"Bir çeşit protesto yapıyorlar. Bağırıp çağırıyorlar işte. Sadece bir avuç gösterici, silahları yok...Gerisingeri yürüdüm, sağımdaki terkedilmiş büyük fabrikayı geçerek, çocukların silahlarını doğru yöne çevirdiklerinden ve makineli tüfek kafalarının aralıklarının ve zamanlamalarının doğru ayarlandıklarından emin olmak için Charlie'ye kadar gittim...Schutz'un yanına vardığım anda, çocuklar protestoculara ateş açtı. Tüfeğimi sırtımdan alıp omzuma yaslamam üç saniyemi aldı. Silahımı omzumda iyi desteklediğime emin oldum, arpacıktan bir göstericinin vücuduna nişan aldım. Derin bir nefes alarak, yavaşça bir gözümü kapattım; sağ gözümü, nefes vererek açtım ve bir el ateş ettim. Merminin göstericinin göğsünün ortasına çarpmasını izledim. Denizcilerim bağırıyordu: "Gelin korkaklar, savaşmak mı istiyorsunuz?"Hemen yeni bir hedef, çömelmiş kaçacak delik arayan başka bir Iraklı'yı seçtim. Çabucak kafasına nişan aldım, derin bir nefes çektim, verdim ve kafasına bir kurşun yolladım. Bir kafa: Güm! Diğer bir kafa: Güm! Tam ortadan: Güm! Bir tane daha: Güm! Göstericilerin bedenlerinin hareketsiz kaldığını fark edene dek böyle devam ettim. Karşı ateş gelmemişti. On iki el ateş etmiş olmalıydım. İki buçuk dakika kadar sürmüştü.Göstericileri sırtlarından vurduğumuzu biliyordum, çünkü bazıları yerde emekliyordu ve beyaz giysileri kırmızıya dönmüştü..."***"Bir kadın ve bir çocuk askeri kamyonun arkasında yürüyorlardı. İpnotize edilmişçesine hepimiz gökyüzüne bakıyorduk. 'Neler oluyor' diye sordu Schutz. Aniden bir füze patladı ve bir ateş topu kamyonu yuttu. Sarsıntıyı bedenlerimizde hissettik; gökyüzü yarılmış gibi görünüyordu. Parçalanan, kolları ve kafaları kopmuş gövdeler havada uçuşuyordu, 'Vay anasını! Havada uçan cesetleri gördünüz mü?' diye sordum, hala ipnotize edilmiş gibiydim. 'Dostum bu çok acayipti!' diye cevap verdi onbaşı Eric Sutters. 'Haydi bir daha... Uçurun her yanı' dedi Onbaşı Stivers, büyülenmiş bir biçimde. Adamlar, kadın ve çocuk; hepsi ölmüştü."Bu satırlar, bir kurgu romandan alınmış değil. 2003'ten bu yana Irak'ta devam eden ABD işgal ve katliamından sadece ufak kesitler. Bu satırların yazarı da 2003 yılının mayıs ayında Irak cehenneminden tıbbi nedenlerle (Irak'taki ABD askerlerinin önemli bir bölümünün tutulduğu Travma Sonrası Stres Bozukluğu-TSSB hastalığından dolayı) ABD'ye dönen ve kendisini, "32 yaşında, eğitilmiş bir psikopat katil" olarak tanımlayan Jimmy Massey'e ait. ABD'deki yayıncıların yayınlamaya cesaret edemediği kitabın Türkçesi "Öldür öldür öldür" ismiyle Versus yayınlarından çıktı. Massey bu kitapta Irak'taki vahşeti, ABD katliamlarını ve ABD askerlerinin içinde bulunduğu ruh halini çok açık ifadelerle anlatıyor. ABD'nin katliam ve sapık mangası, yani Deniz piyadelerinden olan Massey, ABD askerlerinin iyi yetiştirilmiş "robot katiller" olduğunu ve "kanlanmadığı, yani ilk cinayetine kadar deniz piyadelerinin gerçek kardeşliğine katılamadığını" belirtiyor.Yani kan ve katliam üzerine kurulu bir düzen ve kardeşlik!Öldürdükçe, acımasızlaştıkça ve insanlıktan uzaklaştıkça, üstün Amkerikan çıkarlarına daha çok hizmet etmiş oluyorsunuz ve gerçek bir ABD askeri oluyorsunuz.Ve yukarıda midemizin elverdiği ölçüde alıntılayabildiğimiz iki kesitte hayatını kaybedenler, Irak'ta katledilen 1 milyona yakın Iraklı sivilden sadece onlarcası. Onlar gibi yüzbinlerce insan, ABD'nin "robot katilleri", psikopat katilleri tarafından hunharca katledildi. Dünyanın gözleri önünde insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birisine imza atan ABD'nin gerçek yüzünü gösterebilmek adına aktardığımız bu satırlar Irak'taki vahşetin sadece ufak bir yüzü. Kanın oluk oluk aktığı, şiddetin ve kaosun sıradanlaştığı ve hergün ortalama 100 kişinin hayatını kaybetmesinin normal sayıldığı bir coğrafyadan, ABD'nin kana buladığı Irak'tan bahsediyoruz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012