logo
25 NİSAN 2024

Mustafa Kemal Paşa'nın tarih cevabı

07.03.2013 00:00:00
"Harbiye Nazırı Cemal Paşa Hazretleri'ne... Seryaver Salih Bey'e emanet edilerek gönderilen 31. 12. 1919 tarihli iki kıta Emirname-i Devletleri elimize ulaştı. Salih Bey'in de hazır bulunması ile üzerinde konuşuldu. Esas maddelere ait görüşlerimiz aşağıda arz olunur. 1- Heyetimizce, İtilaf Devletlerinin vatanımızı nüfuz bölgelerine taksim etmeleri keyfiyeti o derece kuvvetli bir ihtimal halinde görülmemektedir. Temaslarımızdan ve genel vaziyetten anladığımıza göre, bunlardan her birisi bütün vatanda azami menfaatlerini temin etmek gayesini takip ediyor ve bunun için itimat edilir bir müracaat ve dayanak noktası arıyor. İngiliz siyasetinin tamamen aleyhimizde olduğu muhakkaktır. Fakat bunların açıktan açığa karşı görünmeleri sebebini, kabinenin tarafsız konumuyla yabancılara göstermemekte olduğu dayanıksızlıkta aramalıdır." Mustafa Kemal Paşa, 4 Ocak 1920 günü harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Seryaver Salih Bey'le gönderdiği Emirnameyi, Karargâh Komutanlarını toplayarak okur ve değerlendirir. Şöyle bir ifade ile başlar: "İtilaf Devletlerinin her birisi Osmanlı topraklarında emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek için, bilhassa İngiltere'nin topraklarımızın büyük bir bölümünü, Arap Yarımadası, Irak ve Suriye topraklarının bir bölümünü işgal etmiş durumdaydı. Çünkü Şerif Hüseyin 1915 yılında İngiltere Hükümetinin desteği ile Padişah Halife'ye karşı isyan etmiş ve İngilizlere tabi olmuştu. Yani kısacası İngiltere petrol yatakları ile zengin topraklarda İngiliz egemenliğini sağlamış ve yerleşmiş durumdaydı." 2- Yakında yayımı kararlaştırılmış olan beyanname hususuna gelince, bu ancak hükümetin her bakış açısından Kuva-yı Milliye'ye dayandığı kanaatini verecek bir hareket yolu kabulü ve bunu âleme hissettirmesi ve göstermesi suretiyle, mevkiini, harici siyasette kuvvetli kıldıktan sonra ve barış delegelerinin gitmelerinden evvel ve fakat Milli Meclis toplanmış ve Meclis'te Milli esasları kabul eylemiş çoğunluğun, yani Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Gurubu'nun olur vermesi ve katılımıyla yapması uygun ve tesirli olabilecektir. Çünkü, Milli Mecliste çoğunluk fikrine dayanmadıkça, bu beyanname, düşmanlarımızla kıymet ve itibar görmeyecektir. Âcizane görüşlerimize göre, bu hususta işe evvela kabul olunacak ıslahattan değil, belki milletin bağımsızlığı ve memleketin bütünlüğünden başlamak, ancak bunun teminine bağlı ve şartlı olmak üzere, idare işlerinin esas hatları kararlaştırılmak uygun olacaktır. Millete dayandığını iddia eden mevcut Hükümet için de bu beyannameye esas olacak Sivas Genel Kongresi Beyanname ve Nizamname' sindeki mühim hatalardır ki, bunlar da, gelecekteki sınırlar, devlet ve milletin bağımsızlığı, azınlıkların hakları, yardımın milletçe kabul tarzı gibi hususlardır. Bunların şimdiden hazırlanması pek lazım ve Milli Meclis'in açılışında çoğunluk gurubu ile görüşülerek ilanı zaruri kabul olunmaktadır." İkinci maddede Mustafa Kemal Paşa Harbiye Nazırı Cemal Paşayı uyararak Meclis-i Mebusan'ın toplanmasını bekleyerek, barış delegelerinin, Milli Mecliste çoğunluk oyları ile alınmış olan kararlarla gitmesi Hükümetin daha itibarlı ve etkili kararlara ulaşabileciğini  ifade etmeye çalışmaktadır. 