(dünden devam?)
İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
"Aramızda, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in hiç kimseye vermediği yetmiş kadar meziyeti Ali'ye verdiği hakkında konuşurduk." (Taberânî, el?Mu'cemus?Sağîr'de).
"Ali'ye bakmak ibadettir." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr'de).
"Cennet üç kişiyi özlemektedir: Ali, Ammâr ve Selmân." (Tirmizî).
"Allah, Ali'yi de esirgesin! Allah'ım! Ali nereye dönerse hakkı da onunla beraber çevir!" (Tirmizî, 3714).
Resûlullah'ın (s.a.v.) rıhletinden hemen sonra, bu pak nesle karşı bir sırt çevirme başlamış, gelişen acı olaylar Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin Efendimizin şehadeti ile sonuçlanmıştır.
Öyle ki, Hz. Ali'ye direkt dil uzatamayan muhalifler, babasına, Hz. Ebu Tâlib Efendimize iftiralarla saldırma yoluna gitmiş, velayet nurunun sahibi olan Hz. Ali'nin ilahi makamını lekelemeye çalışmışlardır.
Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr'de:
"O, Alî b. Ebî Tâlib b. Abdi'l?Muttalib b. Hâşim'dir.
Zübeyr b. Bekkâr, 'Ali'nin annesi; Fâtıma bint?i Esed b. Hâşim b. Abdi Menâf'tır. Deniliyor ki: Onun bir Hâşimî'ye çocuk doğuran ilk Hâşimî kadın olduğu söylenir. Müslüman olup Medine'ye hicret etmiştir. Orada ölmüş, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tarafından orada defnedilmiştir."
Enes radiyallahu anh'dan:
"Ali'nin annesi Fâtıma bint?i Esed ölünce, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onun yanına girip başucunda oturdu ve şöyle dedi: 'Ey anne! Allah seni esirgesin! Annemden sonra benim annem idin. Senin yanında aç olurdum, beni doyururdun, çıplak olurdum beni giydirirdin. Yemezdin bana yedirirdin. Bununla sadece Allah'ın rızasını ve âhiret yurdunu isterdin.' Sonra onun üçer kere yıkanmasını emretti. Kâfurlu su gelince Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu kendi eliyle döktü, sonra gömleğini çıkartıp ona giydirdi, kendi üstündeki hırka ile onu kefenledi. Sonra, Üsâme, Ebû Eyyûb el?Ensârî, Ömer ve siyah bir köleyi çağırıp kabrini kazdırdı. Bunlar onun kabrini kazdılar. Lahde ulaşınca, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem kendi eliyle kazdı ve topraklarını da kendi eliyle çıkardı. İşini bitirince lahdin içine girip orada uzandı ve şöyle dedi: 'Yaşatan, öldüren Allah'tır. Ölmeyen ve diri sadece kendisidir. Allah'ım! Esed kızı annem Fâtıma'yı bağışla! Onun hüccetini kendisine telkin et! Kabrini genişlet! Peygamber'in ve benden önceki peygamberlerin hakkı için. Çünkü Sen merhamet edicilerin en merhamet edicisisin.' Namazını kıldırırken dört tekbir getirdi; kabre bizzat kendisi, Abbâs ve Ebû Bekr indirdi." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr vel?Evsat'ta).
Zeyd b. Erkam radiyallahu anh'dan:
"İlk Müslüman olan Ali'dir." (Tirmizî, 3735).
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem pazartesi günü peygamber olarak gönderildi, Ali salı günü namaz kıldı." (Tirmizî, 3728).
Bu mânâda hiçbir Müslüman yoktur ki, o, Alevî olmasın. Alevîlik, Ali'yi sevmekse, o halde bütün Müslümanlar Alevî'dir.
"Ali'yi hiçbir münafık sevmez, hiçbir mü'min de Ali'den nefret etmez." (Tirmizî, 3717).
Ebû Saîd radiyallahu anh'dan:
"Biz Ensâr topluluğu, münafıkları ancak, Ali'ye olan kin ve nefretlerinden tanırdık." (Tirmizî, 3717).
"Ey Ali! Kıyamet günü, elinde cennet asalarından bir âsa bulunacak, onunla münafıkları benim havzumdan kovacaksın." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Evsat'ta).
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Ali hakkında şöyle buyurdu:
"Kim ondan nefret ederse, benden nefret etmiş olur, kim de benden nefret ederse, Allah'tan nefret etmiş olur. Kim onu severse beni sevmiş olur. Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur." (Bezzâr).
"Allah bana dört kişiyi sevmemi emretti, Kendisinin de onları sevdiğini bana bizzat bildirdi."
Dediler ki: "Kimdir onlar? Adlarını söyle, ey Allah Resûlü!"
"Ali onlardandır ?Bunu üç kere tekrarladı? Sonra Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân. Onları sevmemi emretti ve Kendisinin de onları sevdiğini bana bildirdi." (Tirmizî).
Ali radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hasan ile Hüseyin'in elinden tutup şöyle buyurdu: 'Kim beni, bu ikisini, ve bunların anne ve babalarını severse, kıyamet günü, benimle beraber, benim derecemde olur'." (Tirmizî, 3733).
(devam edecek?)
İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
"Aramızda, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in hiç kimseye vermediği yetmiş kadar meziyeti Ali'ye verdiği hakkında konuşurduk." (Taberânî, el?Mu'cemus?Sağîr'de).
"Ali'ye bakmak ibadettir." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr'de).
"Cennet üç kişiyi özlemektedir: Ali, Ammâr ve Selmân." (Tirmizî).
"Allah, Ali'yi de esirgesin! Allah'ım! Ali nereye dönerse hakkı da onunla beraber çevir!" (Tirmizî, 3714).
Resûlullah'ın (s.a.v.) rıhletinden hemen sonra, bu pak nesle karşı bir sırt çevirme başlamış, gelişen acı olaylar Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin Efendimizin şehadeti ile sonuçlanmıştır.
Öyle ki, Hz. Ali'ye direkt dil uzatamayan muhalifler, babasına, Hz. Ebu Tâlib Efendimize iftiralarla saldırma yoluna gitmiş, velayet nurunun sahibi olan Hz. Ali'nin ilahi makamını lekelemeye çalışmışlardır.
Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr'de:
"O, Alî b. Ebî Tâlib b. Abdi'l?Muttalib b. Hâşim'dir.
Zübeyr b. Bekkâr, 'Ali'nin annesi; Fâtıma bint?i Esed b. Hâşim b. Abdi Menâf'tır. Deniliyor ki: Onun bir Hâşimî'ye çocuk doğuran ilk Hâşimî kadın olduğu söylenir. Müslüman olup Medine'ye hicret etmiştir. Orada ölmüş, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tarafından orada defnedilmiştir."
Enes radiyallahu anh'dan:
"Ali'nin annesi Fâtıma bint?i Esed ölünce, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onun yanına girip başucunda oturdu ve şöyle dedi: 'Ey anne! Allah seni esirgesin! Annemden sonra benim annem idin. Senin yanında aç olurdum, beni doyururdun, çıplak olurdum beni giydirirdin. Yemezdin bana yedirirdin. Bununla sadece Allah'ın rızasını ve âhiret yurdunu isterdin.' Sonra onun üçer kere yıkanmasını emretti. Kâfurlu su gelince Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu kendi eliyle döktü, sonra gömleğini çıkartıp ona giydirdi, kendi üstündeki hırka ile onu kefenledi. Sonra, Üsâme, Ebû Eyyûb el?Ensârî, Ömer ve siyah bir köleyi çağırıp kabrini kazdırdı. Bunlar onun kabrini kazdılar. Lahde ulaşınca, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem kendi eliyle kazdı ve topraklarını da kendi eliyle çıkardı. İşini bitirince lahdin içine girip orada uzandı ve şöyle dedi: 'Yaşatan, öldüren Allah'tır. Ölmeyen ve diri sadece kendisidir. Allah'ım! Esed kızı annem Fâtıma'yı bağışla! Onun hüccetini kendisine telkin et! Kabrini genişlet! Peygamber'in ve benden önceki peygamberlerin hakkı için. Çünkü Sen merhamet edicilerin en merhamet edicisisin.' Namazını kıldırırken dört tekbir getirdi; kabre bizzat kendisi, Abbâs ve Ebû Bekr indirdi." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Kebîr vel?Evsat'ta).
Zeyd b. Erkam radiyallahu anh'dan:
"İlk Müslüman olan Ali'dir." (Tirmizî, 3735).
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem pazartesi günü peygamber olarak gönderildi, Ali salı günü namaz kıldı." (Tirmizî, 3728).
Bu mânâda hiçbir Müslüman yoktur ki, o, Alevî olmasın. Alevîlik, Ali'yi sevmekse, o halde bütün Müslümanlar Alevî'dir.
"Ali'yi hiçbir münafık sevmez, hiçbir mü'min de Ali'den nefret etmez." (Tirmizî, 3717).
Ebû Saîd radiyallahu anh'dan:
"Biz Ensâr topluluğu, münafıkları ancak, Ali'ye olan kin ve nefretlerinden tanırdık." (Tirmizî, 3717).
"Ey Ali! Kıyamet günü, elinde cennet asalarından bir âsa bulunacak, onunla münafıkları benim havzumdan kovacaksın." (Taberânî, el?Mu'cemu'l?Evsat'ta).
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Ali hakkında şöyle buyurdu:
"Kim ondan nefret ederse, benden nefret etmiş olur, kim de benden nefret ederse, Allah'tan nefret etmiş olur. Kim onu severse beni sevmiş olur. Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur." (Bezzâr).
"Allah bana dört kişiyi sevmemi emretti, Kendisinin de onları sevdiğini bana bizzat bildirdi."
Dediler ki: "Kimdir onlar? Adlarını söyle, ey Allah Resûlü!"
"Ali onlardandır ?Bunu üç kere tekrarladı? Sonra Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân. Onları sevmemi emretti ve Kendisinin de onları sevdiğini bana bildirdi." (Tirmizî).
Ali radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hasan ile Hüseyin'in elinden tutup şöyle buyurdu: 'Kim beni, bu ikisini, ve bunların anne ve babalarını severse, kıyamet günü, benimle beraber, benim derecemde olur'." (Tirmizî, 3733).
(devam edecek?)
Yorumlar
Allah Razı olsun İlkez Böyle Doğru Anlatan Bir Haber Gördüm
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016