Geleceğe sağlam adımlarla yürümek isteyen milletler, tarihleriyle yüzleşmek zorundadır. Her millet, tarihindeki zaferleri ve mağlubiyetleri, başarıları ve başarısızlıkları, olduğu gibi gelecek nesillere aktarmalıdır. Böyle yapılırsa, arkadan gelen kuşaklar, o tarihi olaylardan ibret alır ve doğru ders çıkarır. Aksi halde, yol ve yön isabetli tespit edilemez. Sadece zafer ve başarılardan söz etmek, mağlubiyet ve başarısızlıkları gizlemek, bir millete yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. Günümüzde tarihle yüzleşmek konusunda Rusya'nın tutumu iyi bir örnektir. Rusya, komünizm ile çok kötü bir tecrübe yaşadı. Yanlış yapıldığını anlayınca, büyük bir ustalıkla, kanla gelen o rejimi, kansız, kazasız ve belâsız bertaraf etti. Ruslar, komünizmle, yani Sovyetler Birliği'yle kendilerine bir tuzak kurulduğunu geç de olsa anladılar. Rusya Devlet Başkanı Vladamir Putin, bunu en iyi anlayan ve Rusya'yı tarihi mecrasına döndüren bir devlet adamıdır. Devlet Başkanı Putin, Moskova'da bulunan Yahudi müzesini ziyaret ettiği sırada, Rusya'nın başına sarılan bu belânın kaynağını şu sözlerle açıkladı: "Rusya'nın tarihinin kara lekesi olan Sovyetler Birliği'nin kurucu üyelerinin yüzde 80'i Yahudi idi." Gerçekten de Gorbaçov'a kadar Sovyetler Birliği başkanlarının birçoğu Yahudi asıllıydı.Komünizm için yapılan çalışmaları Yahudilerin finanse etmesi, Rusya'daki komünist hareketin önderlerinin Yahudi olması, üzerinde düşünülmeye değer bir konudur. Meselâ Lenin ve onunla birlikte devrim için çalışan Troçki ve hatta Stalin, Yahudi kökenliydi. Stalin, Romalılara karşı isyan eden Yahudi kahramanı 'Kochba'nın adını, takma ad olarak kullanıyordu. Yaman Törüner 2 Eylül 2008 tarihli Milliyet gazetesinde bu gerçeği şöyle ifade eder: "Stalin de Siyonist idi. 1947'deki Yalta Konferansı'nın ardından Sovyetler Birliği'nin, Birleşmiş Milletler açıklamasını beklemeden İsrail Devleti'nin kurulmasını kabul etmesi, bu nedenle oldu."Rusya'da komünizm ihtilalinin uluslararası bir plân çerçevesinde gerçekleştirildiğini, İngiliz Başbakanı Wiston Churchill, Avam Kamarası'nda 5 Kasım 1919'da yaptığı bir konuşmada açıklamıştır. Churchill, Lenin'in Rusya'ya gönderilişini bir şişe içerisine konmuş tifo veya kolera virüsünün şehre su sağlayan kaynağa bırakılmasına benzetmiş ve şöyle demiştir: "Hareket büyük başarıya ulaşmıştır."ABD, 1933 yılına kadar Sovyetler Birliği'ni tanımamıştı. Buna rağmen CFR'nin kontrolündeki bankalar, Bolşeviklere milyarlarca dolar kredi verdiler. CFR üyelerinin ve kontrolündeki bankaların sahiplerinin Yahudi olması, Yahudilerin her hâlükârda Sovyetler Birliği'ni desteklediğini gösteren bir başka delildir.Sovyetler Birliği'nin kuruluşunda etkin rol oynayan Yahudiler, yıkılışında da boş durmadılar. Yahudiler, Batılıların telkiniyle özelleştirme furyasına katılan Devlet Başkanı Yeltsin'in uygulamalarından faydalanmak için hemen harekete geçtiler. Rusya'nın birçok stratejik kurumunu satın alan oligarkların Yahudi asıllı olması da gerçekten çok manidardır.Yahudilerin, Sovyetler Birliği'nin kuruluşundan beri Rusya üzerindeki hesaplarını bilen Devlet Başkanı Putin, Yahudi kökenli oligarklara fırsat vermedi, onlarla amansız bir mücadeleye tutuştu. Oligarklar, Rusya Devlet Başkanı Putin'e karşı suikast teşebbüsünde dahi bulundular. Sonunda kazanan Putin oldu. Oldu ama nasıl oldu? İşte işin püf noktası burasıdır. Devlet Başkanı Putin, Yahudilerin bu cenderesini, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleme aldığı 'Milli Ekonomi Modeli'ni kısmen uygulayarak parçaladı. Devlet Başkanı Putin, Milli Ekonomi Modeli'nin tamamını uygulama yönünde de hızlı ve kararlı adımlar atmaktadır. Bu gelişmeler, dünyada yeni bir çığırın açıldığının habercisidir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018