Bir hakkı kazanmak kadar korumak da önemlidir. Kazanılan her değer mutlaka sahip çıkmayı korumayı gerektirir. Hele de bu değer Vatansa iş daha ciddidir. Uğrunda hiçbir fedakârlıktan kaçınılmaz. Tarihte en fazla imparatorluklar, büyük küçük devletler kuran bir ulusun evlatları olmakla övünürüz; ancak olaya bir de farklı açıdan bakınca, kazanmakta mahir olduğumuz kadar, korumada mahir olmadığımız da meydana çıkmaktadır. Bazı kimselerin hamaset yaptığımız ya da çok abarttığımız iddialarına rağmen, ısrarla iddia ediyoruz ki; son vatan toprağımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünme ve yıkılma tehlikesi taşımaktadır. Çünkü tarihte olduğu gibi yine kazanmakta gösterilen azim ve kararlılık kadar, korumada başarı elde edilememektedir. AB üye ülkeleri, ABD ve İsrail ile kurulan stratejik ortaklıklar sayesinde milletimiz inanç ve kültür erozyonuna uğratılmış, milletimizin refleksleri körelmiş, dolayısıyla yaşanan tehlikeli süreci anlamakta zorlanmaktadırlar. Milletimizin bu hâlini, kullanmasını bilen iç ve dış düşmanlar sinsi planlarını artırarak süreci hızlandırmış adım adım yokluğa doğru sürüklenmekteyiz.Bu konuda Milletimizi her fırsatta uyarmak için Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu inanılmaz bir gayret ortaya koymaktadırlar. Karış karış vatan toprakları gezilmekte, çeşitli etkinliklerle milletimize, hem bizi bekleyen tehlikeler ve diğer sorunlar tarif etmekte, hem de çözümü sunmaktadır.Bizler de Ondan aldığımız güçle ve inançla gayret göstererek, milletimizi ayıktırmaya çalışıyoruz; ancak asla yeterli değildir. Bu sese bizden başka yazarlar, çizerler, ilim adamları, fikir adamları, kanaat önderleri de destek vermeli ki millet uyansın. Milletimiz uyanmak ve bu kötü gidişe dur demek için demokratik haklarını kullanmak zorundadır. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "bir milleti ancak milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır." Ey millet, bir an önce uyanın, azim ve kararlılığınızı ortaya koyun. Aksi takdirde yeniden kurtuluş mücadeleleri vermek zorunda kalacaksınız. Elbette ki yaşanan bu kadar olumsuzluktan, bölünmenin eşiğinden, siyasi ve ekonomik bağımlılıktan kurtulmak için; fikri hür, aydınlık, dürüst ve çalışkan olan idarecilere ihtiyaç vardır. Bu idarecileri belirlemek de sizin elinizdedir. 30 Mart 2014 Pazar günü sandık başına gidecek, yerel de olsa kendinize yöneticiler, temsilciler seçeceksiniz. Demokratik hak ve sorumluluklarınızı yerine getirmek için mutlaka sandığa gidin. Hiç bir baskı ve tehdide meydan vermeden özgür iradenizi, sandığa yansıtın. Vicdanınızın sesini duyarak oylarınızı kullanın. Yanlış ve olumsuz giden bu kötü gidişe dur deyin. Aksi halde yapılacak yanlışın bedelini de ödemek zorunda kalırsınız. Bizden hatırlatması.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025