Milli takımımız zayıf rakibi Lüksemburg karşısında iyi oynamadan 3'te 3 yaparak yoluna devam ediyor.
Bu grupta bizi en çok zorlayacak ekibin Lüksemburg olacağına şartlanmamız acaba bu maça iyi konsantre olmamızı etkilemiş olabilir diye aklıma fikirler geliyor.
Evet milli takımın Lüksemburg karşısındaki oyununu beğenmek mümkün değil.
Özellikle ikinci yarı oynadığımız oyun daha da kötüydü. Her ne kadar maçın genelinde tempo çok düşük olmasa bile maç boyunca organizasyon olarak iyi bir oyun sergileyemedik.
Mücadele anlamında da karşılaşmanın genelinde fena değildik. Tabii ikinci yarının ilk 20 dakikasını hariç tutmak lazım.
Başlangıçta merkez Hakan, Dorukhan ve Orkun'dan kurulmuştu. Ne var ki bu üçlü uyumlu değillerdi.
Orkun sahada yoktu. Hakan ise pasör özelliklerini istediği gibi sergileyemedi.
Bu üçlünün en iyi olanı Dorukhan'dı. Fakat malum o da pasör bir oyuncu değil.
Mücadelesi ve çabası Hakan'la uyumlu olmadığı için milli takıma anlamlı bir hücum gücü kazandırmadı.
Bir diğer faal oyuncu Cengiz idi. Durukan'a biraz bakarsak 3, 9, ve 28'de rakip yarı sahada 38'de kendi yarı sahasında milli takıma top kazandırdı.
19'da çok güzel bir koşu yapan Cengiz'e şık bir bir pas attı. Bu pozisyonda bu güzel pası kontrol edemeyen Cengiz hatalıydı.
Cengiz 10'da Çağlar'a şık bir orta yaptı. Cengiz 27 ve 49'da ayağında çok top tutarak atakları öldürdü.
Cengiz arkasındaki Zeki ile de uyumlu değildi. 58 ve 82'de Zeki'nin yaptığı koşuları görmeyerek hücumları öldürdü.
74'te yine Dorukhan ve Cengiz anlaşmazlığı vardı.
32'de bu sefer Cengiz Hakan ile anlaşamadı. Oyunda kaldığı müddetçe Halil akşamın çok kötü oyuncusuydu.
Halil 14'te Zeki'nin bir pasını kontrol edemeyerek muhtemel bir tehlikeyi harcadı.
29'da ise Halil net bir gol fırsatını harcadı. Pozisyonda Halil'in ilk hamlesi şık olsa da kaleciye çalım atmaya çalışınca golü kaçırdı.
Halil pas üreteceği yerde inatla rakiplerine çalım atmak için üzerlerine gidiyor. Bu stil verimsiz ve hatalı.
Halil'in gelişmesi için bu alışkanlığından vazgeçmesi lazım. Hoca etkisiz Orkun'u oyundan alınca Halil'i forvet arkasına aldı ama Halil burda da kendine gelemedi.
Kuntz merkezde bir sorun olduğunu sezdi ama ürettiği çözümler de bir sonuç vermedi.
66'daki değişikliklerden sonra Doğukan'ı da forvet arkası denedi ama yine istenilen sonuç oluşmadı.
Attığımız ikinci golde Serdar Dursun defanstan seken topu kazanıp sert bir şut ile golü kaydetti.
Serdar'ın golü övgüyü hak ediyor. Serdar ayrıca çok hareketli bir görüntü verdi.
Yine karşılaşmanın 66. dakikasında Ferdi bir talihsizlik yaşadı ve inanılmayacak bir hata ile 25-30 metreden topu kendi filelerine gönderdi.
Bereket ona yapılan faul nedeniyle gol geçerlilik kazanmadı.
Yani milli takımda bu kadar zayıf bir rakibe karşı böyle bir tuhaf hata işin açıkçası acemice.
Ferdi bütün sezonki iyi performansını heba edebilecek bir hata yapmaktan kurtulmuş oldu.
Bu maçtaki kötü oyunumuzu Litvanya karşısında aldığımız 6-0'lık galibiyetin rehavetine bağlayalım.
Şimdi salı akşamı yine Litvanya ile karşılaşacağız. Tabii ki yine fark bekliyoruz ve bundan da şüphe duymuyoruz.