3- Dâhiliye Nazırının istifasıyla kabinede bir buhran meydana gelmesine sebep görülmektedir. Bundan olsa olsa herkesin, riyaset makamını, Sadrazam yerine Dâhiliye Nazır'ının şahsında görmekte olduğu manası çıkabilir. Yüksek malumlarıdır ki, bir kabinede buhran ancak sadrazamın istifasıyla hâsıl olur ki, böyle bir halin arzu edilmesinden dolayı da Ali Rıza Paşa'nın istifa etmemesi evvelce münasipçe istirham olunmuştu. Fakat devletin izahatından öyle anlıyoruz ki, Kabine Dâhiliye Nazırı Şerif Paşa'ya tabi kılmakta ve adı geçen de düşük Damat Ferit Paşa'ya bağlı bulunmaktadır. Polis Müdürünün hala makamında oturması, dâhiliye memurlarının tayin tarzı bu irtibatın en açık alametidir. Hâlbuki gerek zat-ı devletleri ve gerekse Ahmet İzzet Paşa Hazretleri işbaşına geçtiği zaman eski kabineden devralınan zevat hakkında ki endişemize cevaben, kati teminat ve vicdani kefalette bulunmuşlardı. Yeri gelmişken şunu da ahzedelim ki, Polis Müdürü yerinde kaldıkça şahsınız da tehlike altındadır.     4- Meclisin açılması ile, Dahiliye ve Hariciye Nazırlarının değiştirilmesinin muhakkak olduğu hakkındaki devletlerinin işaretini iyice anlayamadık. Keyfiyetin tahakkuku için bu iki nazırın Meclis huzuruna çıkmadan evvel istifa edeceklerini şimdiden vaat eylemiş oldukları veyahut Sadrazam Paşanın zat-ı şahane ile bu konuda anlamış olması lazımdır. Meclisin kabineye itimat oyu vermesi haline göre de bunların değiştirilmesi, Meclis'in Padişah ile anlaşmasına bağlıdır. 5- Düşmanların, meclisi açtırmayacak isteyecekleri ve her türlü vesileye müracaat edecekleri tabiidir. Yalnız Meclisin toplanmasına irade etmiş olan zatı şahanenin, bu toplantıyı gayri meşru kabul etmiş olması, iradesini bozması ihtimali hatıra gelmekte midir? Hakikaten Padişahın Milli Meclis'in gayri meşru olduğuna dair bir kanaati varsa, o halde Meclisi, İstanbul'da dağıtmak ve milleti mebussuz bırakmak için mi toplanıyor? Dolayısıyla Zat-ı Şahanenin bu konudaki görüşlerinin Heyetimizce kati olarak bilinmesi lazımdır ki, Mebusları hariçte, emin bir mahalde toplamak için teşebbüslerde bulunalım. Aksi halde, Meclis İstanbul'da toplanma yüzünden yukarıdaki ahvale düşerse, bunun mesuliyeti Der Saadet'te toplanma hususunda ısrar edenlere ait olacaktır. 6- Mebusların Ankara'ya gelmeleri, memleketin kurtuluşu uğrunda ayni kanaatte olan şahısların Meclis'te birlikte çalışmalarını temin gayesine yöneliktir. Meclis'te kuvvetli bir Milliyetperver bir gurubun meydana gelmesi mecburiyeti vardır. Bu zaruret de, Meclis'in Der Saadet'te toplanması yüzünden olmuştur. Esasen bunun için genel bir Toplantı yapılacak değildir. Gelenler le fikir alışverişi şekli tercih olunmuş ve bu suretle zaman kaybına meydan verilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu çoğunluk gurubunun, Kuvayı Millîye ile yakından anlaşması ve ancak bu suretle Meclis'te Milleti temsil eylemesi en mühim bir noktadadır. Aksi Halde Meclis-i Mebussan, yabancılar gözünde(ULUSU) temsil edemez. Fikir anlaşmazlığı meydana gelirse Vatan'ın pek büyük zararına olur. Düşmanların yalan, dolanları memleketin hayat ve memadıyla alakalı bu gibi meselelerde tesir ve kıymet sahibi olmaz. 