Bazı siyasi ve sosyal gelişmelerden mağdur olmuş, yardıma ihtiyaç duyan kişiye "Mülteci", ülkesini terkederek mülteci olduğu iddiasıyla bir başka ülkeye sığınan, ancak henüz mülteci olup olmadığı hakkında yetkili ulusal otoriteler ve BMMYK tarafından karar verilmemiş kişiye ise "sığınmacı" deniyor.
Göçmen ise çoğunlukla ekonomik ve kültürel nedenlerle, daha iyi bir yaşam standardı beklentisiyle ülkelerini terkederek başka bir ülkeye yerleşen kimselerdir. Bu nedenle, ekonomik nedenlerle göç edenlerle mülteci ve sığınmacıları ayırmak gerekir ki, ekonomik nedenlerle göç edenler BMMYK Ofisi'nin ilgi alanına girmemektedir. Türkiye'deki Avrupalı olmayan mülteciler ve sığınmacılara yardım programı, aylık yardımlar, hassas gruplara yiyecek yardımları, sağlık ve barınma masrafları, yerel seyahat harcamaları, statü belirlenmesini bekleyenlere sosyal ve hukuki danışmanlık ve üçüncü bir ülkeye yerleştirme şeklinde devam ediyor. Türkiye, mültecilerin statüsüne ilişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi ve1967 protokolüne taraf olup, yükümlülüklerini Avrupa'dan gelen sığınmacı ve mültecilerle sınırlamıştır.
Göçmen ise çoğunlukla ekonomik ve kültürel nedenlerle, daha iyi bir yaşam standardı beklentisiyle ülkelerini terkederek başka bir ülkeye yerleşen kimselerdir. Bu nedenle, ekonomik nedenlerle göç edenlerle mülteci ve sığınmacıları ayırmak gerekir ki, ekonomik nedenlerle göç edenler BMMYK Ofisi'nin ilgi alanına girmemektedir. Türkiye'deki Avrupalı olmayan mülteciler ve sığınmacılara yardım programı, aylık yardımlar, hassas gruplara yiyecek yardımları, sağlık ve barınma masrafları, yerel seyahat harcamaları, statü belirlenmesini bekleyenlere sosyal ve hukuki danışmanlık ve üçüncü bir ülkeye yerleştirme şeklinde devam ediyor. Türkiye, mültecilerin statüsüne ilişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi ve1967 protokolüne taraf olup, yükümlülüklerini Avrupa'dan gelen sığınmacı ve mültecilerle sınırlamıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.