Ben izlemedim, daha doğrusu maçları izledim ama Cem Uzan ekranda belirdiği vakit kumandamı işlettim, başka taraflara kaçtım! Bir hortumcuyu izleme işkencesine katlanamazdım doğrusu...
Hürriyet yazarı Fatih Altaylı, böyle bir işkenceye katlanmış ve bir Uzanolog olarak propaganda konuşmasını izlemiş. Altaylı'nın yazısını buraya aktarıyorum: "UZAN Ailesi'nin vitrindeki ferdi parti genel başkanı Cem Uzan televizyonuna çıkıp konuştu. Ailesine yapılan haksızlıklardan söz etti. Devletin el kolduğu İmar Bankası'ndaki mudilerin paralarını ödemediğini söyledi. Ama kendilerinin hesapları ortadan kaldırdığını, kayıtları yok ettiğini ve vatandaşın bu yüzden mağdur olduğunu, devletin ortada kayıt olmadığı için para ödeyemediğini anlatmadı. İmar Bankası'ndan Hazine Bonosu alanların paralarının ödenmemesini eleştirdi. Ama İmar Bankası'nın vatandaştan topladığı paralarla Hazine Bonosu almadığını, bu yüzden de ortada parası ödenecek bir bono olmadığını, İmar Bankası'nın Hazine Bonosu değil, ''Uzan bonosu'' sattığını söyleyemedi. Ülke çapında yatırım yaptıklarını söyledi ama aldıkları fabrikaları kapattıklarını, işçilerini işten çıkardıklarını, işleyen fabrikaları işlemez hale getirdiklerini anlatmadı. Cem Uzan televizyonunda aslında şunu dedi: ''Ey ahali ben milyonlarca dolarlık yatlara binen, siz bir otomobil alacak para bulamazken helikopterlerle gezen, bu sefahat aleminde yaşamak için müthiş bir düzen kuran bir ailenin ferdiyim. Ama bugün bu düzenim bozuldu. Milyarlarca dolarım tehlikede. Ne olur bana sahip çıkın ki, ben zengin bir adam olarak yaşamayı sürdürebileyim.''
Cem Uzan'ın pek çok kişi ve kurumu mağdur ederek oluşturduğu serveti koruması vatandaşın ne kadar umurunda merak ediyorum."
Sanırım Altaylı bir Uzanolog olarak propaganda konuşmasını iyi özetlemiştir... Altaylı, ayrıca, kendisini canlı yayınlara çağırmadıkları için diğer kanalları topa tutan Cem Uzan'a TekeTek programını da açıyor.
Niye gelemedin Cem? Altaylı'nın Cem Uzan'a çağrısı şöyle: "Ben burada kendisine bir kez daha açık çağrı yapıyorum.
Gel. Söz ettiğin cesaretinin yüzde birine sahipsen gel.
Gel de seninle şu son 10 yılda yaptıklarını konuşalım.
Söz. Babanın gençlik yıllarına kadar gitmeyeceğim. Hadi gel."
Perinçek'in seçim öncesi Uzan yorumu
Uzan vakası konusunda bu sayfada çok şeyler yazıldı. 3 Kasım seçimlerinden önce İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in miting meydanlarında, "En büyük hortumcu Cem Uzan'dır. Aman oylarınızı GP'ye kaptıramayın" sözlerini defalarca aktardık. Pek çok konuda söyledikleri gerçekleşmeyen Perinçek, bu konuda haklı çıktı. Perinçek'in gerçekleşmeyen sözlerinden biri de Rusya'nın KKTC'yi tanıyacağıydı. Mayıs ayında böyle bir iddiayı dile getirmişti Perinçek ama görüldüğü gibi o vadide böyle bir şey gerçekleşmedi. Gerçekleşeceğine dair de en küçük bir emare bulunmuyor...
Vatan gazetesi Cem Uzan'ın sözkonusu maçlar öncesinde ve arasında yaptığı propagandanın tutarını hsaplamış: Saniyesi 2500 dolardan 5 milyon 60 bin dolar tutuyor böyle bir reklam. Star TV siyasi propaganda nedeniyle epey bir gelirden mahrum kalmış aynı zamanda. Oysa Star TV Genel Müdürü, daha geçenlerde Şampiyonlar Ligi maçları nedeniyle "maddi açıdan" büyük bir beklenti içine girdiklerini söylemişti.
Reklam parası nasıl
ödenecek?
5 milyon dolarlık faturayı kim ödedi ya da ödeyecek? Yüzde 10'luk yani yaklaşık 500 bin dolarlık RTÜK payı ödenecek mi? Cem Uzan bunu şahsi servetinden mi karşılayacak yoksa Genç Parti kasasından mı ödenecek bu para? Bir başka alternatif daha var: İmar Bankası'ndan hortumlanan katrilyonluk servetten 5 milyon dolarlık bölümü bu vesileyle Star'a mı aktarılacak? Hükümet hortumlanan bu parayı milletten tahsil edecek. Bu kesin... Ayrıca İmar Bankası mudileri BDDK önünde dövünüp duracaklarına, bir kez de paranın akabileceği Star TV'nin önüne gitsinler...
Bu arada Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Cem Uzan'ın "reklam" adı altında Star TV'den hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yaptığı konuşmayı incelemeye almış. Erdoğan'a "kalleş" dediği için Uzanlar'ın kanallarını 30 gün kapatan RTÜK, bakalım bundan birşey çıkarabilecek mi?