Atatürk'ten sonra gelen Türk siyaseti, koltuğa ben oturayım diyerek batı emperyalizminin dayatması olan kapitalist ekonomi ve onun yansıması olan sosyal anlayışı adım adım maalesef uyguladılar. Bütün hükümetler bu anlayışla bizi Atatürk'ün tam bağımsızlık anlayışı ve uygulamasından çok uzak politikalara sürüklediler.
Hele 80'lerden sonra dünyayı saran yeni dünya düzeni anlayışı, toplumları zaman içerisinde tam bir sömürülen kitleler haline getirdi. Türkiye de bu modaya uyarak, modern manada halkı ve kaynakları sömürülen bir ülke oldu. Hükümetlerimiz bu girdap içinde batının dayatmalarını kendi toplumuna milli çözümlermiş gibi uyguladılar. Modern görünümler, sözcükler, dijital çağın göz kamaştıran teknolojik gelişmeleri, insanımızı kendi hükümetlerimizin politikalarıyla ismi konulmamış modern köle haline getirdi. Bu tüm dünyada böyle olmakla birlikte, ülkemizde son 20 yıldır Ak Parti tarafından topluma kanıksatılarak uygulanıyor.
Öyle bir global proje ki, iktidarın da muhalefetin de bilerek veya bilmeyerek içinde debelleştiği bir kapitalist proje. Burada asla çözüm üretemezsiniz, bu mümkün değil. Çünkü bu oyun, kurucusundan başka kimsenin kazanamadığı bir oyun, bir düzen. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Türkiye'nin halini Squit Game dizisine benzetmişti. Tam da budur işte, ülkemizde ve kapitalizmin uygulandığı dünyada olan.
Sosyal medyada yayınlanan sokak röportajlarına geçtiğimiz gün baktım. Ülkemizde yüzde 16 oy potansiyeli olan gençlere ki "Z kuşağı" diye isimlendiriliyor, sorular soruyorlar. "Halinizden, hükümetten memnun musunuz?" diye sorulan sorulara, kahir çoğunluk memnun olmadığını söylüyorlar.
İstekleri; iyi bir yaşam şartı, eşit öğrenim ve okuma hakkı, bu süre içinde ceplerinde yeterince harçlık, itilip kakılmamak, fikirlerini özgürce söyleyebilmek, kısaca her yönüyle daha iyi bir yaşam koşullarının oluşturulması.
Burada görülen şu ki; Ak Parti hükümetlerinin onlara Türk toplumu tarafından verilen büyük desteğe rağmen başaramadığına inanan gençlerin sayısı çok çok fazla. Büyük bir hayal kırıklığı içindeler, acaba muhalefet partilerinden bir çözüm olur mu?
Mevcut kapitalist sistem içinde Squit Game misali çözüm olmadığı ortada. Ne kadar iyi niyetli olsalar dahi, ne iktidar ve de ne muhalefet bu düşülen pahalılık ortamından, eğitimde, adalette, tarımda, sanayide vs tüm problemlerde çözüm üretemez. Çünkü esas problem sistemin kendisi yani uygulanan yeni/eski kapitalist ekonomik sistemdir. Bu uygulanan sistemin sosyal yansımaları da yaşanılan tüm problemlerdir.
Gençlerimiz bu arayışları esnasında şunu da iyi bilmelidir.
20 yıl bekledik Ak Parti iktidarını devireceğiz, sıra bize geldi anlayışında olan büyüklü, küçüklü muhalefet partileri de inandıkları bu kapitalist anlayış ve sistemle çözümsüzdürler.
Türkiye usulü Başkanlık sistemini değiştirip, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönelim anlayışı her ne kadar doğru görünse de, esas mesele sistemin değişmesidir.
Tam da bu noktada bütün problemlerin çözümü için, özellikle genç kuşağın görmesi gereken BTP parti programında olan Milli Ekonomi Modeli'dir. Tam bağımsız olmak için de Prof. Dr. Haydar Baş hocanın Milli Ekonomi Modeli'nin mutlaka ülkemizde de uygulanması şattır.
İnsan merkezli olan Milli Ekonomi Modeli ile vatandaşının şerefiyle yaşayacağı sosyal devlet projelerinin hayata geçmesi mümkün olacaktır.
Bunların kaynakları çok anlatıldı. Sosyal medya bunlara ulaşmakta çok kolay. Bir çok kaynaklar var fakat en büyük kaynak insanımızın kendisi. Baba devlet anlayışı içinde her kesimden vatandaşımıza verilecek olan;
vatandaşlık maaşı,
ev hanımı maaşı,
asgari ücretin en az 10 bin TL olması,
öğrencilere, geçlere tüm öğrenim hayatı boyunca hibe şeklinde çeşitli burslarla sağlanacak imkanlar,
esnafa, çiftçilere, sanayi kesimine sıfır faizli kredi imkanları vb. imkanlarla vatandaşın ve piyasanın ihtiyacı olan para, vasıtasız olarak insanımıza ulaşacak, onlar da ihtiyaçlarını gidererek piyasaları canlandırmış olacaktır.
Bu sayede reel parayla tüketim, üretimi arttıracak, bu da istihdamı oluşturup işsizliği ortadan kaldıracaktır.
Bunu uygulayacak olan BTP lideri Hüseyin Baş'la birlikte olmak, BTP saflarında bulunmak, onu destelemek tek çıkış yoludur.
Gençlerimizin özellikle Bağımsız Türkiye Partisi'nin genç genel başkanını sosyal medyadan daha yoğun takip ederek onunla bütünleşmeleri çok önemli.
Özellikle BTP'nin coşkulu il kongrelerine katılıp, bulunduğunuz ilde Genel Başkan Hüseyin Baş'ı daha yakından tanımak, gençlerimiz için iyi bir fırsat.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın dünyada uygulanan bu MEM ve Sosyal Devlet anlayışı artık Türkiye'de de uygulanmalı.
Bu yüzde 16'lık oy potansiyeli olan gençlerin elinde. İsterseniz sizin kuşağınızdan olan BTP lideriyle bütünleşir hem kendinizi, hem de ülkenizi kurtarırsınız.
- Eğitim ve adalet / 29.11.2023
- BOP mu, Atatürk’ün Ortadoğu projesi mi? / 21.11.2023
- Kaybolan değerlerimiz / 15.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 13.11.2023
- 10 Kasım’da okuduğum Hutbe / 12.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 10.11.2023
- Anayasal düzen / 08.11.2023
- Cumhuriyetimizin 100. yılı / 01.11.2023
- Onsuz onunla olmak / 14.04.2023