Kayış, "Üzeyir Garih cinayetinden sonra yaşananların, Türk televizyonlarının bir bölümünün kamu yararı gözeten sorumlu bir yayıncılık anlayışından çok uzak olduklarını gösterdiğini" belirtti. Kayış, gazeteciliğin en temel kurallarından birinin, suçlu olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği gerçeği olduğunu hatırlattı.
Üzeyir Garih cinayetinden sonra yaşananların Türk televizyonlarının bir bölümünün kamu yararı gözeten sorumlu bir yayıncılık anlayışından çok uzak olduklarını gösterdiğini ifade eden Kayış, gazeteciliğin en temel kurallarından birinin, suçlu olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği gerçeği olduğunu hatırlattı.
"Felaketler magazin olmamalı"
"Televizyonların habercilikte geri kalmama telaşını ve reyting kaygısını anlamakla birlikte, suçsuz insanları suçlu gibi tanıtmanın, onları yol keserek kaçırmanın, televizyon stüdyolarını karakolların sorgu odalarına çevirmenin yanlışlığı da ortadır" diyen Kayış, gazetecilerin insanların acılarını, ıstıraplarını, felaketlerini magazin anlayışı içinde ekrana yansıtmamaları ve özel hayatların gizliliğine özen göstermeleri gerektiğine dikkati çekti.
"TV kanalları arena olamaz"
RTÜK Başkanı Nuri Kayış, son günlerde basın kavgaları ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Ekranlar, televizyon sahiplerinin ve çalışanlarının kişisel çıkarları için birbirleriyle dövüştükleri, iftira, tehdit ve şantajlarını artarda sıraladıkları arenalar olamaz. 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun, televizyonların özel amaç ve çıkarlara yönelik ve haksız rekabete yol açıcı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesindeküçük düşürücü, aşağılayıcı yayın yapamayacaklarını hüküm altına almış, bu kuralı hiçe sayan kuruluşlara bir yıla kadar yayın durdurma ve hatta lisans iptali cezaları verilebileceğini vurgulamıştır."
Yarışma programlarına uyarı
Kayış, televizyonların kamuya ait bir değer olan frekansları kullanarak izleyiciye ulaştıkları için yayınlarında kamu yararına ön palanda tutmak zorunda olduklarını söyledi.
Yeni yayın dönemi başlarken üzerinde dikkatle durulması gereken bir diğer konunun da yarışma programları olduğunu bildiren RTÜK Başkanı Kayış, bazı yarışma programlarında insan sağlığını etkileyebilecek bedensel ve ruhsal zorlamalara neden olunduğunu ve insanlık onurunun adeta ayaklar altına alındığını vurguladı.
Üzeyir Garih cinayetinden sonra yaşananların Türk televizyonlarının bir bölümünün kamu yararı gözeten sorumlu bir yayıncılık anlayışından çok uzak olduklarını gösterdiğini ifade eden Kayış, gazeteciliğin en temel kurallarından birinin, suçlu olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği gerçeği olduğunu hatırlattı.
"Felaketler magazin olmamalı"
"Televizyonların habercilikte geri kalmama telaşını ve reyting kaygısını anlamakla birlikte, suçsuz insanları suçlu gibi tanıtmanın, onları yol keserek kaçırmanın, televizyon stüdyolarını karakolların sorgu odalarına çevirmenin yanlışlığı da ortadır" diyen Kayış, gazetecilerin insanların acılarını, ıstıraplarını, felaketlerini magazin anlayışı içinde ekrana yansıtmamaları ve özel hayatların gizliliğine özen göstermeleri gerektiğine dikkati çekti.
"TV kanalları arena olamaz"
RTÜK Başkanı Nuri Kayış, son günlerde basın kavgaları ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Ekranlar, televizyon sahiplerinin ve çalışanlarının kişisel çıkarları için birbirleriyle dövüştükleri, iftira, tehdit ve şantajlarını artarda sıraladıkları arenalar olamaz. 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun, televizyonların özel amaç ve çıkarlara yönelik ve haksız rekabete yol açıcı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesindeküçük düşürücü, aşağılayıcı yayın yapamayacaklarını hüküm altına almış, bu kuralı hiçe sayan kuruluşlara bir yıla kadar yayın durdurma ve hatta lisans iptali cezaları verilebileceğini vurgulamıştır."
Yarışma programlarına uyarı
Kayış, televizyonların kamuya ait bir değer olan frekansları kullanarak izleyiciye ulaştıkları için yayınlarında kamu yararına ön palanda tutmak zorunda olduklarını söyledi.
Yeni yayın dönemi başlarken üzerinde dikkatle durulması gereken bir diğer konunun da yarışma programları olduğunu bildiren RTÜK Başkanı Kayış, bazı yarışma programlarında insan sağlığını etkileyebilecek bedensel ve ruhsal zorlamalara neden olunduğunu ve insanlık onurunun adeta ayaklar altına alındığını vurguladı.