Birkaç gündür Sayın Haydar Baş'la ilgili iftiralarla dolu haberler ve adeta bir linç kampanyası gündeme geldi. Birçoğunuz okumuş ya da haberlerde izlemişsinizdir. Üstüne üstlük olayı dava konusu ile uzaktan yakından alakası olmayan bambaşka noktalara taşıma çabası içinde olan araştırmacı(!) gazeteciler öyle sorular sordular ki hepimiz şaştık kaldık. Sayın Baş zaten konu ile ilgili gerekli açıklamaları yaptı. Üzerine söylenecek bir söz yok ancak bizim aklımıza da bambaşka sorular geldi. Mesela; 'Araştırmacı gazetecilik böyle mi olur?' sorusu gibi. Pervasızca attıkları twitlerden anladığımız üzere internet erişimleri var. Öyleyse çok kolaylıkla erişebilecekleri bilgiler birkaç tık kadar uzaklarında olmasına rağmen bunu yapmayıp ?tabii böyle olduğunu varsayıyoruz zira bakıp okudular ve buna rağmen böyle diyorlarsa durum daha da vahim- anlamadan dinlemeden bir karalama çalışmasına başladılar.
Etkisi oldu mu derseniz, elbette ki hayır. Çünkü BTP Genel Başkanı Haydar Baş Bey'i halkımız zaten yakinen tanıyor, yıllardır neler yaptığını çok iyi bildikleri gibi neler yapmayacağını da çok iyi biliyorlar. Dolayısıyla çamur at izi kalsın mantığıyla onu karalamaya çalışanlar ancak kendi gerçek kimliklerini ortaya koymuş olurlar.
Yalnız burada aklımıza gelen asıl soru şu: 'Neden şimdi?' Bu dava yeni açılmış bir dava değil. 2,5 yıla yakın bir süredir devam eden, birçok kez duruşmaları görülmüş, tanıklar dinlenmiş, delilleri ortaya konulmuş bir dava. Halen devam ettiği için ayrıntılı bilgi vermenin de aslında suç olduğu bir durumda bir anda dava tutanakları basına sızdırılıyor ve ünlü gazeteciler bunu sanki Türkiye'nin tek ve en önemli gündemiymişçesine konu etmeye başlıyorlar.
'NEDEN ŞİMDİ?' Üstelik Haydar Baş Bey'in gündeme gelmesi gereken onlarca konu bugüne kadar bu araştırmacı(!) gazeteciler tarafından hep yok sayılmışken, görmezden gelinmişken, önemsiz görülmüşken bu sefer niye görmezden gelinmedi de bu kadar önemsendi? Örneğin Prof. Haydar Baş Bey Rus DUMA'sında 5 saat boyunca Milli Ekonomi Modeli tezini anlatıp ayakta alkışlandığında O'ndan bahsettiler mi?
Ya da Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongreleri düzenleyip dünyanın dört bir yanından gelen ekonomi profesörleri tarafından Nobel'e aday gösterildiğinde bir satır bile yazdılar mı?
Ehl-i Beyt hakkında 12 ciltlik, binlerce sayfalık kitaplar yazıp kongreler yaptığında, 'Alevi, Caferi, Sünni kardeştir, bir olalım, beraber olalım' dediğinde haber yaptı mı herhangi bir kanal?
Yıllarca öncesinden beri önce Ekoanaliz, sonra Milli Kahramanlar, sonra Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt ve son bir yıldır Atatürk Vatandır programlarıyla kadrosuyla beraber her hafta il il, ilçe ilçe gezip salon programları yaparak halkı eğitip, doğruları göstermeye çalıştığında bir tanesi bir cümlelik bir haber yaptı ya da ondan bahsetti mi?
İşte başka bir soru: Şimdi neden her ticaret yapan insanın başına gelebilecek olan, bütün bu saydıklarımızın yanında hiç de önemsenmeyecek bir konuyla, bir zamanlar ticari ortaklığı olan biriyle yaşadığı sorunlardan dolayı davalık olmasını bu kadar önemsediler ve haber yaptılar? Üstüne üstlük bir sürü alakasız yorum yapıp bunu bir karalama vesilesi olarak kullandılar?'
'NEDEN ŞİMDİ?'
Şu an ben bu satırları yazarken ABD doları 6 lirayı geçti. Büyük bir krizle karşı karşıyayız. Ve işte bir soru daha; 'Yoksa asıl soruyu halkın sormasını mı engellemekti niyetleri?' Çünkü birkaç güne kadar halk sormaya başlayacak. 'Acaba biz yanıldık mı? Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş'ı dinleseydik, Milli Ekonomi Modeli'ne kulak verseydik bu halde olmazdık' diye sorgulamaya başlayacaklar. 'Niye O'ndan bahsetmediniz? Her gün kanal kanal gezip TV programlarına çıkıyordunuz? Niye bize O'ndan hiç bahsetmediniz?' diyecekler. Ve bunca yıldır O'nu gizledikleri için bu araştırmacı(!) gazetecilere kızacaklar ve artık onlara prim vermeyecekler. Yoksa bu gazeteciler itibarlarını kaybetme korkusuyla mı böyle davrandılar?
