Amerika'da neyin pazarlığı yapıldı? Son iki haftada teröre verdiğimiz 30'a yakın kurbanın pazarlığı mı yoksa?
Başbakan, Dışişleri Bakanı ve diğer devlet erkanı 2 haftaya yakın ABD topraklarında ne yaptılar, neyi görüştüler, neyin pazarlığını yaptılar?
PKK terörüne açıktan destek veren ABD'nin topraklarında hangi konuyu görüştüler acaba!
Yeni cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de, teröre şimdilik örtülü destek veren Avrupa topraklarındaydı geçen hafta. Ama gündemlerinde PKK terörü ve verilen adi destek yoktu.
Türklüğe hakareti serbest bırakan 301. madde ile, ABD'nin İran operasyonları için topraklarımızın hangi kısımlarını kullanacağı konuları gündemdeydi.
Türkiye, 22 Temmuz'dan önce sınırötesi operasyonla yatıp, sınırötesi operasyonla kalkmıyor muydu? Asker ha girdi, ha girecek diye milletçe bekleşmiyor muyduk?
Ne oldu peki!
Sonunda sınırötesi operasyona karar verildi! Ama biz değil, PKK karar verdi ve PKK'nın sınırötesi operasyonu başladı.
Teröristlere AB ve ABD tarafından verilen emir oldukça açıktı: Türkiye topraklarına fütursuzca saldırın, yani sınırötesi operasyonu başlatın!
Kimse kusura bakmasın!
Bu hain saldırıların ardından, "terörle mücadele azmimiz daha da arttı", "mücadele şeklimiz artık değişecek" gibi beyanatlar ve ard arda yayınlanan başsağlığı mesajlarıyla bir yere varamayız. İcraat lazım icraat!
Sınırötesi operasyonsa operasyon, bir yeri işgal etmekse işgal!
Ne gerekiyorsa onu yapmak gerekiyor.
2 günde 15 şehit verdik, vermeye de devam edeceğiz. Vatan evlatları bir bir toprağa düşerken, biz halen kendi sahamızda top çevirmekle meşgulüz.
İran ne yaptı, baktı ki terör kendi ulusal güvenliğini tehdit ediyor, kimseye sormadan Kandil dağının kendi sınırlarına bakan taraflarını yerle bir etti. Ne kimseye hesap verdi, ne kimseden izin aldı, ne de kimse bir şey söyleyebildi.
Ama Türkiye aylardan beri sıcak bir şekilde, yıllardır da düşük yoğunluklu olarak gözünü, kulağını AB ve ABD'ye çevirmiş durumda. Onlardan izin çıkacak da, biz terörü bitirmek için harekete geçeceğiz!
Sayın Başbakan 22 Temmuz öncesinde "önce içeridekileri bitirelim, sonra dışarıdakilere bakarız" mealinde bir söz söylemişti. Bu vesileyle sayın Başbakana hatırlatmış olalım, "sahi, ne oldu içerideki teröristler sayın başbakan, bitirebildik mi?"
Bir de seçim öncesi miting meydanlarında birbirlerine ip atmışlardı Bahçeli ile Erdoğan. Seçim yapıldı, ipler bir daha ki seçimlerde çıkarılmak üzere dolaplara konuldu ve gerçek çehreler ortaya çıktı.
Son saldırıların ardından "sınırötesi operasyon artık şart" diyen Bahçeli, Erdoğan hükümetinin terörü siyasallaştırmasından yakınmış. İyi de, sayın Bahçeli Meclis açılışındaki o samimi kucaklaşmaya ne diyeceksiniz!
Bu nasıl ve yaman bir çelişkidir Allah aşkına!
Bu nasıl bir tiyatrodur, bu nasıl bir gaflettir yahu?
Başbakan, Dışişleri Bakanı ve diğer devlet erkanı 2 haftaya yakın ABD topraklarında ne yaptılar, neyi görüştüler, neyin pazarlığını yaptılar?
PKK terörüne açıktan destek veren ABD'nin topraklarında hangi konuyu görüştüler acaba!
Yeni cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de, teröre şimdilik örtülü destek veren Avrupa topraklarındaydı geçen hafta. Ama gündemlerinde PKK terörü ve verilen adi destek yoktu.
Türklüğe hakareti serbest bırakan 301. madde ile, ABD'nin İran operasyonları için topraklarımızın hangi kısımlarını kullanacağı konuları gündemdeydi.
Türkiye, 22 Temmuz'dan önce sınırötesi operasyonla yatıp, sınırötesi operasyonla kalkmıyor muydu? Asker ha girdi, ha girecek diye milletçe bekleşmiyor muyduk?
Ne oldu peki!
Sonunda sınırötesi operasyona karar verildi! Ama biz değil, PKK karar verdi ve PKK'nın sınırötesi operasyonu başladı.
Teröristlere AB ve ABD tarafından verilen emir oldukça açıktı: Türkiye topraklarına fütursuzca saldırın, yani sınırötesi operasyonu başlatın!
Kimse kusura bakmasın!
Bu hain saldırıların ardından, "terörle mücadele azmimiz daha da arttı", "mücadele şeklimiz artık değişecek" gibi beyanatlar ve ard arda yayınlanan başsağlığı mesajlarıyla bir yere varamayız. İcraat lazım icraat!
Sınırötesi operasyonsa operasyon, bir yeri işgal etmekse işgal!
Ne gerekiyorsa onu yapmak gerekiyor.
2 günde 15 şehit verdik, vermeye de devam edeceğiz. Vatan evlatları bir bir toprağa düşerken, biz halen kendi sahamızda top çevirmekle meşgulüz.
İran ne yaptı, baktı ki terör kendi ulusal güvenliğini tehdit ediyor, kimseye sormadan Kandil dağının kendi sınırlarına bakan taraflarını yerle bir etti. Ne kimseye hesap verdi, ne kimseden izin aldı, ne de kimse bir şey söyleyebildi.
Ama Türkiye aylardan beri sıcak bir şekilde, yıllardır da düşük yoğunluklu olarak gözünü, kulağını AB ve ABD'ye çevirmiş durumda. Onlardan izin çıkacak da, biz terörü bitirmek için harekete geçeceğiz!
Sayın Başbakan 22 Temmuz öncesinde "önce içeridekileri bitirelim, sonra dışarıdakilere bakarız" mealinde bir söz söylemişti. Bu vesileyle sayın Başbakana hatırlatmış olalım, "sahi, ne oldu içerideki teröristler sayın başbakan, bitirebildik mi?"
Bir de seçim öncesi miting meydanlarında birbirlerine ip atmışlardı Bahçeli ile Erdoğan. Seçim yapıldı, ipler bir daha ki seçimlerde çıkarılmak üzere dolaplara konuldu ve gerçek çehreler ortaya çıktı.
Son saldırıların ardından "sınırötesi operasyon artık şart" diyen Bahçeli, Erdoğan hükümetinin terörü siyasallaştırmasından yakınmış. İyi de, sayın Bahçeli Meclis açılışındaki o samimi kucaklaşmaya ne diyeceksiniz!
Bu nasıl ve yaman bir çelişkidir Allah aşkına!
Bu nasıl bir tiyatrodur, bu nasıl bir gaflettir yahu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012