Özelleştirmelerin sadece satın alana faydası var

IMF, AB ve ABD aklıyla hareket eden AKP hükümeti ülkemizi yabancıların talan alanı haline getirdi.Ülkemizin kıymetli, stratejik, karlı ve büyük bedeller ödenerek, emekler harcanarak oluşturulmuş kamu kuruluşları birkaç yıllık karına yabancılara satıldı, satılıyor.Telekom, Seka, Tekel, Poaş, Tüpraş, Petkim, Erdemir, limanlar ve daha niceleri? Sırada, elektrik dağıtım şirketleri, şeker fabrikaları, köprü ve otoyollar, İgdaş, Botaş, kamu bankaları var.Hükümet yetkilileri bütçe açığını kapatmak ve sırf "yabancı sermaye şu kadar girdi" havasını atmak için bu değerli kurumları bir çırpıda verdi.Bu satışlara "özelleştirme" deniliyor, ama esasen buna "peşkeş" demek daha uygun olur. Çünkü özelleştirmede karlı kurumların satışı yoktur, yabancılara haraç-mezat devretmek yoktur.Özelleştirmenin mantığında bir kurum zarar ediyorsa onu daha verimli hale getirmek için milletle, çalışanlarıyla ya da bu kurumu ayağa kaldıracak yerli sermayeli şirketlerle kısmi ortaklığa gitmek vardır. Ama devletin ağırlığı bu kurumlarda mutlaka olmalıdır.AKP hükümetinin yaptığı satışlarda ise hiç böyle bir durum yok. Telekom, kötü yönetildiği için ya da zararda olduğu satılmadı; gayet iyi yönetiliyordu ve karını sürekli katlıyordu. Satılan diğer kamu kuruluşlarının durumu da farklı değil.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB ve IMF talepleri doğrultusunda yapılan satışların Türkiye'yi Duyunu Umumiye dönemine benzettiğini ifade etti.Doğru ya, bu kadar karlı ve stratejik kurumlar bu şekilde düşük bedellerle yabancılara devrediliyorsa, bunun anlamı, siyasilerimizin yabancılara bir diyet borcu vardır o ödeniyordur. Yoksa bunlar mantıklı bir özelleştirme politikası asla olamazMevcut satışlarla Türkiye'nin milli servetinin yabancılara aktarıldığını belirten Prof. Dr. Baş, "Karlı kurumların satılmasının kime faydası var? Alana?" dedi.Milletin oyuyla gelip millete hizmetle yükümlü olan siyasiler, özelleştirme adı altında öyle bir icraat ortaya koyuyor ki bunun devlete faydası yok, millete hiç faydası yok, sadece ve sadece alan yabancılara faydası var.Devlete ve millete bırakın faydası olmadığını, büyük zararı var.Çünkü özellikle AKP döneminde yapılan özelleştirmelerde hepimiz şahit olduk ki, özelleştirme gelirleri herhangi bir yaraya merhem olmadı. Bu kadar kurum ve kuruluş satılmasına rağmen, AKP iktidara geldiği gün 220 milyar dolar olan toplam borcumuz 600 milyar doların üzerine tırmandı.Yapılan özelleştirmeler neticesinde kurumları devralan yabancılar, hizmet ve ürün bedellerine zamlar yaptılar ve fatura, bu hizmet ve ürünleri satın almak zorunda kalan devlete ve vatandaşa kesildi. Devlete kesilen faturanın yine vatandaşa yük olduğunun altını çizmek gerekir.Başka? Satılan bütün kurumlarda binlerce işçi ve memur sıkıntıya düşmüş, özelleştirme mağduru olmuştur. Örnek, Tekel işçileri. İşçilerin aylarca süren protestolarına rağmen hükümet en ufak bir adım atmamıştır. Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle 4-C adı altında "C-4 patlayıcısı" işçilerin kucağına verilmiştir. Aynı kader diğer kuruluşlarda çalışanlar için geçerlidir, satış sırasında bekleyen elektrik şirketlerinin ve şeker fabrikalarının işçileri de aynı kaderi yaşayacaktır.Yabancıların aklıyla atılan bu adımların Türk milletine ve Türkiye'ye hiçbir faydası yoktur.Millet olarak derhal kendimize gelmeli ve bu gerçekleri iyi okuyarak, milleti adına var olan iş bilen siyasileri iş başına getirmeliyiz.Yoksa bu gidişle kendi ülkemizde, kendi topraklarımızda işçi bile olamayacağız.