Batı dünyası bazen Türkiye'ye iltifatlar yağdırarak sırtını sıvazlarken, bazen de yaptıkları açıklamalarla ve davranışlarla gerçek yüzünü gösteriyor ve böylece iltifatların bir hesaba binaen yapıldığını, boş ve anlamsız olduğunu ispatlıyor.Esasen İngiliz The Economist dergisi'nin geçen hafta yaptığı bir yorum bu durumu güzel özetliyor:"Türkiye, çantada keklik gibi görülmemeli.""Çantada keklik"?Siz bu ifadeyi niçin ve kim için kullanırsınız? Tabii ki kendi çıkarlarınız uğruna, taviz koparma uğruna, üzerinde hesabınız olduğu birilerini avucunuzun içine almak için.Dergi devamında Erdoğan-Bush görüşmesinin temel nedenini de ortaya koyuyor:"Türkiye, belki İran üzerinde etkinliği olan tek bölgesel güçtür. Bu, Bush'un Türk Başbakanı ile gelecek hafta buluşmasının bir nedenidir"Yani basının aktardığı gibi konu PKK mevzuu falan değil. Lübnan konusunda meclisten çıkan tezkerenin bir an önce ABD'nin ve İsrail'in istediği şekilde uygulanması ve bundan da önemlisi İran mevzuu. Tabii asıl konu İran, Lübnan konusu bile İran hedefiyle alakalı.ABD yönetimi İran konusunda, Türkiye'den aktif bir rol üstlenmesini istiyor. ABD yönetimi, kendisine Irak ve Afganistan'la ilgili bir misyon çizdi, İsrail'e Filistin, Lübnan ve Suriye ile ilgili bir misyon çizdi, Türkiye'ye de İran ile ilgili bir misyon düşünüyor.ABD şunu gayet iyi biliyor ki, Irak'ta ve Afganistan'da şahit oldukları direniş, İsrail'in ise Lübnan'da karşılaştığı direniş daha geniş destekleri gerektiriyor. ABD İran'a yönelik tek başına, ya da İsrail'le beraber yapacağı bir operasyonda başarı oranının yüzde sıfır olduğunu biliyor, Türkiye konusunda diretmesinin temel nedeni de bu. (Madalyonun diğer yüzünde ise asıl hedefi Türkiye'yi bitirmesinin de tek çıkar yolu bu)Bu sebeple bazen alttan alarak, çoğunlukla da gizli ve aşikar tehditler savurarak Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışıyor.Son zamanlarda yapılan baskıları bu kapsamda değerlendirmek sıhhatli bir yaklaşım olacaktır.Geçtiğimiz hafta Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde, bir ABD'li albay, konuşması sırasında 18 ilimizi Kürdistan sınırları içerisinde gösteren skandal bir haritayı kullanmıştı. Sonra yaşananları biliyorsunuz, Türk subaylar toplantıyı protesto ederek terk etmişler ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ABD Genelkurmayını arayarak sert bir şekilde uyarmıştı.Yeri gelmişken, Allah'tan Büyükanıt Paşa var ki, bu onurlu duruş ve yerinde cevapla birlikte ABD makamları geri adım atmak zorunda kaldılar. Ya ılımlı biri olsa ve gereken cevabı veremeseydi? Büyükanıt Paşa'nın bu duruşu, eskiden hiç bu tür olaylara cevap vermeyen siyasi iradeye de cevap vermek zorunda bıraktırdı. Siyasiler "Bir daha olmasın" diyerek malum basının ifadesiyle "sert(!)" bir tepki gösterdiler. Gerçi tepki dostlar alışverişte görsün misaliydi, ama neyse, dün bunu da yapmıyorlardı. Bu yaşanan harita skandalını, yanlışlıkla yapılmış, ya da geneli bağlamayan şahsi bir hata olarak değerlendirenler büyük bir hata yaparlar. Çünkü haritada ifade edilmek istenenler, ABD'nin kurulduğundan beri planında yer alan bir Ortadoğu projesidir.ABD, Birinci Dünya Savaşı'na Osmanlı'yı parçalayanların arasına fiili olarak girmemiştir, ama Wilson ilkelerinde geçen self-determinasyon ile ilgili hususlarla Osmanlı'yı en büyük zarar verenlerden olmuştur ve Kürdistan Projesinin temelinde de en büyük rolü oynamıştır.Irak'ın işgali sonrası Kuzey Irak'ta ABD desteğiyle kurulan sözde "Kürdistan", kurucuları Barzani ve Talabani tarafından Kürdistan'ın güneyi olarak ifade edilmektedir. Bu oluşum bile tek başına skandal haritanın arkasında sadece bir Albay'ın olmadığını göstermektedir.Skandal harita şahsi bir hata değil, bir ABD projesidir.Pentagon kaynaklı olan skandal harita, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) hedefidir. Düşünülmesi gereken önemli bir konu ise Başbakanımızın böyle bir haritayı öngören BOP projesinin eşbaşkanlığını yapmasıdır.Tekrar başa dönecek olursak, bütün bu oyunlarla ABD, bizi sıkıştırarak İran'la kapıştırmaya çalışıyor.Şunu asla unutmayalım ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle "Oyun Türkiye üzerine oynanıyor".Yine unutmayalım ki, bütün bu oyunlara aldanarak ABD'nin istediğini yaparsak, İran'la karşı karşıya gelirsek, bu Türkiye'nin parçalanması demektir.Prof. Dr. Haydar Baş uyarıyor: "Eğer İran'la karşı karşıya gelirsek, Batılı devletlerin bizim yanımızda yer alacağını sanmayın".Örnek mi? Irak. Irak'ı yıllarca İran'a karşı savaştıran Batı, İran'ı değil, Irak'ı işgal etti, yaktı yıktı ve böldü.Tarihten ders almayı ihmal etmemeliyiz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Gazze’nin tahliyesi yakın! / 08.05.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024