Günlerdir 3 PKK’lı kadının Paris’te öldürülmesi konuşuluyor.
Niçin ya da kimler tarafından öldürüldüğü henüz bilinmiyor.
Öldürülen PKK’lılardan birinin PKK kurucularından Sakine Cansız olması da konuyu daha da çetrefil kılıyor.
Hükümetten ve hükümet dışından yapılan ilk değerlendirmelerde olayın örgüt işi hesaplaşma olabileceği yönünde.
Ama bu bana göre akla pek uygun değil.
Neden mi?
Kuruluş amacı Türkiye’yi dize getirmek olan bir örgüt, AKP hükümeti sayesinde tam da bunu başarmışken neden iç hesaplaşmaya girişsin.
Böyle bir dönemde yaşanabilecek tek kavga ganimet paylaşımı için olabilir.
Öyle ya örgütün talepleri arasında 8 ila 10 ilde özerk bir yapı kurulması da var. Böyle bir talep yerine geldiğinde ortaya çıkarak rant, kavga için yeterli sebep olsa gerektir.
Dolayısıyla açılımlarla başlayan ve şimdi gizlemeye bir ihtiyaç duymadan PKK’yla açık açık müzakere edilmesi noktasına varan süreçte yaşanan 3 PKK’lı kadının Paris’te öldürülmesi, Türkiye’den alınacak tavizlerin nasıl paylaşılacağıyla ilgili olabilir.
Bu tahmin, PKK’lıların öldürülmelerinin birinci nedeni olabilir.
İkinci neden ise şu olabilir ki bence bu akla daha yakın.
Bölücü terörün talepleri arasında yer alan ve AKP hükümetinin yerine getireceği sinyallerini verdiği genel af, Öcalan’a ev hapsi ve yeni anayasaya özerklik sokuşturması gibi adımların
Türk kamuoyunda tepki oluşturmasının önüne geçmek için PKK bazı militanlarını gözden çıkarmış olabilir.
Nasıl yani?
Yanisi şöyle;
AKP hükümetinin PKK’yla müzakere ederek attığı adımların bölücü terörün işine geldiği izleniminin oluşması durumda milletin tepkisi oluşursa süreç tıkanabilir.
Bundan dolayı örgüt içi hesaplaşma süsü verilerek, sanki AKP’nin Öcalan’la müzakere ederek attığı adımların bölücü terörün işine gelmediği görüntüsü verilmek istenmiş olabilir.
Bence bu ihtimal çok daha gerçeğe yakın duruyor.
Çünkü Türkiye’nin AKP sayesinde Öcalan’la oturduğu müzakere masası PKK terör örgütünün 10 yıl önce aklının ucundan geçmeyeceği bir nokta.
Bugün gelinen bu noktadan geri dönmemek için ve de AKP hükümetine Türkiye’den vereceği tavizleri kolaylaştırmak için bence örgütün feda etmeyeceği şey yoktur.
Haddizatında terör örgütün de yöneticilerinin de bir yerlerin kuklası olduklarını, asıl olmadıklarını göz önünde bulundurursak PKK’nın var olmasındaki amaca ulaşmak için Öcalan’ın bile feda edilebileceği görülecektir.
Niçin ya da kimler tarafından öldürüldüğü henüz bilinmiyor.
Öldürülen PKK’lılardan birinin PKK kurucularından Sakine Cansız olması da konuyu daha da çetrefil kılıyor.
Hükümetten ve hükümet dışından yapılan ilk değerlendirmelerde olayın örgüt işi hesaplaşma olabileceği yönünde.
Ama bu bana göre akla pek uygun değil.
Neden mi?
Kuruluş amacı Türkiye’yi dize getirmek olan bir örgüt, AKP hükümeti sayesinde tam da bunu başarmışken neden iç hesaplaşmaya girişsin.
Böyle bir dönemde yaşanabilecek tek kavga ganimet paylaşımı için olabilir.
Öyle ya örgütün talepleri arasında 8 ila 10 ilde özerk bir yapı kurulması da var. Böyle bir talep yerine geldiğinde ortaya çıkarak rant, kavga için yeterli sebep olsa gerektir.
Dolayısıyla açılımlarla başlayan ve şimdi gizlemeye bir ihtiyaç duymadan PKK’yla açık açık müzakere edilmesi noktasına varan süreçte yaşanan 3 PKK’lı kadının Paris’te öldürülmesi, Türkiye’den alınacak tavizlerin nasıl paylaşılacağıyla ilgili olabilir.
Bu tahmin, PKK’lıların öldürülmelerinin birinci nedeni olabilir.
İkinci neden ise şu olabilir ki bence bu akla daha yakın.
Bölücü terörün talepleri arasında yer alan ve AKP hükümetinin yerine getireceği sinyallerini verdiği genel af, Öcalan’a ev hapsi ve yeni anayasaya özerklik sokuşturması gibi adımların
Türk kamuoyunda tepki oluşturmasının önüne geçmek için PKK bazı militanlarını gözden çıkarmış olabilir.
Nasıl yani?
Yanisi şöyle;
AKP hükümetinin PKK’yla müzakere ederek attığı adımların bölücü terörün işine geldiği izleniminin oluşması durumda milletin tepkisi oluşursa süreç tıkanabilir.
Bundan dolayı örgüt içi hesaplaşma süsü verilerek, sanki AKP’nin Öcalan’la müzakere ederek attığı adımların bölücü terörün işine gelmediği görüntüsü verilmek istenmiş olabilir.
Bence bu ihtimal çok daha gerçeğe yakın duruyor.
Çünkü Türkiye’nin AKP sayesinde Öcalan’la oturduğu müzakere masası PKK terör örgütünün 10 yıl önce aklının ucundan geçmeyeceği bir nokta.
Bugün gelinen bu noktadan geri dönmemek için ve de AKP hükümetine Türkiye’den vereceği tavizleri kolaylaştırmak için bence örgütün feda etmeyeceği şey yoktur.
Haddizatında terör örgütün de yöneticilerinin de bir yerlerin kuklası olduklarını, asıl olmadıklarını göz önünde bulundurursak PKK’nın var olmasındaki amaca ulaşmak için Öcalan’ın bile feda edilebileceği görülecektir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023