Şeker kotaları mahkemelik oldu

Şekerde Kurul'un ardından bu kez de kotalar mahkemelik oldu Şeker-İş Sendikası, nişasta bazlı şeker (NBŞ) için ayrılan kotanın yüzde 50 oranında artırılmasının pancardan şeker üretimini gerileteceği, ithalatı artıracağı ve istihdam üzerinde olumsuz etki sağlayacağı gerekçesiyle Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a dava açtı. Sendika, kararla Amerikan firması Cargill ve Ülker'e çıkar sağlanacağını ileri sürdü. Şeker-İş Sendikası, 2005-2006 pazarlama yılında nişasta bazlı şeker üretimine ayrılan kotanın yüzde 50 oranında artırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Başbakanlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Şeker Kurumu hakkında Danıştay'a dava açtı. Dava dilekçesinde, Şeker Yasası'nda "Nişasta kökenli şeker için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 10'unu geçemez. Bakanlar Kurulu bu oranı, Kurumun görüşünü alarak yüzde 50'sine kadar artırmaya, yüzde 50'sine kadar eksiltmeye yetkilidir" ifadesinin yer aldığı, ancak son dört yıldır Bakanlar Kurulu kararıyla, yapılan artırımlar sonucu bu kotanın yüzde 15'te sabitlenmeye çalışıldığı ileri sürüldü. Bakanlar Kurulu'nun bu artırma ve eksiltme hakkını sürekli artırma yönünde kullandığına, bunun da "yasa hükmünün anlamsız kılınması" sonucunu doğurduğuna işaret edilen dilekçede, "Dört yıllık uygulama, Bakanlar Kurulu'nun kendisini yasama organının yerine koyarak, yasadaki yüzde 10 kotasını fiilen yüzde 15 olarak uygulama iradesini ortaya koymuştur. Bu durumda, yasama yetkisinin yürütme tarafından kullanılması sonucu doğmuş ve kanımızca Anayasa'ya aykırı bir durum oluşmuştur" denildi. Dilekçede 2005-2006 NBŞ kotasının yetkili kurum olan Şeker Kurumu tarafından da yüzde 10 olarak belirlendiği ancak bunun Sanayi Bakanlığı'nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yüzde 15 olarak açıklandığına işaret edilerek, bu durumun da hukuka aykırı olduğu ileri sürüldü. NBŞ kotasının artırılmasının pancardan şeker üretiminin giderek daralması, pancar ekiminin düşmesi, şeker fabrikalarının kapanması ve ithalatın artmasına yol açacağı vurgulanan dilekçede, "Bu kararlar, ülke ve yurttaş çıkarları aleyhine kararlardır" denildi.