Fenerbahçe'nin stoperi Atilla Szalai İstanbulspor karşısında maçı ikram etmek için her şeyi denedi doğrusu.
İlk yarının son anlarında Szalai, Altay'ı neredeyse sakatlayacaktı. Fenerbahçe'nin yediği ilk golde öyle bir hata yaptı ki eleştirmemek mümkün değil.
Altay'a attığı pas kısa düştü ve golü atan Topalli'ye pas oldu.
Bakın ben şimdi bir iddiada bulunacağım. Bu Szalai stoper oynamaz. Bence sol bekte stoperden daha verimli olur. Hatta sol açık bile daha iyi oynar. Fakat Szalai'den stoper olmaz.
Maçı değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz. İlk yarı Fenerbahçe çok iyi paslaştı ve topa hakim oldu.
İlk yarıda gözüken husus şu idi. Fenerbahçe, İstanbulspor karşısında pas oyunu oynadı.
Bu maçta ilk yarı Fenerbahçe'den yüksek tempo göremedik. Zaten tempolu oyun ile pas oyunu birbirlerinin karşıtıdır.
Pas oyunu oynarken yüksek tempo yapmak zordur çünkü koşarak paslaşmak zordur.
Fenerbahçe'nin dün gece oynadığı maçta ilk yarıda bu durum gayet güzel şekilde gözüktü çünkü pas oyunu dengeli tempoyu getirdi.
Karşılaşmanın ilk yarım saatinde öne çıkan oyuncular Ferdi ve Emre Mor idi. Emre Mor özellikle Batshuayi ile çok uyumlu oynadı.
Bu uyumun örneği 24'üncü dakikada Fenerbahçe'nin gerçekleştirdiği hücumdu.
Emre, Batshuayi gördü ve onun şutunu çizgi üzerinden rakibi çıkardı. Devamında Zajc'ın şutu auta çıktı. Emre ikinci golde bir de asist yaptı.
Fenerbahçe'nin zayıf halkası ise Alioski idi. Örneğin 44'te Emre'nin bir pasını takip etmediği için alamadı ve böylece bir atağın harcanmasına neden oldu.
İlk yarıda Arao da savunma görevini çok iyi yaptı. Arao defansif anlamda rakibi karşılayan ilk müdahaleleri çok yerinde.
İrfan Can Kahveci bu maçta sağ açık başladı. Ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki İrfan sağ kanatta orta sahaya göre daha iyi oynuyor.
İrfan orta sahada oynadığı zaman bencilleşiyor ve takımın oyununu savruklaştırıyor. Bu yüzden bence sağ açıkta oynamaya devam etmeli.
Pedro da çok kötüydü. Örneğin 40'ta Pedro, Emre Mor'a isabetsiz bir pas attı. Eğer bu pas isabetli olsaydı bir pozisyonun doğması işten değildi.
İkinci yarıya gelirsek. Bu yarı 75'inci dakikaya kadar pas oyunu oynama sırası İstanbulspor'a gelmişti.
Zajc bu yarı tamamıyla oyundan düştü. Bu yarı Fenerbahçe yine hata kaynaklı bir gol yedi.
2'inci bölgede Osayi ile Arao paslaşırken bir iletişimsizlik oldu ve Arao topu kaptırdı. Gelişen hücum golle sonuçlandı.
Bu devre iyi ve kötü oynayan oyuncular pek değişmedi.
Batshuayi'nin kornerden gelen topu kafa ile ağlara gönderdiği üçüncü golün öncesi atağı başlatan Szalai idi.
Bu Szalai'nin neden sol bek ya da sol açıkta daha iyi oynayacağını gösteriyor bence.
75'ten sonra Fenerbahçe yeniden oyunu dengeledi. Bu bölümde öne çıkan ise Fenerbahçe'nin 4'üncü golünde Batshuayi'nin takdir edilmesi gerekli asisti idi.
Fenerbahçe'nin oyunu yeniden kontrol ettiği dakikalarda Arao'nun Szalai ile Serdar Aziz arasında yer tutması dikkat çekiciydi.
Bu Fenerbahçe defansını derledi topladı. Son golde ise Lincoln'ün rakibinden topu kapması çok önemliydi.
Bu aksiyon ile topu asist yapan Valencia'ya iletti ve gol geldi.
Jesus benim ideal onbirim yok diyor fakat maç sıkışınca Crespo ve Valencia'yı hemen oyuna aldı.
Dolayısıyla ideal bir 11 yoktur demek pek de gerçekçi değil. İdeal bir 11 var gibi gözüküyor.
