logo
08 EYLÜL 2024

Pandemide bize ne oldu?

11.04.2023 00:00:00

Herkes kendine yukarıdaki bu soruyu sormalı.

"Ucuz atlattık…" gibi bir aptallık içindeyiz. Kimse neden günlerce çeşitli bahaneler ile sokağa çıkma yasağı aldığımızı sorgulamıyor. Binlerce insanın niçin öldüğü hakkında da bir yorum yok. Biz acaba yeşil gezegene ne tür bir kötülük yaptık da bir sürü gariplikle, deprem, sel, kuraklık gibi birbirine zıt olaylarla karşı karşıyayız diye sorgulamıyor.

Çevreme bakıyorum da her aileden –bizimki de dahil- en az iki kişi bu salgına kurban gitmiş. Yeküne bakınca hiç de öyle ucuz falan atlatmamışız… Uzun bir süredir ihmal ettiğimiz tartıya çıktığımızda yetmişli kilolardan bir yılda doksanlara çıktığımızı fark ediyoruz.  Uzun yürüyüşler, dağ tırmanışları, yüzme maratonları yapamıyoruz. Birkaç yılda dünya çok daha hızlı bir çevre kirliliğine maruz kalmış… Buzullar daha hızlı erirken, mevsimler değişmiş; bazı bölgelere beklenenden fazla yağmur yağmış, sel baskınlarına uğramış.  Barajlarda su seviyeleri hızla azalıp, göller ve göletler kurumuş; haritadan silinmiş,  deniz kıyılarında metrelerce çekilme yaşanmış. Balık ve su canlıları yok olmuş. 

Bunlar erişebildiklerimiz. 

 

***

 

Geçen gün ilaçlarımı biriktirdiğim ilaç kolisine şaşkınlıkla bakakaldım. Yarım çuval ilaç içmiş, geri kalanını biriktirmişiz. Doğrusu dehşete kapıldım. Oysa ben ilaç karşıtı bir insanım. Bu ilaçların çoğunu devlet ödüyor. Yol su elektrik olarak bize dönmesi gereken vergilerimizin ilaç şirketlerinin kasalarını doldurmakta bizimde payımız olduğunu düşünüyorum. Dünyayı ele geçiren yeni hastalık ve ilaç bulma döngüsüne nasıl katkıda bulunduğumuzu fark ettim.

Su hayattır diyoruz ya. 

Büyük şehirlerde su sadece temizlenmek için kullanılıyor. Musluktan akanı içemiyoruz. Yeraltı suları şehir şebekesine basıldığı için belediyeler farklı açıklamalar yapsalar da sağlıklı değil. Bu nedenle dağlarımızdan çıkan kaynak ve pınarların şişe suyu şebekelerine peşkeş çekilmiş değişik isimlerdeki damacanalarına abone olmuşuz. Bunun doğal sonucu pınar ve kaynak sularının beslediği ormanlar, dereler susuzluktan kurumaya başlamış. Su bulamayan vahşi yaşam ise giderek yok olmuş. Yerine konması imkansız… 

Hızla artan bir nüfus var. Şehirlere sığamıyoruz. Göçmenlere bile yeni yerleşim alanları üretilmediği için müteahhitler binaları enine değil boyuna ve çok katlı olarak yükseltmişler. Buna rağmen kiralar ateş pahası. Bir de üstüne deprem gerçeği binince yandı bizim keten helva…

Sokaklar arabadan geçilmiyor. Yeterince otopark üretilemiyor. Trafik polisleri adeta şehri trafik magandalarına teslim etmişler. Akşam ve sabah saatlerinde, trafiğin yoğun arterlerinde yoklar.  

Otopark temin etmek devletin görevi… Dünya kadar araç vergisi ödüyoruz ya… Ancak planlama anlamında kimsenin umurunda değil. Topu belediyelere atıyorlar. Araba fabrikaları birbiri ile yarışırcasına üretmeye devam ediyorlar. 100 liralık arabayı 500 liraya satmaya alıştıkları için keyifleri yerinde. Oysa şehirlerin pek çoğunda belediyeler yeterli bütçeye sahip değil…   

Depremde üst üste yapılan binlerce bina çöktü, binlerce araba da enkaz altında kaldı. Bu kadar boş arazi olduğu halde insanların neden yan yana değil de üst üste yaşamak için trilyonlar harcadığını anlayamıyorum. 

 

***

 

Kendi tarımımızı ve hayvancılığımızı her iktidar döneminde ustalıkla yok etmeyi, dışarıdan ürün satın almayı başarıyoruz.  Sorguluyorum. Geçenlerde ithal çiçek yağı hakkında yazılanları okuyunca dehşete düştüm. Ne oldu bizim ay çiçeği tarlalarımıza? Dışarıdan tankerlerle niçin su gibi yağ getiriyoruz?

