logo
29 MART 2024

Para kazanma ahlakı-I

01.09.2020 00:00:00

Bir toplumu değiştirmenin yollarından biri, toplumu meydana getiren unsurlarla oynamaktır. Genel olarak, ahlak kuralları dediğimiz bu unsurlar, toplumların birlik ve beraberliğinde önem arz etmektedir.

"Ahlak kavramının, ekonomi ile bağlantısını" çoğumuz sorgulamadık.

Her ne kadar ahlak deyince aklımıza, sosyal ve kültürel faktörler gelse de, belki de bunlar kadar önemli diğer bir boyut da ekonomik ahlaktır. 

Ekonomik ahlak kavramının kapsamına çok şey dahil edebilirsiniz. 

Türk-İslam medeniyeti ile yoğrulmuş milletimize ait "Ahilik" geleneği, bu anlamda bizim en temel ekonomik ahlak kriterlerimizdir. 

Biz, bugün, ekonomik ahlak kavramı çerçevesinde, özellikle kapitalizm ve küreselleşme etkisi ile değişen para kazanma tekniğinden yani "çalışmadan, paradan para kazanmak"tan bahsedeceğiz. 

Bazı kapital-para sahipleri, paralarını, farklı yatırım araçlarına (tahvil, bono, döviz, altın, banka) bağlayarak, tabir yerinde ise yata yata para kazanıyor. Kimsenin kazancında gözümüz yok. Ancak gelin görün ki, bu tür yatırımların, kime ve ne kadar katkı sağladığı, ne kadar sürdürülebilir olduğu tartışılır. 

Bakınız, bunu anlamanın en iyi yollarından birisi, işsizlik rakamlarına bakmaktır. Ülkelerin ekonomik -suni- büyüme rakamları, ekonomide iyileşmeyi gösterirken, işsizlik rakamlarının bunu desteklemeyip, henüz istenilen seviyeye düşürülememesinin en önemli nedenlerinden birisi de budur. 

Önce olması gerekeni söyleyelim: Para, sadece size değil toplumun birçok kesimine katkı sağlayacak şekilde (mal ve hizmet üretiminde) değerlendirilmelidir. 

Böylece, üretimin çarpan etkisi ile devletten, millete; beyaz yakalısından, mavi yakalısına; nakliyecisinden, patronuna birçok kesim kazançlı çıkmaktadır. 

İşte onun içindir ki, "veren el, alan elden üstündür" denmiştir. Bizim aldığımız kültür, bunu gerektirmektedir. 

Emek sarf etmeden, paradan para kazananların kim olduğu veya bunun büyüklüğü de önemli bir konu. 

Ne demek istiyorum? Biraz açayım:

Sizin, paranızı, toplumun geneline katkı sağlayacak şekilde, üretim-hizmet-ticaret alanlarında değerlendirmek üzere olanaklarınız (yaş, bilgi birikimi, yetersiz kapital, vs.) yeterli olmayabilir. Dolayısı ile paranızı, saydığım yatırım araçlarında değerlendirir ve bu kapitalist anlayışla, ekonomiye kaynak sağlarsınız, anlarım.

Elinde, parantezde saydığım şartlar olmasına rağmen, paradan para kazanma mantığı ile parasını, yatırım araçlarına bağlayanların sayısı az değil. İşte işin bam teli tam da burası. Örneğin, ekonomilerin lokomotifi mesafesindeki reel sektör firmalarına bakalım. Büyük reel sektör firmalarımız, kazançlarının yadsınamayacak bir oranını, faaliyet dışı gelir dediğimiz, yatırım araçlarından elde ediyor. 

Diğer bir ifade ile unvanında "sanayi ve ticaret" ifadesi geçmesine rağmen, bu firmaların gelirlerinin önemli bir kısmı, faiz gelirleri, kambiyo gelirleri ve menkul kıymet satışlarından sağlanıyor. 

Bu durumu o kadar kanıksamışız ki, gerek muhasebe sistemi ve gerekse vergi sistemi bu konuya gereken uyumu (!) sağlamış durumdadır. 

Size, daha somut bir örnek vereyim:

Malumunuz, İstanbul Sanayi Odası (İSO) her sene en büyük ilk 500 ve ikinci 500 firmayı ilan ediyor. 

Söz konusu firmalar tekstilden gıdaya, otomotivden petrole en büyük gurur kaynağı firmalarımız. Ancak gelin görün ki, bu firmalarımız gelirlerinin yarısını, faaliyet dışı alandan elde ediyorlar. Hatta ekonomik kriz yıllarında bu oran, daha da artıyor. 

Çoğumuz şunu diyebilir: Adam, esas faaliyetlerinden gerektiği kadar kazanç elde edemiyorsa, ne yapsın? Bu bakış açısı ile çok da haksız değiller. Ben, hiçbir firmamızın elindeki kapitali-sermayeyi-parayı, bile isteye, esas faaliyetine rağmen faaliyet dışı alanlara yatırdığını düşünmüyorum. 

Ancak gelin görün ki, bu firmaların da kendi açılarından haklı gerekçeleri var. Bir defa, en başta, yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri var. Bankalara, çalışanlarına, devlete, tedarikçilere ve benzeri taraflara, ödeme planına bağlanmış veya bağlanmamış yükümlülüklerini bir şekilde yerine getirmeliler. Aksi takdirde, temerrüde düşme veya konkordato durumları söz konusu olur ki, çok daha vahim duruma düşerler. 

Elbette, reel sektör firmalarımızın, ellerindeki kaynağı, faaliyet dışı alanlara kanalize etmesinin nedenleri ve sonuçları vardır. 

Bana sorarsanız, bunun en önemli nedeni, "ekonomik konjonktür", derim. Tabir yerinde ise, firmalarımızı ekonomik konjonktür buna zorluyor.  

Şöyle düşünün, girdi maliyetleri yüksek, kâr marjları düşük, vadeler uzun, vergi oranları yüksek ve dalgalı bir döviz kuru var. 

Bu saydıklarım, bize çok şey ifade ediyor. Tam da bizi, günümüzü tarif ediyor gibiyim. Bu şartlar altında iş yapmak ve esas faaliyetinden; tekstil firması ise tekstilden, gıda firması ise gıdadan para kazanmak, çok zor belki de imkânsız. Soruyorum, bu şartlar altında sanayici-tüccar ne yapsın?

(devam edecek…)

 
Prof. Dr. İbrahim Halil Ekşi / diğer yazıları
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.