Tam 19 yıl önce ABD, 11 askerimizi esir almış, başlarına çuval geçirip, Irak'ın çeşitli kentlerinde üstü açık kamyonlarla askerimizi halkın önünde gezdirmişti.
2 bin yıllık Türk Ordunun en kara günüydü o gün.
Dönemin başbakanı Erdoğan'a, 'ABD'ye nota verecek misiniz' diye sorulmuş, Başbakan Erdoğan: 'Ne notası, müzik notası mı' şeklinde cevap vermişti.
Bu cevabı da, 'olayı teşhis edeceksin, derinliğine teşhis edeceksin, anlayacak, bileceksiniz, ha verilmesi neyse ondan sonra verirsin.
İki tane ortak arasında dargınlık olduğu zaman, bu dargınlığı nasıl gideririz, ona çalışılır. Ortak, 'yanlış yapıldı' diye ortaklığı bozmaz...'
19 yıl geçti Sayın Erdoğan ve iktidarları olayı hala teşhis edemediler ve ortaklığa devam ediler.
İşte o teşhisi yapamadıkları için askeri olarak, siyasi olarak, ekonomik olarak bedel ödemeye devam ediyoruz.
Sayın Erdoğan'ın 'iki ortak' dediği ortaklardan ABD, 'Büyük İsrail' için Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devletinin temellerini Özal döneminde attı, Erdoğan döneminde kurdu.
Suriye ayağı olan Fırat'ın doğusundaki devletini ise 11 yıl önce başlattıkları Suriye savaşı ile kurdular.
'Büyük İsrail' hedefinin üçüncü ayağı olan İran kaynıyor. Ve dördüncü ayak olan ülkemizi de kaynatıyorlar.
AKP iktidarı ise hala olayı teşhis etmiş değil. Hedef PYD filan değil. Hedef ABD'dir, İsrail'dir.
Basit bir örnek vereyim. İsveç'in, NATO üyeliği için görüşmeler devam ediyor. Üç gün önce İsveç'te, PKK yandaşları ülkemiz ve Sayın Erdoğan'a karşı eylem ve söylemlerde bulundular.
Dışişleri Bakanlığımız anında İsveç Büyükelçisini bakanlığa çağırdı.
Aynı gün PYD-YPG teröristleri ülkemize füzeler attı. İnsanlarımız şehit oldu.
Aynı günlerde medyada ABD Özel Kuvvetler Komutanı Jeff Dennis, Suriye'deki eğitim verdiği YPG'li teröristlerin mezuniyet törenine katıldı. Törende konuşma yapan ABD'li komutan, teröristleri tebrik etti.
Dennis konuşmasında, "Günaydın arkadaşlar, bugün bana konuşma fırsatı verdiğiniz için mutluyum Benim adım Jeff Dennis, Himo'daki ABD özel kuvvetleri komutanıyım. Başarınızla gurur duyuyoruz. Bu seviyeye gelebilmek için zorlu bir eğitimden geçtiniz. Sizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum." Dediği haberleri yapıldı.
ABD elçisi Dışişleri Bakanlığına çağrıldığını gören, duyan var mı? Yok. Demek ki ABD'ye karşı 'müzik notası' siyaseti devam ediyor.
ABD'nin taziyesini kabul etmeyen, 'ABD'yi Irak'tan da, Suriye'den de defedeceğiz' diyen Süleyman Soylu'da tek satır cümle var mı? Yok. Devlet Bahçeli'den. Yok.
Neden Yok? 'Fırat'ın doğusu kırmızı çizgimizdir' deyip, Münbiç Harekâtını, ABD isteği üzerine kesip, masadan kalktıktan sonra 'hem sahada hem masada kazandık' söylemlerinden sonra akan bu kanın, artan bu tehdidin hesabını kim verecek?
ABD, bizimle dalga geçiyor
Lozan'daki güneydoğu sınırlarımızı tanımayan ABD, PYD-YPG'yi de 'terör örgütü' olduğunu kabul etmiyor ve bunu dalga geçer gibi açıklıyor.
Bizi yönetenler son üç yıldır sıkça ABD'nin bu örgüte yaptığı silah yardımlarını, verdiği askeri, siyasi ve ekonomik desteği gündeme getirerek, 'bu müttefiklik ruhuna sığmaz' açıklamaları yapıyor.
O müttefik ne diyor?
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, Türkiye'nin, terör örgütü PKK ile ilişkili görmesi sebebiyle YPG'nin ismini "Suriye Demokratik Güçleri (SDG)" olarak değiştirdik' diyor.
Başka?
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby; "Bölgedeki bir operasyon, ortağımız SDG'nin, IŞİD ile mücadele kabiliyetlerini kısıtlayabilir. SDG ile bunun için ortaklık yapıyoruz ve IŞİD üzerinde baskıyı devam ettirmek istiyoruz" diyor.
Bizi yönetenler ise meydanlarda: 'Dış politikada artık emir alan değil, hem masada hem alanda olan bir Türkiye var' diyor.
Dört, beş aydır, 'bir gece ansızın gelebiliriz' deniliyor. ABD, 'Türkiye operasyon yapabilir' açıklaması yapıyor ve ertesi gün operasyon başlıyor.
Diğer taraftan Kürecik aktif. İncirlik tam faaliyette. Yani kalkan uçaklarımızı, İHA-SİHA-TİHA'larımızın ne zaman, nereden kalktığını, kaç metrede, hangi yörüngede olduklarını görüyorlar. Özel kuvvetlerin, tankların hangi bölgeye hareketlendiğini biliyorlar.
Bu kadar bilgiyi sır olarak mı saklıyorlar? Yoksa bizzat eğittikleri terör örgütüne mi veriyorlar?
Siz söyleyin; Bu terör ve her gün büyüyen bu tehdit bu anlayışla biter mi?
Hulusi Akar
40 yıllık asker. 15 Temmuz'da bizzat yaveri tarafından esir alınan eski Genelkurmay Başkanı. 15 Temmuz sonrası Sayın Erdoğan'a, Genelkurmay başkanının değiştirecek misiniz' sorusuna 'dere geçerken at değiştirilmez' şeklindeki cevabından sonra Milli Savunma Bakanı olarak atanan Hulusi Akar.
Meclis'te, Savunma Bakanlığının bütçesi görüşülüyor. İYİ Partili Aytun Çıray, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a, Türk askerinin başına çuval geçiren ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Raymond Odierno'dan liyakat madalyası almasını gündeme getirerek, "O ödülü niye aldınız? Bu ödülü reddetseydiniz sonuçları ne olurdu? Genelkurmay Başkanı olmanızın önünü keserler miydi' diye soruyor.
Hulusi Akar: 'Almayan yok. Karşına kamerayı koy, şov yapmak için. Biraz sonra bunları yayınlayacaksın, oy alacaksın. Nah alırsın, böyle oy' şeklinde cevap veriyor.
ABD'den ödül almayanlar çokça var. Örneğin Balyoz kumpasında hapse atılan askerimizin geçmişlerine bakabilirsiniz?
'Nah alırsın' cevabına gelince! Keşke bu duruşu ABD'ye, adalarımızı işgal eden Yunanistan'a karşı da gösterebilseniz?
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025