logo
25 NİSAN 2024

Peygamberimizin (sav) sabrı

25.12.2001 00:00:00
Müşrikler, Resûl'ün yoluna dikenler döküyor, O'nun üzerine murdar şeyler atıyor, aleyhinde herşeyi söylüyorlardı. Bir defasında Hz. Muhammed namaz kılarken Ukbe bin Muayt, O'nun boynuna abasını atarak dolamış, dolamış, Peygamberi yere yıkacak ve boğacak duruma getirmişti. Kureyş, Hz. Muhammed'in bu eziyetlere tahammülünün sebebini anlamıyorlardı. Onların dar kafaları, bir kişinin bu gibi meşakkatlere ancak yüksek bir mevki elde etmek, yahut büyük bir servete konmak için tahammül edilebileceğine inanıyordu.

***

Resûl-i Ekrem'in bütün hayatı, O'nun ilahi emirleri harfi harfine tatbik ettiğine şahittir. Hz. Muhammed felaketler, hezimetler karşısında sabreder, bunun mukabili olarak bir lütuf ve bir nimete erdi mi şükrederdi. Resûl-i Ekrem bu iki vasfa eşit olarak haizdi. Bir hadis-i şerifte deniliyor ki: "Ashab'dan biri, bir gün Resûl-i Ekrem'e dünyada en büyük musibetlere kimlerin hedef olduklarını sordu. Buna cevap olarak herkesten ziyade Peygamberlerin her eziyet ve felakete maruz kaldıklarını, diğer insanların mertebeleri nisbetinde bu gibi imtihanlara uğradıklarını söyledi" (İbn-i Mâce).

Hz. Muhammed (sav) henüz validesinin rahminde iken babasını kaybetmek gibi bir felakete uğramıştı. Sonra daha çocuk iken validesi vefat etmiş, iki sene sonra dedesi vefat etmişti. Peygamberliğini muteakip Kureyş'e karşı O'nu himaye eden amcası Ebû Talip, hayat ortağı ve medâr-ı tesellisi olan Hz. Hatice de vefat etmişti. İnsan, anasından babasından sonra evlatlarını sever. Resûl-i Ekrem'in Hz. Fatıma'dan başka bütün çocukları, ya küçük yaşta, yahut gençlik çağında ölmüşlerdi. Bütün bu felaketler, yalnız O'nun gözlerini yaşartmış, fakat O'nun ağzından, mukadderatına hakim olan kudrete karşı şikâyet kelimesi duyulmamıştı. Hz. Peygamber, bütün bu felaketler karşısında sabretmiş, bütün bu felaketlerden dolayı sarsılmamıştı.

Peygamberimizin en büyük kızı Zeynep, Hicret'in 8. senesinde vefat etmiş, bizzat Peygamber O'nun defnedilmesi için talimat vermişti. Ceset kabre indirilirken Peygamberin gözlerinden yaşlar boşanmış, lakin ağzından bir kelime çıkmamıştı. Peygamberimizin bizzat yetiştirdiği Hz. Zeyd, candan sevdiği Hz. Cafer Mute savaşında şehit düşmüşlerdi. Resûl-i Ekrem, bu iki yâreninin ölümünden müteessir olmuş, ağlamış, fakat Cafer'in karısı feryad edince onu teskin etmiştir.

Peygamberimizin torunlarından biri can çekişme durumunda iken kerimesi kendisini çağırmış, Resûl-i Ekrem ona "Cenab-ı Hakk'ın aldığı, verdiği O'nundur. Allah'ın katında her varlığın muayyen bir eceli vardır. Sabredelim ve O'ndan iyilik niyaz edelim" tarzında cevap göndermiş, kerimesi O'nun gelmesi için ısrar edince bazı arkadaşları ile birlikte onun yanına gitmişti. Can verme ıstırabını çekmekte olan çocuk O'nun kollarına verilmiş, Resul-i Ekrem ağlamıştı. Ashab; "Ya Resûlallah! Niçin ağlıyorsunuz?" demişler, Resûl-i Ekrem şu cevabı vermişti: "Bu Cenab-ı Hakk'ın her insana verdiği sevginin eseridir. Başkalarına acıyana Cenab-ı Hakk da acır."

Bir defa Resûl-i Ekrem, Sa'd bin Ubade'nin hatırını sormaya gitmişti. Sa'd, ölümle pençeleşiyordu. Resûl-i Ekrem ağlamış, Ashab da ağlamışlar, sonra Resûl-i Ekrem şöyle demişti: "İnsana ağlamaktan veya üzelmekten dolayı bir mesuliyet teveccüh etmez. Azaba ancak insanın dili sebebiyet verir."

Hz. Peygamber, oğlu İbrahim'in ölümünden müteessir olarak şu sözleri söylemişti: "Göz yaşarıyor, kalp mahzun oluyor. Fakat Biz ancak Rabb'imizi hoşnut edecek sözler söyleriz. İbrahim! Senden ayrılmak bizi mahzun ve müteessir etmiştir."

İnsan geçici felaketlere muvakkat darbelere tahammül eder. Fakat peşpeşe ve zincirleme felaketlere tahammül imkânsızdır. Halbuki Hz. Muhammed, Hicretten önceki 13 seneyi meşakkat, felaket ve ıstırap içinde geçirmişti. Mekke ve Taif'in katı yürekli şakileri tam 13 sene O'nunla alay etmişler, O'nu işkenceye uğratmışlar, O'na her türlü hakaret ve haksızlığı göstermişlerdi. Sonra Resûl-i Ekrem'i öldürmek için tertip edilen suikastleri, O'nu imha için hazırlanan savaşları hatırlayınız. Acaba bütün bu felaketlere mukavemet ve hepsini bertaraf eden âmil, Peygamberin sarsılmaz sabrı değil mi?

***

Mevlana Şibli tarafından kaleme alınan ve öğrencilerinden Süleyman En-Nedvi tarafından tamamlanan Asr-ı Saadet adlı eser Ömer Rıza Doğrul tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Peygamberimizin Sireti konusunda neslimize tavsiye edeceğimiz bu eserimizden kısa bir alıntı aktardım. Resûl-i Ekrem Efendimizin ve O'nun güzide ashabının örnek yaşantısını defalarca okumalıyız. Hele yanıldığımız, yıkıldığımız, sarsıldığımız günlerde suya hasret toprak gibi kana kana, yana yana okuyalım.
 
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.