Penaltı mı? Evet penaltı. Öyle bir Süper Lig hakemlerimiz var ki gülmemek elde değil. Bu hafta hakemlerimiz açısından şu ana kadar ki en kötü haftaydı diyebilirim.
Her müsabakada hakemlerin gözle görülür ve skora etki eden hataları vardı. Verilen penaltılar, verilmeyen penaltı pozisyonları, sarı kartlar, kırmızı kartlar, gereksiz faul düdükleri, VAR kararları vb.
Her müsabakada hakemlerin gözle görülür ve skora etki eden hataları vardı. Verilen penaltılar, verilmeyen penaltı pozisyonları, sarı kartlar, kırmızı kartlar, gereksiz faul düdükleri, VAR kararları vb.
Birçok olay ama benim takıldığım daha çok verilen penaltılar. Sadece Süper Lig'de değil alt liglerde de durum aynı. Ümraniye spor-Adanaspor maçında verilen bir penaltı var ki insanın aklı almaz ne için penaltı verildi.
Beşiktaş maçında aksiyonu bitmiş oyuncuya verilen penaltı, Galatasaray'da Diagne'ye yapılan harekete penaltı verilmesi, Trabzonspor-Çaykur Rizespor karşılaşmasında iki takımın kazandığı penaltı atışları çok enteresan kararlardı.
Ligimizde oynanan futbolun kalitesi zaten yetersiz seviyede ama görünen o ki hakemler de bu yetersizliğin ana unsuru. Akıl almayacak pozisyonlara penaltı verilmesi veya oyunun kaderini etkileyen kararlara imza atmaları tam bir fiyasko.
Merkez Hakem Kurulu (MHK), bu durumun önüne nasıl geçecek çok merak ediyorum. Daha ligin ortası bile olmadı ama sezon başından bu yana verilen enteresan kararlar özellikle de bu hafta oynanan on üçüncü hafta müsabakalarında ki hakem kararları çok eleştirildi.
MHK Başkanı Serdar Tatlı'nın yaşanan bu olumsuzluklara bir son vermesi gerekiyor. Hakemlerini ve eğitimcilerini çok iyi seçmeleri kanaatindeyim ve ayrıca sahaya çıkan hakemlerin özellikle penaltı pozisyonlarında oyunun ruhunu bozmadan insiyatif alarak karar vermeleri gerekir.
Kurallar dahilinde kendi vicdanlarını da rahatlatacak kararlara imza atmalılar ki bu tartışmalar en az seviyede kalsın.
Kurallar dahilinde kendi vicdanlarını da rahatlatacak kararlara imza atmalılar ki bu tartışmalar en az seviyede kalsın.
Hakem olaylarından başka bir diğer önemli konu da bu hafta yayıncı kurumun sahaya çıkan bütün takımlar tarafından protesto edilmesiydi. Kimine göre parayı protesto ettiler, kimine göre yayınlanmayan maçları protesto ettiler.
Bana göre ligimizde bir ilki başardık paraya saygı duruşunda bulunan ve parayı protesto eden ilk ülkeyiz sanırım. İngiltere liginde müsabakaların ilk 15-20 saniyesi ırkçılık karşıtı protesto edilirken bizde durum çok farklı, parayı veya yayıncı kuruluşu protesto ediyoruz diyelim. Kaç saniyemi ? En az 50 saniye. Trabzonspor müsabakasında tam 2 dakika.
Bana göre ligimizde bir ilki başardık paraya saygı duruşunda bulunan ve parayı protesto eden ilk ülkeyiz sanırım. İngiltere liginde müsabakaların ilk 15-20 saniyesi ırkçılık karşıtı protesto edilirken bizde durum çok farklı, parayı veya yayıncı kuruluşu protesto ediyoruz diyelim. Kaç saniyemi ? En az 50 saniye. Trabzonspor müsabakasında tam 2 dakika.
İşte on üçüncü haftamızdan benim gözüme takılan haftanın kısa özet.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Engin Özmen / diğer yazıları
- Derbinin etkisiz elemanları / 07.02.2021
- Futbolun iki yüzü / 08.01.2021
- Bir varmış, bir yokmuş / 03.01.2021
- Ava giderken avlanmak / 27.12.2020
- Hakem nedir? / 24.12.2020
- Penaltı mı? / 21.12.2020
- Alanya Kalesi / 14.12.2020
- No to racism / 10.12.2020
- Futbol aklı / 09.12.2020
- Futbolun iki yüzü / 08.01.2021
- Bir varmış, bir yokmuş / 03.01.2021
- Ava giderken avlanmak / 27.12.2020
- Hakem nedir? / 24.12.2020
- Penaltı mı? / 21.12.2020
- Alanya Kalesi / 14.12.2020
- No to racism / 10.12.2020
- Futbol aklı / 09.12.2020