Allah Rasulu (sav) Veda Hutbesi'nde şöyle buyurmuştu:
"Size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın Kitabı, İkincisi benim sünnetimdir".
İki büyük emanet bırakıldı Müslümanlara.
Başta ilk Müslümanlar; Hz. Ebu Bekir İslam'ı nasıl yaşadı? Hz. Hatice, Hz. Aişe, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin... İslam'ı nasıl hayatlarına uyguladılar! Nasıl anladılar ve nasıl sahip çıktılar!..
Sahabe-i kiram efendilerimizden sonra gelen büyüklerimiz İslam'ı nasıl yaşadılar!
Ona nasıl sahip çıktılar?...
Kur'an-ı Kerim'de "Eğer siz İslam'dan yüz çevirir, (sırtınızı döner, hafife alır, kıymet vermezseniz) Allah öyle bir kavim getirir ki onlar Allah'ı sever. Allah da onları sever. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, (şefkatli merhametli) kafirlere karşı izzetlidir. (şerefli, vakur ve şiddetli) Allah yolunda cihad ederler. (Yapmış olduğu bu işlerde) Kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın lutfudur ki, onu dilediği kimseye verir. Allah lutfu bol olandır, her şeyi en iyi bilendir" (Maide: 54)
Ey Mü'minler!...
İslam'a, Kur'an'a, Sünnet'e sahip çıkan millet emanete layık olur...
Siz birine emanet verdiniz.
Emanet verdiğiniz kişi emaneti ayaklar altına atıyor, dönüp bakmıyor, alay ediyor, hor görüyor, tekmeliyor...
Siz o emaneti ondan almaz mısınız?
"Allah kıyamete kadar Nuruna, Dinine, Kitabına, sahip çıkacak onu koruyacaktır" Bunu da dine samimiyetle bağlanıp gözü gib koruyanlarla gerçekleştirecektir.
Uzatmayayım....
Kur'an ile şeref kazanan ümmet, Nefs-i Emmaresine yöneldi. Ulviliklerden aşağılara düştü...
İçinde bulunduğumuz ahvale bir bakın ki ne yaptık, mukaddes emaneti.
Terbiye, edep, utanma duygusu, doğruluk, emanete hıyanet etmemek... bunlarda neymiş boşver istediğin melaneti işle... Hem de Müslüman ol farketmez...
Allah'ın emrettiği şekilde giyinmek ibadet etmek, haramı haram, helali haram görmek... o da neymiş; insan özgürdür canım, istediğin gibi yaşa! Hem de Müslüman ol ne olacak.
Lafın tamamını siz anlarsınız...
Tarih boyunca alimleri, edipleri, tüccarları, anneleri.. ile medeniyet kitabını altın harflerle süsleyen Türk milleti, maalesef bugün bu emanete layık olma vasfını bırakmıştır.
İç direnç parçalanmış, tarihi, milli ve iktisadi bağları koparılmıştır...
Müslümanlar makama, mevkiye, paraya, günaha, hasede, iftira çakuruna, lükse, gaflete, hileye tembelliğe, ayrılığa, kısaca kötülüğü emreden nefse mahkum durumdadır. Bu durumda olan esnaftan, aile reisinden, idareci.... vs'den ilahi emanete sahip çıkan bir irade bir yüce toplum beklenmez.
Dün, dünyanın uç noktasında ezilen bir gayri müslimin, bir insanın hakkını, korumak için "Allah'u Ekber" nidalarıyla yardıma koşan bir medeniyetin çocukları şimdi yanıbaşındaki din kardeşine bomba yağdıran zalimlerin koltuğunun altına giriyor.
İslam'a Kur'an-a, Sünnet'e, edebe, hayaya, topyekun bir mefkureye sahip çıkacak yep yeni bir doğuş bekliyorum.
Ateşler altında direnen Bağdat var ya!..
Sanki omasum yanaklardan, o nehirlerini tatlandıracak göz yaşlarının ardından, bir kıymet bir güneş, bir ufuk mu çıkacak?
Bilemem...
Ama içten bir kıpırdanış var.
Bedenler yıkılıyor.
Bedeller ödeniyor.
İslam ümmetine sahip çıkacak erlerin çıkışı, gelişi, doğumu yakın...
Şaşmayın hakikate, ilahi yargı karşısına çıkacağımız güne az kaldı.
Kendinize, çocuğunuza, ailenize, arkadaşlarınıza, hocalarınıza sahip çıkın.
Ayakta durmaya çalışın.
"Allah'ın arzı geniştir"
Bekliyorum o güneşi...
İslam milletlerinin kanını emen inleten, parçalayan küresel şeytanların elinden Müslümanları kurtaracak, yaralarını saracak, vahdeti tesis edecek, çocukları güldürecek, tarih ve medeniyete ve tüm insanlığa adaletle sahip çıkacak kevser serinliğini, ila'i kelimetullah zikrini haykırarak, sesi bekliyorum...
Dünya iklimini sevgi çiçekleriyle donatacak, yürekli, bilekli topluluğa, kavuşacak ve bu ilahi emanete baş olacaklara ne mutlu.
