Birisi; "Ey Fudayl! Bana nasihat et." dedi. Ona dönüp; "Sen kendi nefsine nasihat edici ol. Kendine muhakkak lâzım olan şeyleri sağ iken görüp yapmaya gayret et.
İnsanları kendine tavsiye ve nasihat edici eyleme. Kendin dünyâda gâfil ve durgun olup da, öldükten sonra senin için, iyilik ve sevap yapacaklarını ve senin için çalışacaklarını sanma. Zîrâ sen, dünyâdayken kendine, âhiretin için lâzım olacak işlere can çıkarcasına, çok gayret göstermediğin halde, başkalarının senin için iyilik yapacaklarına, sevap işleyeceklerine nasıl inanabiliyorsun?!" buyurdu.Birisi yine kendisinden nasihat istemişti. Ona; "Baban sağ mı!" diye sordu. O da; "Vefât etti." dedi. Bunun üzerine Fudayl hazretleri; "Evlâdım! Haydi beni terk et. İyi bil ki babasının vefâtından sonra başkalarının nasihatlarına muhtaç birine hiç bir nasihat fayda vermez." buyurdu.Allahü teâlâya itâat etmenin lüzumundan anlatır kendinden misâl verirdi. "Ben Allahü teâlâya karşı itâatsizlik ettiğimi merkebimin ve hizmetçimin huyundan ve bana itâatsizlik etmesinden anlarım."Lüzumsuz konuşmaktan sakındırırdı. Bu sebeple; "Sözünü (hesâbını vereceği) amelinden sayan bir kimse kendisini ilgilendiren hususlar dışında pek az konuşur." buyurdu.
İnsanları kendine tavsiye ve nasihat edici eyleme. Kendin dünyâda gâfil ve durgun olup da, öldükten sonra senin için, iyilik ve sevap yapacaklarını ve senin için çalışacaklarını sanma. Zîrâ sen, dünyâdayken kendine, âhiretin için lâzım olacak işlere can çıkarcasına, çok gayret göstermediğin halde, başkalarının senin için iyilik yapacaklarına, sevap işleyeceklerine nasıl inanabiliyorsun?!" buyurdu.Birisi yine kendisinden nasihat istemişti. Ona; "Baban sağ mı!" diye sordu. O da; "Vefât etti." dedi. Bunun üzerine Fudayl hazretleri; "Evlâdım! Haydi beni terk et. İyi bil ki babasının vefâtından sonra başkalarının nasihatlarına muhtaç birine hiç bir nasihat fayda vermez." buyurdu.Allahü teâlâya itâat etmenin lüzumundan anlatır kendinden misâl verirdi. "Ben Allahü teâlâya karşı itâatsizlik ettiğimi merkebimin ve hizmetçimin huyundan ve bana itâatsizlik etmesinden anlarım."Lüzumsuz konuşmaktan sakındırırdı. Bu sebeple; "Sözünü (hesâbını vereceği) amelinden sayan bir kimse kendisini ilgilendiren hususlar dışında pek az konuşur." buyurdu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.