Fransa parlamentosunda geçtiğimiz Perşembe günü kabul edilen sözde "soykırımı reddedenlere ceza öngören yasa" ile gerek içeride gerekse dışarıda yaşayan Türk milleti için büyük değişiklikler yaşanacak."Sadece Fransa kabul etti ne olabilir ki" demeyin. Fransa, Almanya'dan sonra AB'yi oluşturan ülkelerin ikincisi? Ve Fransa ve Almanya ikilisi oldukça uyum içinde çalışıyor, birinin aldığı kararı diğeri reddetmiyor. Göreceksiniz çok yakın bir zamanda Almanya da bu yasayı parlamentosundan geçirecek ve hemen ardından da bu yasa Avrupa Parlamentosu'nun (AP) gündemine getirilecek.Diğer ülkeler kabul etsin etmesin -ki konu Türkiye ve Türk milleti olunca kabul etmeyecek bir ülke yok- AP'de bu yasa kabul edilince gerek AB ülkelerinde yaşayan gurbetçilerimiz için gerekse bu coğrafyayla bir şekilde ticari, siyasi, kültürel bağı olan Türk vatandaşları için hayat zindan olacak.Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu bir asimilasyon politikasıdır" derken bunu hamasi duygularla söylemiyor. Yıllardan beri Batının Türklere karşı uyguladığı politikalar hep bu gerçeği göstermektedir. Şimdi de Batı "Türklük" kimliğini suç haline getirecek bir adıma imza atmış oldu.Dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum, kabul edilen yasa tasarısını Parlamentoya sunan bayan Cezayir asıllı? Malum, Cezayir 2. dünya savaşı sıralarında Fransa tarafından soykırıma maruz bırakılan bir ülke? 10 milyon nüfuslu Cezayir'in yüzde 15'i, yani 1,5 milyon vatandaşı Fransızlar tarafından acımasızca katledildi. Bu soykırıma maruz kalan Cezayir'in bir vatandaşı bugün kalkıyor, kendisini katledenler için değil, hiç alakasız bir konuda tasarı sunuyor.İşte bugün başta Fransa ve Almanya olmak üzere planladıkları şey, Türk vatandaşlarımızın da bu kendinden ve tarihinden bihaber olan Cezayirli milletvekili gibi olmasıdır. Peki, bu durum Türkiye'de yaşayan Türk milletini nasıl etkiler?Malum, bizim siyasilerimiz Avrupalılardan çok daha fazla Avrupacı? "AB bizim aşkımızdır" diyen mi ararsın, "AB bir medeniyet projesi" diyen mi ararsın, siyasilerimizde öyle bir AB sevdası var ki, emin olun ki müzakere masasına bu konu geldiği zaman hayır diyemeyeceklerdir.Bu iftiraları AB'nin baskısıyla resmi makamlarımız kabul ettiği takdirde -ki PKK sorununu Kürt sorunu haline getirenler bunu rahatlıkla yapacaktır- ardından yıllardan beri Türk milletine dayatılan tanıma, tanıtma, tazminat ve toprak hedefi gerçekleşecektir.Batının, Türkiye için hedefi sadece "tanıma" değildir, asıl hedef bu coğrafyada Büyük Ermenistan'ın kurulmasıdır, yani topraklarımızdır.Tazminat hadisesi öyle bir hadisedir ki, bu çığır açıldığı zaman başa çıkmak asla mümkün değildir.Bakınız, Kıbrıs'ta sadece Louzido davasında Rumlar 1 milyon Euro tazminat kazandılar. Bizler soykırım iftiralarını kabul ettiğimizde bu 1,5 milyon dava demektir. Böyle bir durumda zaten 800 milyar dolarlık borç batağında olan Türkiye'nin karşısına en az 1,5 trilyon dolar gibi bir borç yükü daha çıkacaktır.Böyle bir durumda sürdürülebilir borçlanmanın da artık sürdürülemez olduğunu göreceğiz ve kendi ellerimizle topraklarımızı teslim edeceğiz.Bunlar hiç de hayal değil, unutmayalım 1919'lu yıllarda ülkemizi işgal edenler bu işgallerini alacaklarını tahsil etmek gerekçesiyle yaptılar.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024