"Size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın Kitabı, İkincisi benim sünnetimdir".
İki büyük emanet bırakıldı Müslümanlara.
Başta ilk Müslümanlar; Hz. Ebu Bekir İslam'ı nasıl yaşadı? Hz. Hatice, Hz. Aişe, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin... İslam'ı nasıl hayatlarına uyguladılar! Nasıl anladılar ve nasıl sahip çıktılar!..
Sahabe-i kiram efendilerimizden sonra gelen büyüklerimiz İslam'ı nasıl yaşadılar!
Ona nasıl sahip çıktılar?...
Kur'an-ı Kerim'de "Eğer siz İslam'dan yüz çevirir, (sırtınızı döner, hafife alır, kıymet vermezseniz) Allah öyle bir kavim getirir ki onlar Allah'ı sever. Allah da onları sever. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, (şefkatli merhametli) kafirlere karşı izzetlidir. (şerefli, vakur ve şiddetli) Allah yolunda cihad ederler. (Yapmış olduğu bu işlerde) Kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın lutfudur ki, onu dilediği kimseye verir. Allah lutfu bol olandır, her şeyi en iyi bilendir" (Maide: 54)
Ey Mü'minler!...
İslam'a, Kur'an'a, Sünnet'e sahip çıkan millet emanete layık olur...
Siz birine emanet verdiniz.
Emanet verdiğiniz kişi emaneti ayaklar altına atıyor, dönüp bakmıyor, alay ediyor, hor görüyor, tekmeliyor...
Siz o emaneti ondan almaz mısınız?
"Allah kıyamete kadar Nuruna, Dinine, Kitabına, sahip çıkacak onu koruyacaktır" Bunu da dine samimiyetle bağlanıp gözü gib koruyanlarla gerçekleştirecektir.
Uzatmayayım....
Kur'an ile şeref kazanan ümmet, Nefs-i Emmaresine yöneldi. Ulviliklerden aşağılara düştü...
İçinde bulunduğumuz ahvale bir bakın ki ne yaptık, mukaddes emaneti.
Terbiye, edep, utanma duygusu, doğruluk, emanete hıyanet etmemek... bunlarda neymiş boşver istediğin melaneti işle... Hem de Müslüman ol farketmez...
Allah'ın emrettiği şekilde giyinmek ibadet etmek, haramı haram, helali haram görmek... o da neymiş; insan özgürdür canım, istediğin gibi yaşa! Hem de Müslüman ol ne olacak.
Lafın tamamını siz anlarsınız...
Tarih boyunca alimleri, edipleri, tüccarları, anneleri.. ile medeniyet kitabını altın harflerle süsleyen Türk milleti, maalesef bugün bu emanete layık olma vasfını bırakmıştır.
İç direnç parçalanmış, tarihi, milli ve iktisadi bağları koparılmıştır...
Müslümanlar makama, mevkiye, paraya, günaha, hasede, iftira çakuruna, lükse, gaflete, hileye tembelliğe, ayrılığa, kısaca kötülüğü emreden nefse mahkum durumdadır. Bu durumda olan esnaftan, aile reisinden, idareci.... vs'den ilahi emanete sahip çıkan bir irade bir yüce toplum beklenmez.
Dün, dünyanın uç noktasında ezilen bir gayri müslimin, bir insanın hakkını, korumak için "Allah'u Ekber" nidalarıyla yardıma koşan bir medeniyetin çocukları şimdi yanıbaşındaki din kardeşine bomba yağdıran zalimlerin koltuğunun altına giriyor.
İslam'a Kur'an-a, Sünnet'e, edebe, hayaya, topyekun bir mefkureye sahip çıkacak yep yeni bir doğuş bekliyorum.
Ateşler altında direnen Bağdat var ya!..
Sanki omasum yanaklardan, o nehirlerini tatlandıracak göz yaşlarının ardından, bir kıymet bir güneş, bir ufuk mu çıkacak?
Bilemem...
Ama içten bir kıpırdanış var.
Bedenler yıkılıyor.
Bedeller ödeniyor.
İslam ümmetine sahip çıkacak erlerin çıkışı, gelişi, doğumu yakın...
Şaşmayın hakikate, ilahi yargı karşısına çıkacağımız güne az kaldı.
Kendinize, çocuğunuza, ailenize, arkadaşlarınıza, hocalarınıza sahip çıkın.
Ayakta durmaya çalışın.
"Allah'ın arzı geniştir"
Bekliyorum o güneşi...
İslam milletlerinin kanını emen inleten, parçalayan küresel şeytanların elinden Müslümanları kurtaracak, yaralarını saracak, vahdeti tesis edecek, çocukları güldürecek, tarih ve medeniyete ve tüm insanlığa adaletle sahip çıkacak kevser serinliğini, ila'i kelimetullah zikrini haykırarak, sesi bekliyorum...
Dünya iklimini sevgi çiçekleriyle donatacak, yürekli, bilekli topluluğa, kavuşacak ve bu ilahi emanete baş olacaklara ne mutlu.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021