Jesus rotasyonda çok başarılı ama futbolda istikrarın önemi küçümsenmemeli.
İlk yarının son anlarında Szalai, Altay'ı neredeyse sakatlayacaktı. Fenerbahçe'nin yediği ilk golde öyle bir hata yaptı ki eleştirmemek mümkün değil.
Altay'a attığı pas kısa düştü ve golü atan Topalli'ye pas oldu.
Bakın ben şimdi bir iddiada bulunacağım. Bu Szalai stoper oynamaz. Bence sol bekte stoperden daha verimli olur. Hatta sol açık bile daha iyi oynar. Fakat Szalai'den stoper olmaz.
Maçı değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz. İlk yarı Fenerbahçe çok iyi paslaştı ve topa hakim oldu.
İlk yarıda gözüken husus şu idi. Fenerbahçe, İstanbulspor karşısında pas oyunu oynadı.
Bu maçta ilk yarı Fenerbahçe'den yüksek tempo göremedik. Zaten tempolu oyun ile pas oyunu birbirlerinin karşıtıdır.
Pas oyunu oynarken yüksek tempo yapmak zordur çünkü koşarak paslaşmak zordur.
Fenerbahçe'nin dün gece oynadığı maçta ilk yarıda bu durum gayet güzel şekilde gözüktü çünkü pas oyunu dengeli tempoyu getirdi.
Karşılaşmanın ilk yarım saatinde öne çıkan oyuncular Ferdi ve Emre Mor idi. Emre Mor özellikle Batshuayi ile çok uyumlu oynadı.
Bu uyumun örneği 24'üncü dakikada Fenerbahçe'nin gerçekleştirdiği hücumdu.
Emre, Batshuayi gördü ve onun şutunu çizgi üzerinden rakibi çıkardı. Devamında Zajc'ın şutu auta çıktı. Emre ikinci golde bir de asist yaptı.
Fenerbahçe'nin zayıf halkası ise Alioski idi. Örneğin 44'te Emre'nin bir pasını takip etmediği için alamadı ve böylece bir atağın harcanmasına neden oldu.
İlk yarıda Arao da savunma görevini çok iyi yaptı. Arao defansif anlamda rakibi karşılayan ilk müdahaleleri çok yerinde.
İrfan Can Kahveci bu maçta sağ açık başladı. Ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki İrfan sağ kanatta orta sahaya göre daha iyi oynuyor.
İrfan orta sahada oynadığı zaman bencilleşiyor ve takımın oyununu savruklaştırıyor. Bu yüzden bence sağ açıkta oynamaya devam etmeli.
Pedro da çok kötüydü. Örneğin 40'ta Pedro, Emre Mor'a isabetsiz bir pas attı. Eğer bu pas isabetli olsaydı bir pozisyonun doğması işten değildi.
İkinci yarıya gelirsek. Bu yarı 75'inci dakikaya kadar pas oyunu oynama sırası İstanbulspor'a gelmişti.
Zajc bu yarı tamamıyla oyundan düştü. Bu yarı Fenerbahçe yine hata kaynaklı bir gol yedi.
2'inci bölgede Osayi ile Arao paslaşırken bir iletişimsizlik oldu ve Arao topu kaptırdı. Gelişen hücum golle sonuçlandı.
Bu devre iyi ve kötü oynayan oyuncular pek değişmedi.
Batshuayi'nin kornerden gelen topu kafa ile ağlara gönderdiği üçüncü golün öncesi atağı başlatan Szalai idi.
Bu Szalai'nin neden sol bek ya da sol açıkta daha iyi oynayacağını gösteriyor bence.
75'ten sonra Fenerbahçe yeniden oyunu dengeledi. Bu bölümde öne çıkan ise Fenerbahçe'nin 4'üncü golünde Batshuayi'nin takdir edilmesi gerekli asisti idi.
Fenerbahçe'nin oyunu yeniden kontrol ettiği dakikalarda Arao'nun Szalai ile Serdar Aziz arasında yer tutması dikkat çekiciydi.
Bu Fenerbahçe defansını derledi topladı. Son golde ise Lincoln'ün rakibinden topu kapması çok önemliydi.
Bu aksiyon ile topu asist yapan Valencia'ya iletti ve gol geldi.
Jesus benim ideal onbirim yok diyor fakat maç sıkışınca Crespo ve Valencia'yı hemen oyuna aldı.
Dolayısıyla ideal bir 11 yoktur demek pek de gerçekçi değil. İdeal bir 11 var gibi gözüküyor.
Jesus rotasyonda çok başarılı ama futbolda istikrarın önemi küçümsenmemeli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025