkartılmak istenen mezhep savaşlarının önüne geçtiklerini belirtti.
Kilis'te yaşananların Büyük İsrail koridorunun tamamlanması için yapıldığını, bu tespitin üstünü örtmeye çalışanların İsrail'in avukatlığını yaptığını vurguladı.
Siyasi iradenin sıkıştığında hep gündeme taşıdığı laiklik konusuna da değinen Sayın Baş, laikliğin dinsizlik olmadığını belirterek neyin laikliği ihlal ettiğini neyin etmediğini örneklerle ortaya koydu. Bu manada bir öğretmenin, "Allah başınızı örtmenizi emrediyor" demesinin ya da bir hakimin namaz kılmasının laikliği ihlal etmediğini belirterek laikliği dinsizlik olarak tanımlayıp hem bundan rant devşirenlere hem de bu fitneyle devlet ve milletin arasını açmaya çalışanlara tokat gibi cevap verdi.
Her yönüyle mükemmel, ölçü dolu, çaresizliği değil, çareyi ortaya koyan, zifiri karanlığa ışık tutan, her karesinde çözümün konuşulduğu, sunulduğu tarihi bir kongreye şahit olduk.
Tüm delegelerin oyunu alarak yeniden genel başkan olan Prof. Dr. Haydar Baş'ı yeniden tebrik ediyoruz. İnşallah Cenab-ı Hak en kısa zamanda O'nu başbakan olarak görmeyi de bizlere nasip eder.
Genel Başkan yardımcılarının yaptığı konuşmalarda, gündemin sıcak konuları değerlendirildi, ülkemizdeki ve bölgemizdeki sorunlar masaya yatırıldı ve bu sorunlara BTP'nin çözümleri dile getirildi.
Ender Karabulut'un, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarihi tespitlerine yer verdiği sunumu ise oldukça etkileyiciydi. Sayın Baş'ın 30 yıl önce söyledikleri, hem de her konuda çıkmıştı ve Sayın Baş tüm tespitlerinde her zaman haklıydı. Karabulut, bunu bizzat görsel olarak önümüze koydu.
Ve Grup Nefes? Hayri Baş'ın başkanlığında, kalabalık bir ekiple sahneye çıkan Grup Nefes, birbirinden güzel kahramanlık türkülerini, mükemmel bir uyum içinde, coşkulu bir şekilde icra etti.
Kongre'nin final konuşmacısı elbette ki Bağımsız Türkiye'nin mimarı; dünyanın tek ekonomik çözümü olan Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi; dünyaya barış, huzur, kardeşlik getirecek, savaşları son bulduracak Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinin sahibi; İslam dünyasındaki bütün işgal planlarını devre dışı bırakacak, İslam dünyasını tek bilek tek yürek yapacak, bütün fitneleri bertaraf edecek dünyada tek Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi, milletimizin ve insanlığın model gençliği, İcmal Gençliği'nin hamurkarı BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Sayın Baş, konuşmasına millete ve de siyasilere sitemle başladı.
Vatandaşların, seçimlerde oylarıyla iş başına getirdiği siyasilerden hiçbir şey beklemediğini, siyasiler de uyguladıkları yanlış icraatlarla ülkeyi kan gölüne çevirdiklerini ifade eden Sayın Baş, yaşanan bu karanlık tablo karşısında vatandaşın asla ayıkmadığını, hesap sormadığını belirtti.
Milletin seçtiği, fırsat verdiği siyasilerin ise, milletin sırtını giydirmek, karnını doyurmak mecburiyetinde olduğu halde ne aştan ne de işten bahsettiklerini ifade eden Sayın Baş, iş ve aşın ancak Haydar Baş'la mümkün olacağını vurguladı.
Prof. Dr. Baş, siyasilerin yıllarca terörü mermiyle halletmeye çalıştıklarını ama bundan önce yapılması gerekenler olduğunu belirttikten sonra, terörü çözmek için önce Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projelerini hayata geçireceklerini, vatandaşların iş ve aş problemlerini, eğitim ve sağlık sorunlarını baba devlet anlayışıyla çözeceklerini, devletle milleti yeniden barıştıracaklarını, o güveni sağladıktan sonra hala terörde ısrar eden varsa onun cezasını vereceklerini ifade etti.
Dikkat ederseniz bugün siyasilerimiz vatandaşa hizmet etmeyerek, onları işsiz aşsız bırakarak terörün vatandaşları, gençleri sömürmesine kapı açmakta, vatandaşla gerçek terörün ayırt edilmediği bu puslu ortamda da silahlı bir terörle mücadele yöntemi yürütmektedir. Böyle bir terörle mücadelede, terörist olmayanlar da zarar görür, terör daha da palazlanır ve asla bitirilemez.
Prof. Dr. Baş, gündemde olan başkanlık sistemi ve dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda da çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
"Başkanlık sistemi maalesef bu milletin ayrılığı için biçilmiş bir kaftandır" tespitinde bulunan Sayın Baş, başkanlık sisteminin milletin karnını doyurmayacağını, sırtını giydirmeyeceğini ifade ettikten sonra "Sayın Cumhurbaşkanım beni dinler bu yoldan vazgeçerse, en hayırlı hizmeti bizzat kendine yapar ama dinlemez sen de kim oluyorsun derse ben de 'kendi düşen ağlamaz' derim" dedi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması hususunda da, bunun sonunda büyük bir tehdit gördüğünü, bu işin terörü organize edenleri memnun ettiğini, daha büyük kavgaların fitilini ateşleyeceğini, bunun bilerek oynanan büyük bir oyun olduğunu ifade etti.
Ayrıca Sayın Baş, Ehl-i Beyt Külliyatı ve panelleriyle, ülkemizde ve bölgemizde çıkartılmak istenen mezhep savaşlarının önüne geçtiklerini belirtti.
Kilis'te yaşananların Büyük İsrail koridorunun tamamlanması için yapıldığını, bu tespitin üstünü örtmeye çalışanların İsrail'in avukatlığını yaptığını vurguladı.
Siyasi iradenin sıkıştığında hep gündeme taşıdığı laiklik konusuna da değinen Sayın Baş, laikliğin dinsizlik olmadığını belirterek neyin laikliği ihlal ettiğini neyin etmediğini örneklerle ortaya koydu. Bu manada bir öğretmenin, "Allah başınızı örtmenizi emrediyor" demesinin ya da bir hakimin namaz kılmasının laikliği ihlal etmediğini belirterek laikliği dinsizlik olarak tanımlayıp hem bundan rant devşirenlere hem de bu fitneyle devlet ve milletin arasını açmaya çalışanlara tokat gibi cevap verdi.
Her yönüyle mükemmel, ölçü dolu, çaresizliği değil, çareyi ortaya koyan, zifiri karanlığa ışık tutan, her karesinde çözümün konuşulduğu, sunulduğu tarihi bir kongreye şahit olduk.
Tüm delegelerin oyunu alarak yeniden genel başkan olan Prof. Dr. Haydar Baş'ı yeniden tebrik ediyoruz. İnşallah Cenab-ı Hak en kısa zamanda O'nu başbakan olarak görmeyi de bizlere nasip eder.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024