İnsanoğlu Allah'ın emirleri karşısında neticeden değil vazifeden sorumludur. İnsanın tek vazifesi ise bütün işleri ve hallerinde Allah'ın rızasını kazanmaktır. Bazıları insanın vazifesinin ilim adamı ve ilim ehli olduğunu söylerler. Bu söz doğrudur ama noksan bir görüştür. Acaba insanın kurtuluş ve saadeti neler ile hâsıl olur? Bazıları saadetin ilimde olduğunu söylemişlerdir. Bu yanlış bir görüştür. Zira insanın vazifesi ilim adamı olmak değil de nefis tezkiyesidir. İlim hedef olmamalıdır. Çünkü ilim nefis tezkiyesi için bir basamaktır ve bu işe zemine oluşturur.
Eğer bir insanda nefis terbiyesi ve tezkiyesi yoksa ne kadar âlim olursa olsun, böyle birisi hem kendisini ve hem de hizmet verdiği toplumu kurtaramaz aksine felaketlere götürür. Çünkü böyle birisi hem kendisi ve hem de toplum için virüs konumundadır. Tarihi tecrübeler buna fazlasıyla delalet etmektedir. Merhum Fazlullah Nuri'nin idam fetvasını veren kendisini ıslah etmeyen İbrahim Zencani adında bir âlimdir. İbrahim Zencani âlimdi ama nefsini tezkiye etmediği için, birçok hizmetleri olan merhum Fazlullah Nuri gibi birisi hakkında idam fetvası vermiştir. Bu gün kendileri gibi düşünmeyen Müslümanlara karşı cihat ve mücadele açıklamaları yapanlar, fetva verenler ve öte taraftan da dinler arası diyalok arayışı ve çabası içinde olanlar nefis tezkiyesinin yapılmamasındandır.
Alevilerin elinden yemek yenmez deyip hahamlarla, papazlarla, keşişlerle aynı masada iftar açmak nefsi ilah edinmenin bir kanıtıdır. Hz. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor; "Benim belimi pervasız, hayâsız âlim ve kendisini abid gösteren cahil kırdı. Cahil kendisini zahit ve dindar göstererek insanları aldatır, âlim de pervasız ve seviyesizliği ile insanları dinden soğutur." Halk arasında meşhur bir tabir vardır; Yarım doktor insanı candan eder yarım âlimde insanı dinden eder. Bu tabir yerinde bir tabirdir. Şeytan cahil değildi. Cahil olmuş olsaydı Allah onu lanetlemezdi. Zira Allah cahil kalınan konularda neden öğrenmedin diye hesaba çeker ama lanetlemez. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor; "Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın dedi. Allah: Öyle ise, in oradan. Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın buyurdu. İblis: Bana (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver dedi." (Araf, 12, 13, 14).
Bu ayetlerde açıkça İblisin, Allah'ın yaratıcılık sıfatına, kudret sıfatına, kıyamete âlim olduğu görülmektedir. Bu ve benzeri ayetlerden de anlaşıldığına göre İblis âlimdi ve cahil değildi. Peki, öyleyse İblis neden lanetlendi? Allah'ın emrine yani kendi ilmine amel etmediği için lanetlendi. Bu gün İslam dünyası ve coğrafyası haçlı zihniyet tarafından kan gölüne dönüştürülmek istenmektedir. Kürsülerde minberlerde din adına vaiz veren hatipler, ilim adamları Müslümanları herhangi bir siyasi görüşe, hizbe, partiye göre değil de hakka yanlı olarak aydınlatmadırlar. Aksi olursa bu nefis tezkiyesinin olmadığının kanıtıdır.
Eğer bir insanda nefis terbiyesi ve tezkiyesi yoksa ne kadar âlim olursa olsun, böyle birisi hem kendisini ve hem de hizmet verdiği toplumu kurtaramaz aksine felaketlere götürür. Çünkü böyle birisi hem kendisi ve hem de toplum için virüs konumundadır. Tarihi tecrübeler buna fazlasıyla delalet etmektedir. Merhum Fazlullah Nuri'nin idam fetvasını veren kendisini ıslah etmeyen İbrahim Zencani adında bir âlimdir. İbrahim Zencani âlimdi ama nefsini tezkiye etmediği için, birçok hizmetleri olan merhum Fazlullah Nuri gibi birisi hakkında idam fetvası vermiştir. Bu gün kendileri gibi düşünmeyen Müslümanlara karşı cihat ve mücadele açıklamaları yapanlar, fetva verenler ve öte taraftan da dinler arası diyalok arayışı ve çabası içinde olanlar nefis tezkiyesinin yapılmamasındandır.
Alevilerin elinden yemek yenmez deyip hahamlarla, papazlarla, keşişlerle aynı masada iftar açmak nefsi ilah edinmenin bir kanıtıdır. Hz. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor; "Benim belimi pervasız, hayâsız âlim ve kendisini abid gösteren cahil kırdı. Cahil kendisini zahit ve dindar göstererek insanları aldatır, âlim de pervasız ve seviyesizliği ile insanları dinden soğutur." Halk arasında meşhur bir tabir vardır; Yarım doktor insanı candan eder yarım âlimde insanı dinden eder. Bu tabir yerinde bir tabirdir. Şeytan cahil değildi. Cahil olmuş olsaydı Allah onu lanetlemezdi. Zira Allah cahil kalınan konularda neden öğrenmedin diye hesaba çeker ama lanetlemez. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor; "Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın dedi. Allah: Öyle ise, in oradan. Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın buyurdu. İblis: Bana (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver dedi." (Araf, 12, 13, 14).
Bu ayetlerde açıkça İblisin, Allah'ın yaratıcılık sıfatına, kudret sıfatına, kıyamete âlim olduğu görülmektedir. Bu ve benzeri ayetlerden de anlaşıldığına göre İblis âlimdi ve cahil değildi. Peki, öyleyse İblis neden lanetlendi? Allah'ın emrine yani kendi ilmine amel etmediği için lanetlendi. Bu gün İslam dünyası ve coğrafyası haçlı zihniyet tarafından kan gölüne dönüştürülmek istenmektedir. Kürsülerde minberlerde din adına vaiz veren hatipler, ilim adamları Müslümanları herhangi bir siyasi görüşe, hizbe, partiye göre değil de hakka yanlı olarak aydınlatmadırlar. Aksi olursa bu nefis tezkiyesinin olmadığının kanıtıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012