Bulundukları yörenin zengin insanlarından yardım toplayarak bazı hizmetler yapan belediyeler, başarılı olmuş veya başarılı kabul edilmişlerdir. AKP iktidarı bunu örnek almaya çalışıyor. Bilindiği gibi AKP iktidarı, belediyecilerin söz sahibi olduğu bir iktidar. Zira genel başkanları ve bazı bakanları belediyecilikten gelme insanlar. Bu sebepten olsa gerek, belediyecilikte geçerli olan yardım toplamayı, hükümet olarak da gündeme getirdiler. Halkın duygularına hitap ederek yardım toplamayı ve bu yolla ekonomiyi kurtarmayı düşünüyorlar. Böyle birşey olabilir mi? Yardım toplamanın yanlış bir yanı var mı? Bunlara benzer birçok soru sorulabilir. Başta şunu ifade etmek gerekir. Bir hükümet işe buradan başlamışsa, demek ki, o hükümetin yapabileceği hiçbir şey yoktur. Çünkü hükümetler, temel, genel ve öncelikli sorunları ele alırlar. Yardım toplama işini yapan birçok hayırsever kuruluşlar mevcuttur. Bu işi hakkıyla yapıyorlar. Hükümet, bu işleri bıraksın, yapması gerekenleri yapsın. Halkımız duyarlı ve vatanseverdir. "Borcumuz olduğu için milli konularda taviz vermek ve başkalarına boyun eğmek zorunda kalıyoruz" deniliyor. Halk da, buna cevaben "neyimiz varsa verelim, yeter ki bu zilletten kurtulalım, başımız dik gezelim" diyor. Hükümetin, gerçekten bu borçtan, bu zilletten kurtulma isteği var mı? Halktan yardım toplansa, bu kurtuluş gerçekleşir mi? Görünen o ki, böyle bir istek ve irade mevcut değil. Eğer bu olsa, kurtuluş için yol belli. Dünya Bankası ve IMF politikaları reddedilir, milli politikaya dönüş yapılır. Bir taraftan "IMF'siz olmaz" deyip IMF ile anlaşmalar imzalayacaksın, öte yandan duygu sömürüsü yapıp yardım toplamayı planlayacaksın. İşte bu olmaz. Diyelim ki halk, gereken yardımları yaptı, hükümet IMF politikalarını terk edecek mi? Terk etmeyecekse ne değişecektir? Eski tas eski hamam anlayışı devam etmeyecek mi?
AKP iktidarının ekonomik alanda da hiçbir şey yapamayacağı, kısa zamanda ortaya çıktı. Gerçi bu gerçek biliniyordu. Çünkü AKP'liler seçimden önce, IMF politikalarını aynen uygulayacaklarını söylüyorlardı. Dahası bu politikaların baş mimarı Kemal Dervaş'i partilerine davet ediyorlardı. Dolayısıyla ortada süpriz birşey yok.
AKP'liler farklı bir bakış tarzı ve uygulama sergileyemedikleri için, dostlar alışverişte görsün kabilinden işlerle uğraşıyorlar. Umut bağladıkları işlere bakınız. Hiçbirisi umut olabilecek cinsten mi? Yardım toplamak, özelleştirme yapmak. Hâlâ özelleştirmeden medet umuyorlar. Halbuki özelleştirme, dünya ekonomilerinin gündeminden çoktan çıktı. Kamu hizmetlerini özelleştirenler, şimdi "ne kadar da yanlış yapmışız" diye pişmanlık duyuyorlar bile. Adı üstünde, kamu hizmeti. Hem kamu hizmeti diyeceksin, hem de özelleştireceksin. Bunun mantığı var mı? AKP iktidarının bu gelişmelerden haberi olmadığı veya bu gelişmeleri görmezlikten geldiği, yapmayı düşündüklerinde anlaşılıyor.
Yardım toplayıp, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan hükümete tavsiyemiz şu: Hükümet olduğunuzu unutmayınız. Belediyecilikle, hükümet olmak aynı şey değildir. Hükümet olarak yapmanız gerekenleri yapınız. Belediye gibi kuruluşların yapması gerekenleri yapmya kalkarsanız, hükümet işlerini de başkaları yapmaya kalkar. O zaman da, kaos olur ve tartışılır konuma düşersiniz. Bizden söylemesi.
AKP iktidarının ekonomik alanda da hiçbir şey yapamayacağı, kısa zamanda ortaya çıktı. Gerçi bu gerçek biliniyordu. Çünkü AKP'liler seçimden önce, IMF politikalarını aynen uygulayacaklarını söylüyorlardı. Dahası bu politikaların baş mimarı Kemal Dervaş'i partilerine davet ediyorlardı. Dolayısıyla ortada süpriz birşey yok.
AKP'liler farklı bir bakış tarzı ve uygulama sergileyemedikleri için, dostlar alışverişte görsün kabilinden işlerle uğraşıyorlar. Umut bağladıkları işlere bakınız. Hiçbirisi umut olabilecek cinsten mi? Yardım toplamak, özelleştirme yapmak. Hâlâ özelleştirmeden medet umuyorlar. Halbuki özelleştirme, dünya ekonomilerinin gündeminden çoktan çıktı. Kamu hizmetlerini özelleştirenler, şimdi "ne kadar da yanlış yapmışız" diye pişmanlık duyuyorlar bile. Adı üstünde, kamu hizmeti. Hem kamu hizmeti diyeceksin, hem de özelleştireceksin. Bunun mantığı var mı? AKP iktidarının bu gelişmelerden haberi olmadığı veya bu gelişmeleri görmezlikten geldiği, yapmayı düşündüklerinde anlaşılıyor.
Yardım toplayıp, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan hükümete tavsiyemiz şu: Hükümet olduğunuzu unutmayınız. Belediyecilikle, hükümet olmak aynı şey değildir. Hükümet olarak yapmanız gerekenleri yapınız. Belediye gibi kuruluşların yapması gerekenleri yapmya kalkarsanız, hükümet işlerini de başkaları yapmaya kalkar. O zaman da, kaos olur ve tartışılır konuma düşersiniz. Bizden söylemesi.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018