Gazi Mustafa Kemal Paşa şöyle diyor;
"Beliren Millî Mücadele, dış istilâya karşı vatanın kurtuluşunu biricik hedef saydığı halde bu Millî Mücadele'nin başarıya ulaştıkça, evre evre bugünkü döneme kadar millî irade yönetiminin bütün esaslarını ve şekillerini gerçekleştirmesi doğal ve kaçınılmaz bir tarihsel gidiş idi.
Bu önüne geçilmez tarihsel gidişi, geleneksel alışkanlığıyla derhal hisseden padişah hanedanı, ilk andan itibaren Millî Mücadele'nin amansız düşmanı oldu. Bu kaçınılmaz tarihsel gidişi ilk anda ben de gördüm ve hissettim. Fakat, sonuna kadar devam eden bu duygularımızı ilk anda tam olarak göstermedik ve ifade etmedik.
Gelecek ihtimaller üzerine fazla demeç, giriştiğimiz gerçek ve maddî mücadeleye, hayal niteliğini verebilirdi; dış tehlikenin yakın etkileri karşısında, etkilenenler arasında, geleneklerine ve fikrî yeteneklerine ve ruhî durumlarına uymayan muhtemel değişikliklerden ürkeceklerin, ilk anda direnmelerini uyarabilirdi.
Başarı için pratik ve sağlam yol, her evreyi zamanı geldikçe uygulamaktı. Milletin gelişme ve yükselmesi için kurtuluş yolu bu idi. Ben de böyle hareket ettim.
(…) Bu son sözlerimi özetlemek gerekirse, diyebilirim ki, ben milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiğim büyük gelişme yeteneğini, bir millî sır gibi vicdanımda taşıyarak yavaş yavaş, bütün toplumumuza uygulatmak zorunluğunda idim."
1927 (Nutuk I, s. 15-16)
Bu bölümde Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerini ne kadar kontrollü şekilde yaptığını, bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl meydana geldiğini, nasıl bir teknikle insanların normal şartlarda kabul etmeyecekleri meseleleri kabul etmelerini sağladığını anlatıyor. En başta bir Türkiye Cumhuriyeti fikri vardı. Ancak Mustafa Kemal bu fikri kendi ifadesiyle "Milli bir sır gibi" vicdanında taşımış ve bazı yol arkadaşlarının hayal kurduğunu düşünerek kendi davasına engel olmasını engellemiştir. Her attığı adımı birçok kere düşünen, nasıl etki doğuracağını öngörebilen, mükemmel bir siyasi dehadır Atatürk.
Bugün Nutuk'un bu bölümünü okuduğumuzda bir hareketin nasıl başarıya ulaşabileceğinin öğüdünü alabiliyoruz. Ancak bunun yanında, Milli Mücadele'nin, yani dedelerimizin ve nenelerimizin düşman işgalinden kurtulmak üzere kanlarını döktükleri mücadelenin düşmanlarını çok açık şekilde görebiliyoruz. Hedeflerinin her zaman bu topraklar ve yüce milletimiz olduğunu da çok iyi görüyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in bizlere sunduğu Hoş Geldin Atatürk eserinin önsözünde olan, yazımızın başında Nutuk'tan yaptığımız alıntının amacı, aynı zamanda bir hak teslimidir.
Birileri Milli Mücadele'ye düşman olabilir. Birileri Atatürk'ün mücadelesinin onları vatansız bıraktığını da düşünebilir. Ancak bizler Mustafa Kemal Atatürk'ün bu toprakların birleştirici harcı olduğunu çok iyi biliyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesini hatırlatmakta fayda var. UNUTMAYIN! "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır."
- Kadir gecesi / 30.04.2022
- Haydar Hoca büyük nimet / 19.04.2022
- Ramazan ayı / 13.04.2022
- Tarım / 28.03.2022
- Yarının Türkiye’si, Türkiye’nin yarınları / 27.03.2022
- At bi format / 26.03.2022
- Türkiye’nin sağlam bir ekonomik temele ihtiyacı var / 28.02.2022
- Barış ne büyük nimet / 27.02.2022
- Milli Devlet nedir? / 26.02.2022