Emperyalizm; tam da her şeyin onlara göre tamam olduğu, ilhakın kesin ve önlenemez göründüğü bir vakitte, bu topraklarda bir dinî ve millî tokat yedi.
Bu tokadı atan el Mustafa Kemal Atatürk'tü! Bir kültürün, bir hareketin lideriydi ve bu milletin inancında da, milliyetinde de kemal mertebede bir insandı.
Bu, çok büyük bir ders verdi.
Emperyalizmin uzun bir süre gözüne uyku girmedi.
Çünkü her şey ayarlanmıştı; millî diye bir durum bundan evvelce pek yoktu, dinî görünenlerin birçoğu da onlarla işbirliğinde olan, belki koynunda haç barındıranlardı. Ama Allah'ın hesabı onların hesabını aştı. Bu milletin inancıyla bu milletin kültürü Hacı Bektaş'ın attığı mayada birdi, bu tekrar hatırlandı ve kemal derecede yaşandı.
Türkiye'den emperyalizm söküldü atıldı.
Hâlbuki onlar adına aynı hedef devam ediyordu, bu topraklara bakan göz yön değiştirmemişti.
Yeni planlarla yeni taktiklerle yeniden atıldılar. Bugün bunun adı Büyük Ortadoğu Projesi olarak, Arz-ı Mev'ud olarak hâlâ ortadadır.
Peki bugün, dün yenilmiş o tokadı yememek için ne yapıyorlar biliyor musunuz? İslam ve Türklüğün arası açılmaya çalışılıyor. Böyle olursa bu tokat yenmez çünkü.
Bu yüzden Müslüman'ın Atatürkçü, Atatürkçünün Müslüman olması fena bir alerji yaratıyor onlara, çok bozuluyorlar, çok uykusuz kalıyorlar.
Bu yüzden Müslüman'ı "tarikatçı" göstermek, öyle bir tarikatçı göstermek ki millet, vatan, Atatürk sevgisi olmasın. Tarikinde Türklük olmayan, millet bilincinden bîhaber bir tarikle tariklenmiş tarikatlar istiyorlar. Bunu kendi ajanlarıyla gerçekleştiriyorlar da!
Atatürk sevgisi olanı dinsiz göstermek de aynı oyunun ikinci parçası. Bu çizdikleri çizgilere uyanları besliyor, destekliyorlar; onların ceplerinde daima dolar var. Uymayanları ise cebren yahut algıyla bu potaya sokmaya çalışıyorlar.
Bu bugün doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasıyla ilgili bir plandır. Bu iki değere sahip olmak, bunu korumanın parolasıdır. Bu iki oluş onların istediği seyirde gerçekleştiğinde kapı açılmış, güzel yitirilmiş, muhafaza yok edilmiş olur.
Bunun için de hususen hedef aldıkları insan Prof. Dr. Haydar Baş...
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, İslam ile Atatürk'ün kardeş olduğu gerçeğini söyleyebilmiş insandır. Üstüne perdeler çekilen bu salt hakikati bağırmış insandır.
Bu yüzden son günlerdeki onca çamur, onca iftira! Atatürk'e, Kuva-yı Milliye'ye dinsizdir denilmesiyle Prof. Baş'a FETÖ ağzından kusulmuş "cemaattir, tarikattır" sözlerinin denilmesi aynı kafada tasarlanmış sözlerdir. Aslı astarı olmayan, olması da gerekmeyen sözlerdir çünkü esas olan şey çamur atmak, fikirlerdeki algıyı çirkinleştirmektir. Bu beyhude bir uğraştır zira bu tekinsiz ağızların yalan sözleri bir toplumun fikrini değiştirmeyecektir.
Ama yine de saldırıyorlar.
Çünkü mecburlar.
Çünkü zorlarına gidiyor.
Bu tokadı bir daha yemek istemiyorlar.
Ama benden rüyalarını bozacak bir müjde: Dün nasıl her iftira, her çamura karşı Atatürk güneşi yine doğduysa bugün de Prof. Dr. Haydar Baş güneşi engellenemez!
