Prof. Dr. Haydar Baş milletin kendisi, çözümün tek adresidir

Türkiye'de öyle bir süreç yaşanıyor ki, ülkemizin ve milletimizin aleyhine çalışanlar, bölmeye, parçalamaya gayret edenler maalesef pirim yapıyor, vatanın gerçek evlatları ise karalanmaya çalışılıyor.Sözü fazla uzatmadan direkt konuya gireceğim. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye ve dünya için "herhangi bir kişi" değildir.Prof. Dr. Baş, sunduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projesiyle ülkemizde ve dünyada çözümlenmesi imkansız olarak görülen birçok problemin çözülebileceğini göstermiş bir dahidir.Ve bu gerçeği sadece biz ifade etmiyoruz; dünya çapında isim yapmış 400'ü aşkın bilim adamı 6 uluslar arası kongrede bunun böyle olduğunu tüm dünyaya deklare etti ve Prof. Dr. Baş'ı Nobel'e aday gösterdiler.Bu tarihi gerçekler ortadayken, ülkemizi kaos ortamına çekmek isteyen bazı aklıevveller, bu değerli bilim adamı ve siyaset adamını iftiralarla, karalamalarla kendi kısırdöngü tartışmalarının, kirli senaryolarının içine dahil etmeye gayret etmektedirler. Dünyanın ayakta alkışladığı, projelerinden istifade ettiği, takdir ettiği Prof. Dr. Haydar Baş'a sahiplenip, bir Türk olarak - Tabii bunu yapanların bu millete ait olduklarını söylemek de zor- gurur duymaları gerekirken, ona çamur atma yolunu tercih etmişlerdir.Prof. Dr. Haydar Baş kimdir ve amacı nedir sorusuna ise dilerseniz bizzat kendi ifadeleriyle cevap verelim:"Haydar Baş; demokratik, laik, sosyal hukuk düzenimiz içerisinde kendisini Yüce milletimize hizmete adamış, vatanperver bir Türk evladıdır?Keşke devlet ve asker, Haydar Hoca'ya kulak verseydi?O zaman 28 Şubat yaşanmazdı. Kıbrıs elden çıkacak noktaya gelmezdi. Topraklarımız ve madenlerimiz elimizden çıkmazdı. PETKİM, TÜPRAŞ, POAŞ, ERDEMİR, SEKA, TÜRK TELEKOM, SÜMERBANK, limanlar ve daha nice millet malı ve Cumhuriyet kazanımlarımız elden gitmezdi. Keşke devlet, asker ve siyaset Haydar Hoca'ya kulak verseydi? O zaman Türk ekonomisi çökmez, devlet borca ve faize batmazdı. Herkesin işi olurdu, aşı olurdu. Yüce Milletimiz bölünme noktasına gelmez, bir ve beraber olurdu. Eğer devlet ve asker Haydar Hoca'yı dinleseydi, Kürt açılımı adı altında PKK teröristleri şehre indirilip hak ve hukuk sahibi yapılarak şehitlerimizin kanı yerde bırakılmazdı. Gerçek Güneydoğu açılımı ile tüm vatan sathında olacağı gibi bölge halkımız da iş sahibi olurdu, vatandaşlık maaşı bağlanırdı. Halk, 'baba devlet'in ne olduğunu bizzat yaşar, böylece bu devlete yürekten ve sadakatle bağlanırdı. Herkesin yüzü gülerdi. Sivil - asker, devlet - millet tüm Türkiye tek yürek, tek bilek olurdu. Türkiye adeta cennete dönerdi. Keşke Haydar Hoca'yı dinleselerdi?"Görüldüğü gibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın hedefi milli değerler etrafında bu milleti bir ve beraber yapmaktır, ülkemizin bağımsızlığını milli projelerle sağlamlaştırmaktır, devletini, askerini, milletini ayakta tutmak, sağcısını solcusunu, Doğulusunu Batılısını, Laz'ını, Kürt'ünü, Çerkez'ini, Alevi'sini Sünni'sini kenetleştirmektir, çözümsüz olarak kabul edilen bütün problemleri çözmektir?Bu milleti dünyaya örnek ve önder yapmak, Türkiye'yi ise dünyaya adalet getirecek bir kainat devleti haline getirmektir. Prof. Dr. Haydar Baş, çözümün tek adresi, aziz Türk milletinin ise kendisidir.O halde bu yüce ideali O'nunla paylaşmayıp O'na çelme takmak isteyenlerin asıl maksadı nedir?Buna da siz cevap verin.