Böylece Uluslar Kupası'nda bir an önce bir üst seviyeye dönebiliriz.
Bu grupta bizi en çok zorlayacak ekibin Lüksemburg olacağına şartlanmamız acaba bu maça iyi konsantre olmamızı etkilemiş olabilir diye aklıma fikirler geliyor.
Evet milli takımın Lüksemburg karşısındaki oyununu beğenmek mümkün değil.
Özellikle ikinci yarı oynadığımız oyun daha da kötüydü. Her ne kadar maçın genelinde tempo çok düşük olmasa bile maç boyunca organizasyon olarak iyi bir oyun sergileyemedik.
Mücadele anlamında da karşılaşmanın genelinde fena değildik. Tabii ikinci yarının ilk 20 dakikasını hariç tutmak lazım.
Başlangıçta merkez Hakan, Dorukhan ve Orkun'dan kurulmuştu. Ne var ki bu üçlü uyumlu değillerdi.
Orkun sahada yoktu. Hakan ise pasör özelliklerini istediği gibi sergileyemedi.
Bu üçlünün en iyi olanı Dorukhan'dı. Fakat malum o da pasör bir oyuncu değil.
Mücadelesi ve çabası Hakan'la uyumlu olmadığı için milli takıma anlamlı bir hücum gücü kazandırmadı.
Bir diğer faal oyuncu Cengiz idi. Durukan'a biraz bakarsak 3, 9, ve 28'de rakip yarı sahada 38'de kendi yarı sahasında milli takıma top kazandırdı.
19'da çok güzel bir koşu yapan Cengiz'e şık bir bir pas attı. Bu pozisyonda bu güzel pası kontrol edemeyen Cengiz hatalıydı.
Cengiz 10'da Çağlar'a şık bir orta yaptı. Cengiz 27 ve 49'da ayağında çok top tutarak atakları öldürdü.
Cengiz arkasındaki Zeki ile de uyumlu değildi. 58 ve 82'de Zeki'nin yaptığı koşuları görmeyerek hücumları öldürdü.
74'te yine Dorukhan ve Cengiz anlaşmazlığı vardı.
32'de bu sefer Cengiz Hakan ile anlaşamadı. Oyunda kaldığı müddetçe Halil akşamın çok kötü oyuncusuydu.
Halil 14'te Zeki'nin bir pasını kontrol edemeyerek muhtemel bir tehlikeyi harcadı.
29'da ise Halil net bir gol fırsatını harcadı. Pozisyonda Halil'in ilk hamlesi şık olsa da kaleciye çalım atmaya çalışınca golü kaçırdı.
Halil pas üreteceği yerde inatla rakiplerine çalım atmak için üzerlerine gidiyor. Bu stil verimsiz ve hatalı.
Halil'in gelişmesi için bu alışkanlığından vazgeçmesi lazım. Hoca etkisiz Orkun'u oyundan alınca Halil'i forvet arkasına aldı ama Halil burda da kendine gelemedi.
Kuntz merkezde bir sorun olduğunu sezdi ama ürettiği çözümler de bir sonuç vermedi.
66'daki değişikliklerden sonra Doğukan'ı da forvet arkası denedi ama yine istenilen sonuç oluşmadı.
Attığımız ikinci golde Serdar Dursun defanstan seken topu kazanıp sert bir şut ile golü kaydetti.
Serdar'ın golü övgüyü hak ediyor. Serdar ayrıca çok hareketli bir görüntü verdi.
Yine karşılaşmanın 66. dakikasında Ferdi bir talihsizlik yaşadı ve inanılmayacak bir hata ile 25-30 metreden topu kendi filelerine gönderdi.
Bereket ona yapılan faul nedeniyle gol geçerlilik kazanmadı.
Yani milli takımda bu kadar zayıf bir rakibe karşı böyle bir tuhaf hata işin açıkçası acemice.
Ferdi bütün sezonki iyi performansını heba edebilecek bir hata yapmaktan kurtulmuş oldu.
Bu maçtaki kötü oyunumuzu Litvanya karşısında aldığımız 6-0'lık galibiyetin rehavetine bağlayalım.
Şimdi salı akşamı yine Litvanya ile karşılaşacağız. Tabii ki yine fark bekliyoruz ve bundan da şüphe duymuyoruz.
Böylece Uluslar Kupası'nda bir an önce bir üst seviyeye dönebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025