Bu millet, dün FETÖ'nün ağzından çıkmış çamurları bugün atanların "neci olduğunu" anlamayacak kadar da ahmak değildir.
Bu tokadı atan el Mustafa Kemal Atatürk'tü! Bir kültürün, bir hareketin lideriydi ve bu milletin inancında da, milliyetinde de kemal mertebede bir insandı.
Bu, çok büyük bir ders verdi.
Emperyalizmin uzun bir süre gözüne uyku girmedi.
Çünkü her şey ayarlanmıştı; millî diye bir durum bundan evvelce pek yoktu, dinî görünenlerin birçoğu da onlarla işbirliğinde olan, belki koynunda haç barındıranlardı. Ama Allah'ın hesabı onların hesabını aştı. Bu milletin inancıyla bu milletin kültürü Hacı Bektaş'ın attığı mayada birdi, bu tekrar hatırlandı ve kemal derecede yaşandı.
Türkiye'den emperyalizm söküldü atıldı.
Hâlbuki onlar adına aynı hedef devam ediyordu, bu topraklara bakan göz yön değiştirmemişti.
Yeni planlarla yeni taktiklerle yeniden atıldılar. Bugün bunun adı Büyük Ortadoğu Projesi olarak, Arz-ı Mev'ud olarak hâlâ ortadadır.
Peki bugün, dün yenilmiş o tokadı yememek için ne yapıyorlar biliyor musunuz? İslam ve Türklüğün arası açılmaya çalışılıyor. Böyle olursa bu tokat yenmez çünkü.
Bu yüzden Müslüman'ın Atatürkçü, Atatürkçünün Müslüman olması fena bir alerji yaratıyor onlara, çok bozuluyorlar, çok uykusuz kalıyorlar.
Bu yüzden Müslüman'ı "tarikatçı" göstermek, öyle bir tarikatçı göstermek ki millet, vatan, Atatürk sevgisi olmasın. Tarikinde Türklük olmayan, millet bilincinden bîhaber bir tarikle tariklenmiş tarikatlar istiyorlar. Bunu kendi ajanlarıyla gerçekleştiriyorlar da!
Atatürk sevgisi olanı dinsiz göstermek de aynı oyunun ikinci parçası. Bu çizdikleri çizgilere uyanları besliyor, destekliyorlar; onların ceplerinde daima dolar var. Uymayanları ise cebren yahut algıyla bu potaya sokmaya çalışıyorlar.
Bu bugün doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasıyla ilgili bir plandır. Bu iki değere sahip olmak, bunu korumanın parolasıdır. Bu iki oluş onların istediği seyirde gerçekleştiğinde kapı açılmış, güzel yitirilmiş, muhafaza yok edilmiş olur.
Bunun için de hususen hedef aldıkları insan Prof. Dr. Haydar Baş...
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, İslam ile Atatürk'ün kardeş olduğu gerçeğini söyleyebilmiş insandır. Üstüne perdeler çekilen bu salt hakikati bağırmış insandır.
Bu yüzden son günlerdeki onca çamur, onca iftira! Atatürk'e, Kuva-yı Milliye'ye dinsizdir denilmesiyle Prof. Baş'a FETÖ ağzından kusulmuş "cemaattir, tarikattır" sözlerinin denilmesi aynı kafada tasarlanmış sözlerdir. Aslı astarı olmayan, olması da gerekmeyen sözlerdir çünkü esas olan şey çamur atmak, fikirlerdeki algıyı çirkinleştirmektir. Bu beyhude bir uğraştır zira bu tekinsiz ağızların yalan sözleri bir toplumun fikrini değiştirmeyecektir.
Ama yine de saldırıyorlar.
Çünkü mecburlar.
Çünkü zorlarına gidiyor.
Bu tokadı bir daha yemek istemiyorlar.
Ama benden rüyalarını bozacak bir müjde: Dün nasıl her iftira, her çamura karşı Atatürk güneşi yine doğduysa bugün de Prof. Dr. Haydar Baş güneşi engellenemez!
Bu millet, dün FETÖ'nün ağzından çıkmış çamurları bugün atanların "neci olduğunu" anlamayacak kadar da ahmak değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018