Siyasi partiler, seçime giderken çok önem verdikleri seçim beyannameleri yayınlarlar. Seçim beyannameleri, siyasi partilerin iktidar olduklarında yapacaklarını içeren belgelerdir. Bir başka açıdan bakarsak, seçim beyannameleri siyasi partilerle seçmenler arasında yapılan sözleşmelerdir. Bundan dolayı AKP, seçim beyannamesini "Yeni Türkiye Sözleşmesi" adıyla kamuoyuna sundu. AKP yöneticileri, günler öncesinden uzman bir kadronun seçim beyannamesi hazırladığını ve özellikle ekonomi alanında devrim niteliğinde yenilikler getirileceğini duyurdu. Böylece millet, büyük bir beklenti içine sokuldu, ama beklediğini bulamadı. Tabiri caizse dağ fare doğurdu.AKP'nin seçim beyannamesinin ekonomi ile ilgili ilk cümlesi şöyledir: "Sömürgecilikten kaynaklanan sermaye birikimine ve zengin doğal kaynaklara sahip olmayan ülkemizin en önemli unsurları özgürlükçü demokrasi, iyi eğitilmiş dinamik insan kaynağı ve jeoekonomik coğrafyasıdır." Hani, dakika bir, gol bir derler ya, işte bu cümle de öyle bir şey. Ne yazık ki, ilk cümle ile ilk temel yanlış yapılmış oldu. Şöyle ki, sömürgecilikten kaynaklanan sermaye birikimine sahip olmamak bir eksiklik değil, bilakis büyük bir fazilettir. Müslüman Türk milleti, tarihin hiçbir döneminde sömürgeci olmamıştır ki, sömürgecilikten kaynaklanan sermaye birikimine sahip olsun. Bu cümle, ekonomide Batılıların anlayışının benimsendiğini göstermektedir. Doğal kaynaklara gelince, ülkemiz söylendiği gibi, doğal kaynak bakımından fakir sayılmaz. Fakat şu notu da düşmek gerekir: Doğal kaynaklar, hiçbir ülkeyi tek başına kalkındıramaz. Mühim olan doğal kaynakları, sermayeyi dönüştürmek ve halkın hizmetine sunmaktır. AKP'nin seçim beyannamesinin ekonomi bölümünde dikkat çeken bir diğer cümle de şudur: "Bugün bütün çağdaş örneklerde çok açık bir şekilde görüldüğü gibi, ekonomik kalkınma ile demokratik hukuk devleti ilkeleri arasında doğrudan bir irtibat söz konusudur." Anlaşılan o ki AKP, Batılıların "demokrasisiz kalkınma olmaz" tezini kabul etmekte ve onun üzerinden yürümektedir. Hâlbuki yapılan araştırmalar, demokrasinin ekonomik kalkınmayı sağlamadığını, tam aksine ekonomik kalkınmanın demokrasiyi geliştirdiğini ve güçlendirdiğini ortaya koymuştur. Eric Weede, "Güç Dengesi, Küreselleşme ve Kapitalist Barış" adlı kitabında şöyle der: "Zenginlik veya yüksek kişi başına gelirler, demokrasiyi yaygınlaştırır? Daha yüksek kişi başına gelirler, gerçekten demokratik geçişlerin sürekliliğine katkıda bulunurlar. Boix ve Stokes, ekonomik büyümenin otokrasileri demokratikleştirdiğini gösteren ekonometrik kanıtlar sunmuşlardır." (s. 50-51). Aynı görüşü paylaşan Jean Ziegler de şöyle diyor: " Aç bir insan demokratik hakların derdinde değildir. Elindeki oy pusulası karnını doyurmaz. (Bkz. Dünyanın Yeni Sahipleri, s. 43).Görüldüğü üzere AKP'nin seçim beyannamesinin ekonomi bölümü yanlış bir temele dayandırılmıştır. Gerçi BTP hariç, diğer partilerin ekonomik anlayışı da aynıdır. Bu da gösteriyor ki, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine çok parti giriyor, ama ortada iki ekonomik görüş var: Biri Milli Ekonomi Modeli, diğeri de Batı medeniyetinin eseri olan kapitalizm, liberalizm ve sosyalizm gibi ekonomik görüşler. Dileriz milletimiz, değerlendirmesini buna göre yapsın ve oyunu kullansın. Milletin kara bahtının açılması, ancak böyle sağlanabilir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018