Gelirlerimiz kira, doğalgaz, elektrik, su parası ve ulaşım giderlerine endekslenmiş durumda… Eğer emekli maaşımız bunları öder, geriye para kalırsa beslenmeye harcıyoruz. Giysi, gezi, tatil ise tam bir hayal kırıklığı…

Bir yanda ziyafet sofraları, öte yanda çöpten kendine ziyaret çekmeye çalışanların manzaraları…

Geçtiğimiz gün telefonum çaldı. Seçim anketi yapıyorlarmış. İktidar adayı bir partinin araştırmacısı çeşitli sorular sordu sonunda sıkıldım… Seçim bölgemin milletvekillerinin kimler olduğunu, ona göre oy kullanacağımı ama adayları bilmediğimi söyledim. Bana ısrarla hangi partiye oy vereceğim sorusunu yönlendirdiler. Bunun bir dayatma olduğunu, bu güne kadar ne gibi faydalı işler yaptığını bilmediğim kişilere oy vermek istemediğimi tekrarladım. Eskiden milletvekili adayları kahve toplantıları yapar, kendilerini tanıtır, hatta kapı kapı dolaşıp, seçmenin nabzını tutarlardı. 

Bu konularda sorduğum hiçbir soruya yanıt alamadım. Araştırmayı yapan arkadaş üniversite öğrencisi olduğunu, harçlığını çıkartmak için bu ankette görev aldığını öğrenince de lafı uzatmadım. O bana ne söyleyebilirdi ki?

Eskiden yurtiçi ve dışında hangi sandıkta kaç kişinin oy vereceği bilinirdi. İlgililerde bu sorulara cevap veremiyorlar. Az buz değil. Bazı illerimizin nüfusu kadar, seçimin kaderini etkileyecek oy var. Türkiye'de yaşamadıkları halde ülkenin kaderine etki edecekler.

 

***

 

Hangi iktidar gelirse gelsin, her beş yılda bir aymazlıktan kurtulmayı ümit etmek kaderimiz galiba. Bu yangın yerinde yaşamaya çalışmak, her şeye rağmen yine zevk değil; görev olmaya devam edecek…

Hadi bakalım. Söyleyin bana… Pandemide bize ne oldu? Düşünme becerisini de mi kaybettik… Mesele iktidar-muhalefet meselesi değil. Ülke insanının olan bitenden nasıl etkilendiği, sonuçlarının ne kadar zor kabullenileceği olacak. 

 
Taner Tümerdirim / diğer yazıları
‘Ülkede birlik ve beraberlik Atatürk etrafında olur’
BTP kampına dair çarpıcı değerlendirme
İzmir Yunan'dan temizlendi
İşte tarihte bu hafta
Zorlu maraton başlıyor
Okullar yarın açılıyor
Katliam ve tecavüz adasında Ermeni ayini
Kültür Bakanlığı'nın özel izniyle yapılıyor
19 gündür aranıyordu
Narin'in cansız bedeni bulundu
İsrail'de on binlerce kişi sokağa indi
7 Ekim'den bu yana en büyük gösteri
Erdoğan'dan teğmenlere tepki
'Bunlar temizlenecek'
Esenyurt'ta 'site dolandırıcılığı' davasında ara karar
Bir sanık tahliye edildi
İsrail vahşette sınır tanımıyor
Öldürdükleri çocuğun cesedini iş makinasıyla parçaladılar
Kahramanmaraş'ta 5 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Pazarcık ilçesi
Soykırım devam ediyor
Gazze'de can kaybı 40 bini geçti
Tüzük değişikliği kabul edildi
İşte CHP'nin yeni tüzüğü
Batı Şeria'daki gösteride vuruldu
İsrailli keskin nişancılar Türk aktivisti de katletti
Mahkeme serbest bırakmadı
İzmir'deki elektrik cinayetinde arar karar çıktı
Rekorlar alt üst!
Dünya bu yaz resmen pişti
‘Ülkede birlik ve beraberlik Atatürk etrafında olur’
BTP kampına dair çarpıcı değerlendirme
İzmir Yunan'dan temizlendi
İşte tarihte bu hafta
Zorlu maraton başlıyor
Okullar yarın açılıyor
Katliam ve tecavüz adasında Ermeni ayini
Kültür Bakanlığı'nın özel izniyle yapılıyor
19 gündür aranıyordu
Narin'in cansız bedeni bulundu
İsrail'de on binlerce kişi sokağa indi
7 Ekim'den bu yana en büyük gösteri
Erdoğan'dan teğmenlere tepki
'Bunlar temizlenecek'
Esenyurt'ta 'site dolandırıcılığı' davasında ara karar
Bir sanık tahliye edildi
İsrail vahşette sınır tanımıyor
Öldürdükleri çocuğun cesedini iş makinasıyla parçaladılar
Kahramanmaraş'ta 5 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Pazarcık ilçesi
Soykırım devam ediyor
Gazze'de can kaybı 40 bini geçti
Tüzük değişikliği kabul edildi
İşte CHP'nin yeni tüzüğü
Batı Şeria'daki gösteride vuruldu
İsrailli keskin nişancılar Türk aktivisti de katletti
Mahkeme serbest bırakmadı
İzmir'deki elektrik cinayetinde arar karar çıktı
Rekorlar alt üst!
Dünya bu yaz resmen pişti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.