Nedim Şener neden Hoş Geldin Atatürk eserinden feci rahatsız oldu, neden her kesimden insanın hayran olduğu, başucu kitabı ilan ettiği bu eser onda alerji yaptı diye düşünürken aklıma bir olay geldi.
Olayı aşağı yukarı bilirsiniz: Mustafa Kemal Atatürk, yurt gezisindedir. Uzun sakallı birine rastlar. Bu kadar uzun sakalın sünnet olmadığını, sakalını kısaltmasını söyler. Aradan vakit geçer, o bölgedeki birisi vasıtasıyla, sakalını kesmesini söylediği adamın hâlini sorar. Adam hâlâ sakalını kesmemiştir. Atatürk haber gönderir. Filan yerin valiliğini vaat ederek çağırtır. Adam sinekkaydı bir hâlde gelir.
Atatürk'ün cevabı da bugün Nedim Şener'i hâlâ "güldürüyor" olsa gerek: Bir çıkar için bugün sakalından vazgeçen, yarın başka bir çıkar için de ülkesini satar.
Şimdi Atatürk'ten Nedim'in neden rahatsız olduğunu tekrar görmek için bu kıssadan başka bir şeye ihtiyaç var mı? Nedim Şener'in bu kadar maskesini düşürmüş bir anısı olan Atatürk'ün kitabı Nedim Şener'e hediye edilince ona sinirden gül gül bir hâl olmuş! Neden acaba? Çok düşünmeye gerek var mı, Nedim'in el pençe divan durduğu odaklara rest çekmiş, onlara sonsuz bir ders vermiş Atatürk'ün kitabı neden Nedim'i rahatsız eder diye?
FETÖ'den yargılanırken FETÖ'ye yalvaran, yalakalık yapan bir Nedim; öbür gün FETÖ düşerken hükümete yanaşan bir Nedim; yani "bugün bir çıkar için duruşundan bin taviz veren Nedim" yarın başka çıkarlar için nelerden vazgeçmez? Ha o sakallı, ha bizim Nedim!
Amerikan büyükelçisinin önünde namaz kılar gibi duran bir Nedim Şener, bir ABD sembolüne böyle ayinsel bir titreyişle eğilen Nedim Şener, bugün neden dün FETÖ'nün kustuğu çamurları yerden alıp Prof. Dr. Haydar Baş'a yeniden atıyor?
Neden bugün mesela?
BRICS'in mecburen gündeme düştüğü bugünlerde, BRICS'i yükselten Millî Ekonomi Modeli ve onun sahibi Prof. Dr. Haydar Baş "ortaya çıkmasın diye" düğmeye basanlar kim?
FETÖ'ye dün, iftira emrini verenlerle Nedim'in önünde "el pençe divan" tapındığı odaklar aynı mı?
Ne olursa olsun, dün FETÖ'nün balçığı güneşi sıvayamadı, bugün "FETÖ'ye dün yalvaran" Nedim'in, FETÖ'den arta kalan ve fırlattığı balçığı sıvayamaz!
Bu milletin gönlüne güneş çoktan doğmuştur. Hoş Geldin Atatürk'e bu milletten olan herkesin teveccühü ortadadır.
ABD büyükelçisinin huzurunda huşuyla el pençe divan duran Nedim Şener, keşke rahatsız olduğunu belli etmeseydi!
Olayı aşağı yukarı bilirsiniz: Mustafa Kemal Atatürk, yurt gezisindedir. Uzun sakallı birine rastlar. Bu kadar uzun sakalın sünnet olmadığını, sakalını kısaltmasını söyler. Aradan vakit geçer, o bölgedeki birisi vasıtasıyla, sakalını kesmesini söylediği adamın hâlini sorar. Adam hâlâ sakalını kesmemiştir. Atatürk haber gönderir. Filan yerin valiliğini vaat ederek çağırtır. Adam sinekkaydı bir hâlde gelir.
Atatürk'ün cevabı da bugün Nedim Şener'i hâlâ "güldürüyor" olsa gerek: Bir çıkar için bugün sakalından vazgeçen, yarın başka bir çıkar için de ülkesini satar.
Şimdi Atatürk'ten Nedim'in neden rahatsız olduğunu tekrar görmek için bu kıssadan başka bir şeye ihtiyaç var mı? Nedim Şener'in bu kadar maskesini düşürmüş bir anısı olan Atatürk'ün kitabı Nedim Şener'e hediye edilince ona sinirden gül gül bir hâl olmuş! Neden acaba? Çok düşünmeye gerek var mı, Nedim'in el pençe divan durduğu odaklara rest çekmiş, onlara sonsuz bir ders vermiş Atatürk'ün kitabı neden Nedim'i rahatsız eder diye?
FETÖ'den yargılanırken FETÖ'ye yalvaran, yalakalık yapan bir Nedim; öbür gün FETÖ düşerken hükümete yanaşan bir Nedim; yani "bugün bir çıkar için duruşundan bin taviz veren Nedim" yarın başka çıkarlar için nelerden vazgeçmez? Ha o sakallı, ha bizim Nedim!
Amerikan büyükelçisinin önünde namaz kılar gibi duran bir Nedim Şener, bir ABD sembolüne böyle ayinsel bir titreyişle eğilen Nedim Şener, bugün neden dün FETÖ'nün kustuğu çamurları yerden alıp Prof. Dr. Haydar Baş'a yeniden atıyor?
Neden bugün mesela?
BRICS'in mecburen gündeme düştüğü bugünlerde, BRICS'i yükselten Millî Ekonomi Modeli ve onun sahibi Prof. Dr. Haydar Baş "ortaya çıkmasın diye" düğmeye basanlar kim?
FETÖ'ye dün, iftira emrini verenlerle Nedim'in önünde "el pençe divan" tapındığı odaklar aynı mı?
Ne olursa olsun, dün FETÖ'nün balçığı güneşi sıvayamadı, bugün "FETÖ'ye dün yalvaran" Nedim'in, FETÖ'den arta kalan ve fırlattığı balçığı sıvayamaz!
Bu milletin gönlüne güneş çoktan doğmuştur. Hoş Geldin Atatürk'e bu milletten olan herkesin teveccühü ortadadır.
ABD büyükelçisinin huzurunda huşuyla el pençe divan duran Nedim Şener, keşke rahatsız olduğunu belli etmeseydi!
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018