(NOT: Tabii bu davranışın altında olabilecek başka sebepler de var ama onların yorumunu siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz...)
Etkisi oldu mu derseniz, elbette ki hayır. Çünkü BTP Genel Başkanı Haydar Baş Bey'i halkımız zaten yakinen tanıyor, yıllardır neler yaptığını çok iyi bildikleri gibi neler yapmayacağını da çok iyi biliyorlar. Dolayısıyla çamur at izi kalsın mantığıyla onu karalamaya çalışanlar ancak kendi gerçek kimliklerini ortaya koymuş olurlar.
Yalnız burada aklımıza gelen asıl soru şu: 'Neden şimdi?' Bu dava yeni açılmış bir dava değil. 2,5 yıla yakın bir süredir devam eden, birçok kez duruşmaları görülmüş, tanıklar dinlenmiş, delilleri ortaya konulmuş bir dava. Halen devam ettiği için ayrıntılı bilgi vermenin de aslında suç olduğu bir durumda bir anda dava tutanakları basına sızdırılıyor ve ünlü gazeteciler bunu sanki Türkiye'nin tek ve en önemli gündemiymişçesine konu etmeye başlıyorlar.
'NEDEN ŞİMDİ?' Üstelik Haydar Baş Bey'in gündeme gelmesi gereken onlarca konu bugüne kadar bu araştırmacı(!) gazeteciler tarafından hep yok sayılmışken, görmezden gelinmişken, önemsiz görülmüşken bu sefer niye görmezden gelinmedi de bu kadar önemsendi? Örneğin Prof. Haydar Baş Bey Rus DUMA'sında 5 saat boyunca Milli Ekonomi Modeli tezini anlatıp ayakta alkışlandığında O'ndan bahsettiler mi?
Ya da Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongreleri düzenleyip dünyanın dört bir yanından gelen ekonomi profesörleri tarafından Nobel'e aday gösterildiğinde bir satır bile yazdılar mı?
Ehl-i Beyt hakkında 12 ciltlik, binlerce sayfalık kitaplar yazıp kongreler yaptığında, 'Alevi, Caferi, Sünni kardeştir, bir olalım, beraber olalım' dediğinde haber yaptı mı herhangi bir kanal?
Yıllarca öncesinden beri önce Ekoanaliz, sonra Milli Kahramanlar, sonra Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt ve son bir yıldır Atatürk Vatandır programlarıyla kadrosuyla beraber her hafta il il, ilçe ilçe gezip salon programları yaparak halkı eğitip, doğruları göstermeye çalıştığında bir tanesi bir cümlelik bir haber yaptı ya da ondan bahsetti mi?
İşte başka bir soru: Şimdi neden her ticaret yapan insanın başına gelebilecek olan, bütün bu saydıklarımızın yanında hiç de önemsenmeyecek bir konuyla, bir zamanlar ticari ortaklığı olan biriyle yaşadığı sorunlardan dolayı davalık olmasını bu kadar önemsediler ve haber yaptılar? Üstüne üstlük bir sürü alakasız yorum yapıp bunu bir karalama vesilesi olarak kullandılar?'
'NEDEN ŞİMDİ?'
Şu an ben bu satırları yazarken ABD doları 6 lirayı geçti. Büyük bir krizle karşı karşıyayız. Ve işte bir soru daha; 'Yoksa asıl soruyu halkın sormasını mı engellemekti niyetleri?' Çünkü birkaç güne kadar halk sormaya başlayacak. 'Acaba biz yanıldık mı? Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş'ı dinleseydik, Milli Ekonomi Modeli'ne kulak verseydik bu halde olmazdık' diye sorgulamaya başlayacaklar. 'Niye O'ndan bahsetmediniz? Her gün kanal kanal gezip TV programlarına çıkıyordunuz? Niye bize O'ndan hiç bahsetmediniz?' diyecekler. Ve bunca yıldır O'nu gizledikleri için bu araştırmacı(!) gazetecilere kızacaklar ve artık onlara prim vermeyecekler. Yoksa bu gazeteciler itibarlarını kaybetme korkusuyla mı böyle davrandılar?
(NOT: Tabii bu davranışın altında olabilecek başka sebepler de var ama onların yorumunu siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz...)
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020