ABD savunma Bakan Yardımcısı Douglas Feith; Türkiye halkının yüzde sekseniki oranındaki Amerikan aleyhtarlığını ikili ilişkiler açısından çok olumsuz bulduğunu beyan ederek, hükümetin gerekli çabayı sarf etmesi gerektiğini emir buyurmuşlar. Devletimizi tehdit ederek bu durumda ilişkilerin sürdürülemeyeceği şeklindeki sözleri bizim Amerikalılar üzerinde soğuk duş etkisi yapmış. Bu meyanda ABD'nin Wall Street Journal gazetesinde; Robert Pollock imzalı yazıda T. Erdoğan hükümeti eleştirilerek, Türk halkının Amerikalılara karşı duyduğu sevgisizlik, antipati ve nefretin hesabı sorulmuş. Bir şekilde Türk hükümetine görevinizi iyi yapın, bizi sevdirin yoksa gerisini siz düşünün diye adeta hesap soruluyor.
Cahil Yanki! Bu hükümet olmasaydı o oran daha yukarı seviyelere ulaşırdı. Hükümet ve AKP, ABD ve AB adına daha ne yapsın, kendilerini, geçmişlerini, kimliklerini, dayandıkları inanç ve kültürlerini bir kalemde silip atmadılar mı? Devletin bakanlarını "ben Teksas'lıyım, benimle at pazarlığı yapmayın, gidin şu teskereyi çıkarın" diye azarlamaktan beter etmediniz mi? Askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürüp, başlarına çuval geçirerek aşağılamadınız mı? Ondört asırlık Türk yurdunu, tapu ve nüfus dairelerini yağmalatarak demografik yapısını değiştirmeye kalkmadınız mı? Kerkük'e yapay belgeler icat ederek Kürt göçünü hazırlamadınız mı? Samarra'da, Felluce'de, Türkmen şehri Telafer'de azaltılmış uranyum, napalm, fosfor bombası, misket bombası, zehirli gaz ve kimyasal silah kullanmadınız mı? Kore'de ikinci ordunuzu yok olmaktan kurtaran Türkiye yerine, Talabani ve Barzani denen kaypakları tercih etmediniz m? Hangi birini sayalım, melanetlerinizin... Ebu Garip'teki sapık işkence görüntülerini mi? Tecavüz ve ırz düşmanlıklarınızı mı? Bu görüntüleri de dünyaya siz pompaladınız. Amacınız kendinizden iğrenmemizi sağlamaksa bunu başardınız. Geçmişi karanlık olanların geleceği aydınlık olmaz. Camilere girdiniz, müzeleri yağmaladınız. Siz bu coğrafyaya hırsızlık yapmak için geldiniz... Din adamlarımızı öldürdünüz. Katliam yaptınız. Bütün bunlara karşılık sevgi beklemek herhalde sizin gibi sapık ruhlara has bir durum olsa gerek.
Sizler bırakın sevgiyi nefreti bile hak etmiyorsunuz. Sevgi mi arıyorsunuz? İşte Kürtler sizi çok seviyor. Brüksel'de 50 kişilik bir Kürt gurubu G. W. Bush'a sevgi gösterilerinde bulunmuş. Yetmiyor mu Kürtlerin muhabbeti size... Yazık çok yazık aynı kaderi paylaştığımız tarihin ve coğrafyanın asırlardır kardeş kıldığı, kan, can birliği olan Kürt kardeşlerimizi bize karşı kullanıyorsunuz. Onları bu coğrafyanın en istenmez insanları yapıp, işgale dayanak yapıyorsunuz.
Kürt kardeşlerimize sesleniyorum, dün Halepçe katliamında sana kim kucak açtı? Defalarca Saddam Hüseyin'in katliamlarından seni kim korudu? Bu olayların arkasında bu gün hizmetine girip kardeşlerini, dindaşlarını katleden ABD yok mu? İşin bittiğinde anında seni kese kağıdı gibi buruşturur atarlar. Bu sözüm sana Kürt kardeşim; gelecekte, dün ihanet eden, Filistinlilerin kaderini yaşamaktan başka bir şansın olmayacaktır. Geçmişte Osmanlı'ya karşı kendi halkının düştüğü yanlışa düşenler ancak batının maşası olmaya adaydır.
