Sayın Erdoğan, "Türkiye'ye çağ atlattık. Bazen kendi başarılarımızı, kendimiz dahi unutabiliyoruz. Böyle olunca da bazen birileri karşımıza çıkıp '19 yılda ne yaptınız?' Diyecek cüreti gösterebiliyorlar. Kimi zaman da birileri çıkıp Türkiye'yi batırdınız diye gerçeği çarpıtabiliyor… Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamının 3 katı, 5 katı ve 10 katı hizmetlerle Türkiye'ye çağ atlattık' diyor.
Peki, neleri sattınız? Sattıklarınız gerçek bedeli neydi ve siz kaça sattınız?
Anadolu Ajansı, 'yapılan özelleştirmelerle 70 milyar dolar hasılat elde edildi' haberini yaptı.
Peki, bugün 'yaptık' dediklerinizin kaçını özel sektöre yaptırdınız? Devlet imkanlarıyla yaptıklarınızın tamamını 70 milyar dolara yapılabilir miydi?
18 yılda 2 trilyon 317 milyar dolar vergi toplamışsınız. 450 milyar dolar borç yapmışsınız.
Şimdi vatandaşa soruyorum; Bu rakamlarla, 'Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamının 3 katı, 5 katı ve 10 katı hizmetler yaptık' dediklerinin en az 100 katı yapılabilir miydi? Emin olun yapılırdı.
Bakalım 19 yılda neler olmuş?
"Merkez Bankası rezervlerimiz şu an itibariyle 109 milyar dolar seviyesindedir. Yakında 115 milyar dolara çıkacak."
Nasıl? IMF'den 6,5 milyar dolar gelecekmiş! Başka? Var, denilen 109 milyar dolar meğer emanet ve takas paralarıymış. Gerçek rakam eksi 40 milyar dolarlarda.
AKP Genel Başkanı Erdoğan; "Türkiye son 19 yılda 9 milyon vatandaşına iş bulmuş bir ülkedir."
En baştan şunu unutmayın! 'İş bulmak hükümetin vatandaşa ikramı değil görevidir'.
Bakalım iş bulmuşlar mı?
2002'de, Türkiye'nin nüfusu 65 milyon. 2020'de 83,6 milyon. Yani 18 milyonluk bir nüfus artışı var ve bunun yarısına ancak iş bulmuşlar. 9 milyonda işsizimiz olduğuna göre ortada bir gelişmişlik yok, demektir.
'Her üniversite mezunu iş bulacak, diye bir kayıt yok' diyen dahası yükseköğretimin artık kar getiren sektör haline gelmesine vesile olan hükümet; "8 milyon üniversite öğrencimiz var' diyerek övünüyor. Asıl övünmesi gereken bankalardır. Çünkü en az 4 milyon hazır müşterileri hazır.
AKP Genel Başkanı Erdoğan; '19 yılda toplam 431 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptık' diyor.
Bakan Lütfü Elvan'ın açıklamalarından; Mart 2021 itibariyle vatandaşın konut kredisinin 277.7 milyar TL, taşıt kredisinin 13.7 milyar TL ve ihtiyaç kredisinin ise 412.5 milyar TL olmak üzere toplam 703,9 milyar TL.
Bitmedi. Birde kredi kartları var. Haziran verilerine göre vatandaşın kredi kartı borcu; 165 milyar lira.
Şimdi! 431 milyar yardım aldığı halde 900 milyar lira civarında da bankalara borçlanan bir milletin hangi ekonomik gelişmişliği olabilir?
Yine Bakan Elvan'ın açıklamalarına göre 2016'da 28 milyon 572 bin olan bankaların bireysel kredi müşteri sayısının Mart 2021 yılında 35 milyon 35 bine çıkmış.
Yani şaha kalkan ekonomide vatandaş, bankaların kucağına iniş yapmış.
AKP Genel Başkanı Erdoğan; "TOKİ eliyle 1 milyon 100 bin konut ürettik".
Bakan Elvan; "Aralık 2016'da konut kredisi müşteri sayısının 2 milyon 382 bin 38 ve kredi miktarının da 164 milyar 850 milyon TL.
Mart 2021'de ise konut kredisi müşteri sayısının 2 milyon 565 bin 104, kredi miktarının ise 277 milyar 737 Milyon TL".
Yani vatandaşı konut sahibi yapan AKP değil bankalar. Mart ayı verilerine göre takipteki yani ödenmeyen kredi miktarı 114 milyar lira.
Vatandaşların bu yılın ilk altı aylık döneminde bankalara ödediği toplam faiz ise 53 milyar 534 milyar liraya kadar yükseldi.
Şimdi soralım; Faizleriyle birlikte 320 milyar liraya devlet, vatandaşına maliyetine 1 milyon değil en az 2 milyon konut yapabilir miydi? Yapardı.
Artık zorla ezberletilen otoyollar, köprüler, tüneller, havalimanları, okullar, millet bahçelileri, şehir hastanelerinin çoğunu kim yaptı?
Özel sektör. Nasıl? Kar garantili. Yani kullansan da, kullanmasan da parası ödenecek. Nereden? Vatandaştan tahsil edilerek.
Şimdi bir daha soralım; Sattıklarınızın parasıyla yaptıklarınızın en az on katı yapılabilir miydi?
Hadi yaptılar, diyelim. 450 milyar dolar dış borç neyin karşılığı?
Hadi onu da geçtik! Milli Gazete, AKP'nin 19 yılda borç faizi olarak 520 milyar dolar ödedi, haberini yaptı. Bu paraya neler yapılabilirdi?
Çiftçilere 19 yılda 165 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik' denildi. Aynı çiftçilerin bankalara borcu 149 milyar ve bu borcun 4,8 milyar liralık kısmı da zamanında ödenmediği için takipte.
Yerin altını unuttum!
Sattıkları maden sahalarından 382 ton altın çıkarıldığını ve devlete 76 milyar TL verildiğini bizzat ilgili bakan açıkladı. Bu paralarla neler yapılmazdı ki?
Son söz; Ekonomiyi şahlandırmış bir hükümet 7 milyon çalışanına açlık sınırı altında bir asgari ücret takdir ediyor ardından da; "Artık yabancılar Türkiye'ye geldiklerinde bizim yollarımıza, köprülerimize, tünellerimize, havalimanlarımıza gıptayla bakıyor" diyorlarsa son söz milletindir. Ya tamam, ya devam…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024