logo
19 NİSAN 2024

Srebrenitsa, bir ibret vesikası

13.07.2008 00:00:00
Avrupa'nın merkezinde, Müslümanların yaşadığı şirin mi şirin bir yer vardır. Buralar Fatih Sultan Mehmet döneminde İslamlaştırılan, Boşnakların yaşadığı topraklardır. Batılılar bir Müslüman nüfusun tam da Avrupa'nın göbeğinde yaşamasına hiç mi hiç tahammül edememektedir. Bu nüfusu devre dışı bırakmak için insanın aklına gelen ve gelmesi mümkün olmayan her türlü melaneti işlemektedirler. Bazen bu işlenen cürümler bir katliamdan ziyade bir soykırım karakteri taşımaktadır.1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı, dünya tarihinde ki en karanlık tablolardan birisidir. Uluslararası örgütlerin raporuna göre Bosna Hersek'te 200.000 Boşnak hayatını kaybetmiştir. Saraybosna yıllarca Sırpların kuşatması altında kalmış; her bir ev ve işyeri Saraybosna'nın çevresindeki tepelere yerleştirilen keskin nişancıların hedefi olmuştur. Savaştan yıllar sonra yaptığımız Saraybosna ziyaretimizde evlerdeki mermi izleri hala duruyordu. Bunların ortadan kalkması için şehrin yeniden imar edilmesi gerekiyordu. Bu savaşta Boşnaklara yapılan zulmü anlatmakla bitirmemiz mümkün değil. Ancak yıldönümü olması sebebiyle Srebrenitsa'dan bir miktar bahsedelim. Saray Bosna'daki kuşatmadan kurtulmayı başaranlar Srebrenitsa'ya sığınırlar. Burası Birleşmiş Milletler (BM) kontrolünde güvenli kabul edilen bir bölgedir. BM gücü, güvence garantisi vererek Boşnak'lardan silahlarını isterler. BM'ye güvenen Müslüman Boşnak'lar silahlarını teslim ederler.  Fransız komutan ve Hollandalı askerler Srebrenitsa'yı vicdanların kabul etmeyeceği şekilde korumasız bırakırlar.  Bunun üzerine 11 Temmuz 1995 günü Srebrenitsa'ya giren Sırp güçleri yaşları 14 ile 75 arasında değişen 8 bini aşkın korumasız Müslüman Bosnalı erkek ve çocukları acımasızca katlederler. Kadınlara ise tecavüz edilir. BM barış gücü ise bütün bu yaşananlar karşısında seyirci durumundadır.  13 yıldan beri Srebrenitsa ve çevresinde hala toplu mezarlar bulunmakta ve cesetler çıkarılmaktadır. Yaşanan acı sürekli kendini tazelemektedir. Acının diğer bir yüzü ise adaletin yerine gelmemiş olmasıdır. 11. Temmuz günü 30 bini aşkın çoğunluğu kadın olan Boşnakların katılımı ile bir cenaze töreni düzenlendi. Katliamda yaşamını yitiren, toplu mezardan çıkarılan ve DNA testi ile kimlik tespiti yapılan 307 kişi yeniden gömüldü. Gözyaşları sel oldu bu merasimde. Kimisi kocasının kimisi evladının tabutu başındaydı. Bundan tam 13 yıl önce Sırpların katliamına maruz kalmışlardı bu insanlar. Srebrenitsa'da yakınlarını yitiren 6 bine yakın kişinin, BM'ye ve Hollanda'ya karşı olayda ihmalleri olduğu gerekçesiyle açtığı davanın sonucu ne oldu biliyor musunuz? Hollanda'nın Lahey'indeki mahkeme, BM'nin uluslararası alanda dokunulmaz olduğunu söyleyerek, davayı reddetti.Üstelik savaş suçlusu eski siyasi lider Radovan Karadziç ve General Rako Mladiç'in hala serbest olması da dünya kamuoyuna bir mesaj niteliği taşımaktadır. Bu katliam, yapanın yanına kar kaldı zannediliyor. Aslında ortada kar yok. Ortada insanlığın ciddi bir kaybı var. Ortada teröre prim veren bir yaklaşım var. Benim teröristim seninkinden daha iyidir yaklaşımı var. Toplumu şiddete sevk etme ve bir başkasına yaşam hakkı tanımama kültürü var. Bosna Hersek ziyaretimizde duyduğumuza göre Sırp ve Hırvat aileler her yemek vakti sofrada çocuklarına sizin babanız, dedeniz de bizimle beraber olabilirdi, ancak onları Boşnak'lar öldürdü demektedirler. Boşnak'lara ise ılımlı İslam propagandası ile kaynağından uzaklaştırılmış Hıristiyan kültürüne yaklaştırılmış bir din anlayışı aşılanmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmalar bile yakın gelecekte yeni bir soykırım planlandığının en büyük göstergesidir. Avrupa'nın, BM'nin gerçek yüzünü görmek mi istiyorsunuz. İşte size Srebrenitsa. Yetmedi mi işte size Afganistan. Bu da mı yetmedi işte size Irak. Göreceksiniz ki, hepsinde aynı şablonlar kullanılıyor. Eğer bu da yetmedi derseniz korkarım ki yarın Türkiye aynı hal ile hâllenebilecektir. Bosna bizim dedelerimizin yadigârıdır. O halde parlamentomuz bu yaşanan drama sahip çıkmalıdır. Soykırımın hesabını sormalıdır. Uluslararası arenada, yaşanan soykırımı gündem etmelidir. Haklının hakkını bulması; haksızın haddini bilmesi için gayret sarf etmelidir. Yapılan haksızlıklar karşısında suskun kalmak, zalimin zulmünü daha çok arttıracaktır. O halde dış politikamızın teslimiyetçi çizgiden, ulusal çıkarlarımızın temini çizgisine getirilmesi gerekmektedir. Büyük devlet olmanın yolunun da onurlu bir dış politika izlemekten geçtiğini unutmamak gerekir.
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.