Ey stratejik ortak ABD ve onun arkasında saf tutanlar, ey "mütareke basını", Türkiye sadece AKP ve hükümetten ibaret değildir. Planlarınız bir anda ters tepebilir. Pompaladığınız rüzgar Türk kasırgası olarak sizi Atlantik ötelerine savurabilir. Sabır Türk milletinin Allah inancında var. Ama sabrın da bir sınırı olduğunu unutmayınız.
Kim bilebilir! Bakarsınız ansızın gelivermişiz.
Mustafa BEKARO?LU
Cahil Yanki! Bu hükümet olmasaydı o oran daha yukarı seviyelere ulaşırdı. Hükümet ve AKP, ABD ve AB adına daha ne yapsın, kendilerini, geçmişlerini, kimliklerini, dayandıkları inanç ve kültürlerini bir kalemde silip atmadılar mı? Devletin bakanlarını "ben Teksas'lıyım, benimle at pazarlığı yapmayın, gidin şu teskereyi çıkarın" diye azarlamaktan beter etmediniz mi? Askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürüp, başlarına çuval geçirerek aşağılamadınız mı? Ondört asırlık Türk yurdunu, tapu ve nüfus dairelerini yağmalatarak demografik yapısını değiştirmeye kalkmadınız mı? Kerkük'e yapay belgeler icat ederek Kürt göçünü hazırlamadınız mı? Samarra'da, Felluce'de, Türkmen şehri Telafer'de azaltılmış uranyum, napalm, fosfor bombası, misket bombası, zehirli gaz ve kimyasal silah kullanmadınız mı? Kore'de ikinci ordunuzu yok olmaktan kurtaran Türkiye yerine, Talabani ve Barzani denen kaypakları tercih etmediniz m? Hangi birini sayalım, melanetlerinizin... Ebu Garip'teki sapık işkence görüntülerini mi? Tecavüz ve ırz düşmanlıklarınızı mı? Bu görüntüleri de dünyaya siz pompaladınız. Amacınız kendinizden iğrenmemizi sağlamaksa bunu başardınız. Geçmişi karanlık olanların geleceği aydınlık olmaz. Camilere girdiniz, müzeleri yağmaladınız. Siz bu coğrafyaya hırsızlık yapmak için geldiniz... Din adamlarımızı öldürdünüz. Katliam yaptınız. Bütün bunlara karşılık sevgi beklemek herhalde sizin gibi sapık ruhlara has bir durum olsa gerek.
Sizler bırakın sevgiyi nefreti bile hak etmiyorsunuz. Sevgi mi arıyorsunuz? İşte Kürtler sizi çok seviyor. Brüksel'de 50 kişilik bir Kürt gurubu G. W. Bush'a sevgi gösterilerinde bulunmuş. Yetmiyor mu Kürtlerin muhabbeti size... Yazık çok yazık aynı kaderi paylaştığımız tarihin ve coğrafyanın asırlardır kardeş kıldığı, kan, can birliği olan Kürt kardeşlerimizi bize karşı kullanıyorsunuz. Onları bu coğrafyanın en istenmez insanları yapıp, işgale dayanak yapıyorsunuz.
Kürt kardeşlerimize sesleniyorum, dün Halepçe katliamında sana kim kucak açtı? Defalarca Saddam Hüseyin'in katliamlarından seni kim korudu? Bu olayların arkasında bu gün hizmetine girip kardeşlerini, dindaşlarını katleden ABD yok mu? İşin bittiğinde anında seni kese kağıdı gibi buruşturur atarlar. Bu sözüm sana Kürt kardeşim; gelecekte, dün ihanet eden, Filistinlilerin kaderini yaşamaktan başka bir şansın olmayacaktır. Geçmişte Osmanlı'ya karşı kendi halkının düştüğü yanlışa düşenler ancak batının maşası olmaya adaydır.
Ey stratejik ortak ABD ve onun arkasında saf tutanlar, ey "mütareke basını", Türkiye sadece AKP ve hükümetten ibaret değildir. Planlarınız bir anda ters tepebilir. Pompaladığınız rüzgar Türk kasırgası olarak sizi Atlantik ötelerine savurabilir. Sabır Türk milletinin Allah inancında var. Ama sabrın da bir sınırı olduğunu unutmayınız.
Kim bilebilir! Bakarsınız ansızın gelivermişiz.
Mustafa BEKARO?LU
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012