7-Nurettin ve Ahmet Fevzi Paşalar hakkındaki görüşümüze gelince, evvelki cevap namemizde, her doğru şeyin Heyet-i Temsiliye'den çıktığını iddia eylemiş değiliz. Heyet-i Temsilimeyiz, Kabinenin İktidar mevkiine geldiği zamanda düşük Damat Ferit Paşanın suçlarının mirası olan Aydın Cephesi ve bölgesinin oralardaki Kuvayı-ı millîyle sinin bu gününü ve geleceğini son derece alaka ile nazar-ı dikkate almış hükümetin harici siyasetine uygun ve o bölgenin vaziyet ve dâhili ihtiyaçlarına uygun, gelecek için umut verici bir vaziyetin teminini düşünmüş idi. Tasavvurlarını karara bağlamdan önce yüce nezaretleri ve erkân-ı harbiye-i umumiye sinin görüşünü bilmeyi bir vazife sayarak… Tarih… Numaralı mazereti ile Ali Fuat Paşa'nın milli Kumandan olmasını istemiş ve Konya'ya, Cemal Beyin fesatçıları ile yaratılan vaziyeti ıslah edebilecek ve mevcut fenalıkları söndürebilecek ve cephe işlerini eyleyecek bir kumandan tayinini istirhamla, bu arada Refet Beyin de vazifelendirilmesini münasip olacağını arz etmişti. Fuat Paşa'yı Ankara'daki Kolordusu başına getirmek isterim. Refet Beyin ismini zayi etmek şartı ile Aydın Cephesi Kuvayı Milliye kumandanlığına tayini uygundur'' buyrulmuştu. Buna dayanarak cephe ile alakadar olan resmi ve milli kumandanlar ve ihtisas sahipleri ile haberleşerek ve kısmen de muhtelif cephelerden davet edilen zevat ile görüşülerek, Aydın cephesi hakkında bir plan tertip adildi. Bu plana göre Refet Bey Aydın ve Salihli cephelerinin ve geri bölgelerinin, Konya 'da dahil olduğu halde Milli Kumandanlığı üstlenmiş ve Fahrettin de Konya'da kolordusu başında olarak aynı bakış açısına göre faydalı ve verimli faaliyet göstermekte bulunmuştur. Ali Fuat Paşa'da kolordusu ile beraber Ankara'ya gelmiştir. Heyet-i Temsiliye'ye boyun eğmiş olan Demirci Efe ve maiyetinin memleket için zararlı bir şekle girmesine sebebiyet verilmiş oldu.    Ahmet Fevzi Paşa 20.ci Kolordu Bölgesi dâhilinde mevcut Kuvayı-ı Millînin özel bir vaziyeti vardır ki, bütün Milli teşkilat üzerine tesirli olmuştur. Bu vaziyetin değişikliğine hal ve vaziyet hiçbir zaman müsait değildir. Arz olunan durumun devamı için bütün bölgede Ali Fuat Paşa'nın devlet gözünde, herkesin gözünde, vaziyetinin her türlü eleştiriden uzak bulunduğu kanaatinin muhafazası esas şarttır. Ali Fuat paşanın bu bölgede 20.ci Kolordu komutanı olarak bilinmesi ve Kolordunun da fiilen bu gün olduğu gibi yeterlilik, iktidarı ve emelleri ve hakiki maksadı ile tamamen uygun olduğu tartışmasız bulunan 24 Fırka kumandanı Kaymakam Mahmut Beyin vekâleti üzerinde kalması hal ve vaziyetin zaruri icabındandır. Ahmet Fevzi Paşa hakkında olumsuz bir görüş kabul edilemez." Temsil Heyeti Namına Mustafa Kemal Paşa.
 
YeniMesaj / diğer yazıları
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.