Daha ilkinin sarsıntısını üstünden atamayan Mısır, yine bir askeri darbeyle sarsıldı. Yönetime el koyan ordu, Mursi'yi görevinden aldı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhammed Adli Mansur'un geçici olarak cumhurbaşkanlığına atadı. Mısır'da bir istikrar ve huzur istenmiyor. Yani Mübarek'in yönettiği Mısır'la Mursi'nin yönettiği Mısır her yönden aynı olacaksa Arap Baharı'yla Mısır'ı karıştıran güçler boşuna uğraşmışlar demektir. Mübarek'in ABD'yle de İsrail'le de arası iyiydi. Bu ülkelerin kendileriyle işbirliği yapan Mübarek'i bile gözden çıkarabiliyor olmaları özelde Mısır için genelde İslam coğrafyası için düşündükleri planların ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.Bundan dolayıdır ki, Mısır'da istenen değişim, Mübarek'ten alınan iktidarın kontrolü çok daha zor İhvanı Müslimin'e teslim edilmesi değildir. Arap Baharı'nın efendilerinin nasıl bir Mısır istediğini anlamak isteyenler Irak, Afganistan ve Libya'ya baksınlar. Irak'a ABD askerleri ayak bastığından beri ülkede huzur kalmadı. Afganistan'ın durumu ortada. Libya'ya demokrasi değil, kan, gözyaşı ve huzursuzluk getirdi Arap Baharı. Kimse bu ülkelerin ne zaman huzura kavuşacağını bilmiyor.23 Haziran'da Yeni Mesaj'daki köşesinde çoğulcu demokrasi konulu önemli bir yazı kaleme alan Gülseren Aytaş şu önemli gerçekleri vurgulamıştı: "ABD Başkanı Obama, 16 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı saldırısı nedeniyle gündemde olan Suriye için şöyle söylemişti:"Suriye'de çok etnisiteli, çok dinli bir yapının çoğulcu bir şekilde kurulması gerekiyor."Çoğulcu bir şekilde, çok etnisiteli, çok dinli bir yapının kurulması...Yani, bir devlet yapısının temeline BİRLİK esası yerine ÇOKLUK esasının yerleştirilmesi" Ve bunun nedense hep "kendi halkına zulmeden/ diktatör" söyleminin yardımıyla başarılması!İşte Batı'nın Türk ve İslâm dünyasına ÇÖZÜM = ÇOĞULCULUK diye dayattığı budur! Ilımlı İslâm'ın sonucu tam da budur."Sayın Aytaş'ın da ifade ettiği gibi Batının İslam ülkelerinde istediği birlik ve demokrasi değil, bölünmedir. Büyük Ortadoğu Projesi ortaya konulurken "22 İslam ülkesinin sınırlarını ve rejimlerini değiştireceğiz" diyen ABD'li yetkililer bu bölünmeyi kastediyorlardı. ABD'nin bu bölünme planlarının şimdi de Mısır'da adım adım gerçekleştiğini görüyoruz. Ortadoğu'da Batıdan dayatmalı bir şekilde yaşanan demokrasi maskeli değişim, ülkelerin bir bütün olarak kalabilmelerini imkânsız hale getirecek sözde demokratik değişimlerdir. Afganistan, Irak, Libya ve Mısır'da yaşanan kaos ortamı belki de uzun yıllar boyunca sürecek. Bu kaostan sonra Batılı ülkelerin İslam coğrafyasındaki planlarına direnemeyecek küçük küçük devletçikler oluşacak. ABD'nin planlarına göre bu devletçiklerin sayısı en az 22 olacak. İslam ülkelerine ekilen fitne tohumlarını iktidara gelenlerin ülke meseleleri konusunda hiçbir çözümlerinin olmaması beslemektedir. Bundan dolayı Batılı ülkeler Mısır ve Libya örneğinde olduğu gibi ilk hareketi vermekte ondan sonrasını ise çözümsüz kalan sorunların yıllardır biriktirdiği toplumsal stresten dolayı o ülkelerin halkları otomatik olarak yerine getirmektedir. Bu bağlamda kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisiyle ülkelerini idare eden yönetimler her attıkları adımla devletlerini daha da batağa saplamaktadırlar. Batılı ülkelerin İslam coğrafyası için kurdukları bu planlarını yalnız ve yalnız ülkesindeki sosyal, siyasi ve ekonomik sorunları çözebilen hükümetler boşa çıkarabilir. Bu gerçek sadece Türkiye'nin değil, bütün İslam ülkelerinin kendilerini koruyabilmek için kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisinin dışında gerçek bir yol bulmalarını zorunlu kılmaktadır. Rusya ve birçok devletin keşfedip, uygulamaya geçirdikleri Milli Ekonomi vModeli, Batılı ülkelerin hedefindeki İslam coğrafyası ve elbetteki Türkiye için Nuh'un gemisi mesabesindedir. Nuh'un gemisine binmeyenler nasıl helak oldularsa Rusya'nın bile uygulamaktan çekinmediği Milli Ekonomi Modeli'ni görmezden gelenler, o peşinden gittikleri kapitalizmle birlikte ülkelerine de büyük zararlar vererek yok olup gideceklerdir?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023