logo
20 NİSAN 2024

Onlar indiriyor biz bakıyoruz

18.10.2006 00:00:00
İstanbul'un fethinden sonra camiye çevrilen kiliselerden üçü geri alındı. Yıllardır restore edilen üçünü de aynı son bekliyor İSTANBUL'un fethinden sonra öncelikle Ayasofya'yı çeviren Fatih Sultan Mehmet, kentteki diğer kiliselerin çoğuna dokunmadı, bazılarını camiye çevirmek için cemaatlerinin zaman içinde azalmasını bekledi. II. Bayezid döneminde ise tamir edilen kiliseler, cami olarak ibadete açıldı.Bugün ise tarihi yarımadada ne yazık ki sular geriye akmakta. Ayasofya, Kariye ve Fethiye'de önce onarım bahanesiyle cemaat uzaklaştırıldı, korumaya alındı ve ihya edildi. Üçü de şimdilik müze. ABD Bizans Enstitüsü'nün hedef tahtasına koyduğu, Osmanlı döneminde camiye çevrilen kiliselerdende şu anda üçü daha restorasyon, yani uyutma/unutulma safhasında. Bunlardan ilki, Ayasofya'dan sonra Bizans'ın en büyük ve değerli olanı, Fatih'in önce medrese olarak kullanıp sonra Molla Zeyrek'e vererek camiye çevirdiği Pantokrator Kilisesi'dir.Zeyrek semti, 1975 yılında SİT alanı ilan edildi, 1985'te de UNESCO tarafından 'Dünya Mirası Projesi' kapsamına alındı.Molla Zeyrek Camii 3 bölümden oluşan kilisenin sadece bir bölümüne hapsedildi. İçi acınacak halde. İki -üç kez gittiğimiz öğle ve ikindi namazlarında tek cemaat ve orada bir görevliyle karşılaştık. 1997 yılında Rahmi Koç Vakfı, Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan'ın desteğiyle, bu caminin önündeki alanı temizleyerek Zeyrekhane adıyla turistik bir mekan olarak hizmete soktu.Alemlerle verilen mesajİlginç olan, Zeyrekhane'nin bahçesinde, İslam'ın simgesi olan ve en yüksek yerde bulunması gereken alemlerin ayak altına konulması. Hangi camiden indirildiğini bilemediğimiz bu alemleri gören vatandaşlar, verilmek istenen mesajı düşünüyor. 'Şu kadar camiyi devirdik, hilali ayaklarımızın altına aldık mı demek istiyorlar?' diyerek tepki gösteriyor.1995 yılında başlayan restorasyonda, karşımıza yine ABD Bizans Enstitüsü'nün izleri çıkıyor. Amerikalı Bizans tarihi araştırmacısı Profesör Robert Ousterhout, 1970'ten beri adeta bir İstanbullu. Her yaz geliyor, iki Türk akademisyenle burada gönüllü çalışıyor. Verdiği emeğin yanı sıra, her yıl yaklaşık ABD vakıflarından topladığını söylediği 100 bin dolar getiriyor. Restorasyon ise uzadıkça uzuyor. Ta ki tek çivi çakılmayan, Molla Zeyrek Camii harabeye dönene kadar. Sonrası malumunuz. Klasik müzik eşliğinde müze açılışına davet ediliriz. Bu malum sonu önceden görmüş olacak ki ferasetli bazı kimselerin, İsmailağa cemaatinden bazı kimselerin, Fethiye'nin düşmesinden (!) sonra her gün oraya bir kişiyi gönderip cemaat olması ve caminin açık kalması için teşvikte bulunduğunu duyduk. Belki de dikkatlerin İsmailağa'ya yöneltilmesinin bir nedeni de 'uzak durun' mesajı vermek.Küçükayasofya da sırada1512'de Yavuz Sultan Selim tarafından camiye çevrilen Cankurtaran ile Kadırga arasındaki Küçük Ayasofya Camii (Aziz Sergios ve Bakhus Kilisesi) Bizans tarihinde çok önemli bir yer işgal ediyor. Orasının da restorasyonu devam ediyor. Yarın ne olacağını göreceğiz.Hey gidi İmrahor Camii heyİstanbul'un en eski yapılarından biri olan İmrahor Camii'ni bekleyen son da yazık ki yukarıdakilerden farklı değil. 1486 yılında II. Bayezid'in vezirlerinden İmrahor İlyas Bey adına camiye çevirdiği (Studios Manastırı ve Vatfizci Yahya Bazilikası), 13. Yüzyıl'da 4. Haçlı seferinde yakılıp yıkıldı, fetihten sonra eşsiz güzellikteki bu yer ünlü hattatların yetiştiği bir merkez oldu. 400 yıl ayakta kalan İmrahor İlyas Bey Camii ve külliyesi, 1894 depreminde büyük hasar gördü, 1908'de çatısı çökünce bir kısmı cami olarak ayrıldı ve 50 yıl namaza açık tutuldu. 50 yıldan bu yana uyutulan bina için aynı eller yine devreye girmede gecikmeyecekti.Kültür dokusu korunacakmışİmrahor İlyas Camii için restorasyon kararı alındı. Ancak, açıklamayı yapan, Ayasofya Müzesi Müdiresi Jale Dedeoğlu, buranın Vatfizci Yahya adına inşa ettirildiğini, imparatorların ibadet ettiği yer olduğunu belirtirken, niyetini de açıklıyordu: 'Biz mermer döşemelerin bozulan kısımlarında ve diğer noktalarda temizlik çalışmaları yapmak istiyoruz. Duvar ve sütunları halen ayakta olan bu binanın, çöken iç yapısı ayağa kaldırıldığında Bizans tarihinde patriklerin, Osmanlı tarihinde hattatların yetiştiği, dünya kültür mirası niteliğindeki bu çok etkileyici, büyük yapıyı yaşatmış olacağız. Yapının alt yapısıyla kurtarılması söz konusu. Daha sonra bina orijinalinde nasılsa, ki kubbeli değil kemer çatılı bir yapıdır, o şekilde bir restorasyon çalışmasına geçmek istiyoruz. Döşeme mozaikleri temizlenip sağlamlaştırılarak zeminin zarar görmeden dolaşılacak biçimde düzenlenmesi veya üzerinin uygun bir malzemeyle kapatılıp koruma altına alınması gerekir. Hedefimiz, binanın halihazır durumunun korunup, olmayan sütunlarının orijinaline uygun şekilde tamamlanarak kültürel etkinliklerin yapılabileceği, ancak kültür dokusunun saklandığı bir yapı kurabilmek.''Pek uzun bir açıklama ama, kısaca özetlersek, 'İmrahor İlyas Bey' gidici, yerine Vatfizci Yahya Bey geliyor. Yani, Osmanlı padişahlarının sefere çıkarken uğurlandıkları bu yer, artık Bizans imparatorlarının ibadet ettiği yere dönüşecek. Yazımızın başında sular tersine akıyor derken neyi kastettiğimiz şimdi daha belirgin sanırım.Bitmeyen restorasyonMolla Zeyrek Camii'nde restorasyona yaklaşık 10 yıl önce başlandı. Cami kısmına hiç el sürülmedi. Makyaj sadece kilise şapellerine yapılıyor. Cami cemaatsiz kalıp kapatılınca, onu da Kariye ve Fethiye'nin akıbeti bekliyor (üstte). Vefa'da ise Fatih Sultan Mehmet'in hocası Molla Gürani'nin adını taşıyan cami de (yanda), kiliseye çevrilmek isteniyor. Tabii zaman müsait olunca...
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.