Sizlerin dikkatini çekiyor mu bilmem ama benim çok dikkatimi çekiyor ve üzülüyorum. Neden mi?
ABD'den ülkemize karşı herhangi bir konuda üstü kapalı bir yaptırım, kınama, gözdağı içeren cümleler kurulduğunda ülkemiz yöneticileri hep aynı cümleyi kurarak cevap veriyorlar;
"Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Kimse tehdit edemez" gibi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olduğunu bilmeyen var mı? Neden ABD'ye karşı bu vurgu ısrarla yapılıyor?
Aynı şekilde Avrupa'dan ülkemize yönelik hukuk, insan hakları vs. gibi konularda eleştiri geldiğinde ülke yöneticilerimiz başka bir ortak cümle kurma gereği hissediyorlar;
"Türkiye bir hukuk devletidir, çadır devleti değildir, kabile devleti değildir" gibi.
Bundan şüphesi olan var mı ki ısrarla, biz bağımsız devletiz, kabile devleti değiliz, hukuk devletiyiz vs. çıkışları yapılıyor.
Hani derler ya; kime rüştünüzü ispat etmeye çalışıyorsunuz? Aynen öyle. Kime, neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz?
İstanbul'u gözü açık dinlemek
Meclis Başkanı Binali Yıldırım İstanbul Belediye Başkanlığına aday. Tartışmayı biliyorsunuz.
Sayın Yıldırım ne diyor; "Hukukun olduğu yerde etik konuşulmaz. Hukuk devletinde hukuk konuşulur. TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmeme konusundaki kararlılığımda değişiklik yok."
Hukuk ne diyor?
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar" hükmünü getirmiştir. (94. madde son fıkra)
Hükümet iyilik mi yapıyor, faize teşvik mi?
2018 tarihi itibarıyla 66 milyon kredi kartından 32 milyonu borçlu.
Bu kart sahiplerinden 685 bin kişi ise bankalara; "param yok, borcumu ödemeyeceğim, biraz da sen düşün" dedi.
2018 sonu itibariyle vatandaşın kredi kart borçları toplamda 102.4 milyar lira. Yasal tabibe uğramış miktar ise 6 milyar TL civarı.
Sayın Cumhurbaşkanı müjde verdi; "Kredi kartı borcunu ödeme güçlüğü çekenler Ziraat Bankası'ndan alacağı kredi ile uygun taksitlerle ödeme yapabilecek."
Bu müjde kimi sevindirir?
Faizli kredi kartı borcunu, yine faizle kredi alarak ödeyen vatandaşları mı? Yoksa faizden beslenen bankaları mı?
Sonra vatandaş, Ziraat'tan yüzde 1.1 faiz ile kredi aldı ve 15 bin TL'lik kredi kartı borcunu ödedi diyelim.
Bu vatandaş, kredi kartına; "lanet olsun sana, borcunu da ödedim" diyerek kıracak veya ateşe mi atacak?
Hayır. Yine kullanmaya devam edecek. Zaten cebinde sıcak parası olsa kredi kartına borçlanmaz, faizin külfeti altına girmezdi.
Ama parası yok. Yine kartını kullanacak. Hesap kesildiğinde ya ödeyemeyecek, ya da asgari tutarı ödeyecek.
Sonuç; vatandaş her ay Ziraat'tan aldığı krediye anapara artı 1.1 faiz öderken bir de ödeyemediği kredi kartına 2.75 faiz ödeyecek.
"Faiz bütün kötülüklerin anasıdır" diyen Sayın Erdoğan'ın milleti bu kötü anaya neden muhtaç ettiğini anlayan var mı?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024