Stres değil, taktik kurbanıyız...

Dünya ve Avrupa da milli müsabakalarda her finalin ardından ikinci olduğumuz zaman mazeretimiz hazır; 'bu stresi kaldıramadık'. Millet olarak böyle bir mazeretin arkasına sığınmak son derece yanlış. Yeri geldiği zaman Avrupa'lıyız demesini biliyoruz. Ben böyle bir mazereti kabul etmiyorum. İlk önce hatayı teknik kadro kendisinde aramalı.

Maçın geneline baktığımızda, sahaya çıkan onbirde çok büyük yanlışlıklar olduğunu görmemiz münkün. Özellikle Sergen'i ilk onbirde sahaya sürmek hataların en büyüğü idi. Sergen'i basının baskısı ve bir maç iyi oynadı diye kadroya almak ve onbirde oynatmakla formayı haketmiş diğer futbolcu arkadaşlarına karşı haksızlık yapılmadı mı? Tabi ki yapıldı. Arkadaşları o yazın sıcağında mesai yaparken, Sergen Efendi, sakatlığını bahane ederek tatil yapmasının mükefatını aldı olsa gerek!.. Madem ki kadroya aldınız, ikinci yarıda oyuna dahil edilse daha mantıklı olmaz mıydı?

Bir diğer hata ise, orta sahaya baktığımızda hep aynı oyun sitiline sahip oyunculardan kurulu olmasıydı. Tugay, Emre ve Sergen hepsi bire birde etkili mücadele yönü zayıf oyuncular. Sayın Güneş, Sergen ve Emre'yi ikinci yarıda kullanabilseydi, Portekiz biletini çoktan almış olurduk. İlk yarıya takım oyunu oynayabilecek oyuncularla başlamak ve ikinci yarıya Sergen, Emre ve Ergün'ü oyuna alarak başlamak daha mantıklı olmaz mıydı?

Onun için teknik heyet ilk önce hatayı kendinde aramalı maçın sonucunu strese veya başka birşeye bağlamaya kalkmamalı. Sayın Güneş, teknik taktik açıdan çok büyük hatalar yapmıştır, bunu kabul etmek zorunda. Artık olan olmuştur. Önümüzde Letonya ile oynayacağımız iki maç var. Hatalarımızdan ders alır, rakibi de küçümsemezsek Portekiz'e rötarlı da olsa gideriz. Sayın Güneş çok dikkatli olmak ve kendi bildiği doğrularla hareket etmek zorunda. Bunu futbol hayatı boyunca bir kere başardı Milli Takımı Dünya üçüncüsü yaptı. İkinci kez başardığı taktirde Milli Takımı Avrupa Şamyiponu yapacağını düşünüyorum.