Rusya, Çar Petro I den itibaren gerek Karadeniz kıyılarına inmek ve gerekse doğu istikametine doğru bir yayılma politikasını başlatınca, Fethettiği Türk topraklarında Çarlık rejimini hemen uygular Verimli arazileri Rus Aristokrasisine dağıtarak, askeri baskı ile Türkleri karın tokluğuna çalıştırmaya başlar. Bu hayata tahammülü olmayanlar da Bozkır'a çekilerek göçebe hayvancılığa devam eder. Bu şartlar altında ezilen Rus Egemenliğindeki Türkler, 1905 yılında Çarlı rejimine karşı isyan eden Rus Liberalleri ile işbirliği yapar. Savaşçı yetenekleri ile liberallerin kazanmasını sağlarlar. Çar, Rus liberallerinin isteklerini yerine getirirken baş edemediği Türklerinde, Ruslar gibi eşit haklara sahip olmasını ve kendi kültürlerine göre eğitim haklarını tanır. Bu gelişme Türkleri çok etkiler. Daha iyi bir hayat yaşamına ulaşabilmek için bu olaydan sonra Türk halkı Rus devrimcileri ile işbirliğine girişmişlerdir. Sonuçta Türklerde iki düşünce akımı gelişir. Bunlardan birincisi: Birleşik Rusya içerisinde özel bir varlığa kavuşmak. Bunlar Kazan Bölgesinde oturan tatarlardır. Ülkelerinde haddinden fazla Rus getirildiği için ayrı bir muhtar eyalet kurmaları mümkün değildi ama kültürel özekliklerin elde ederek özgürce yaşamak ve kültürlerini geliştirmek isteyenlerdir. Bunlara Türkçüler de denir. Kazan Bölgesinde faaliyette bulunurlar. İkicisi ise: Federatif bir Rusya içerisinde özgür devletler kurmaktı. Çünkü bunların yurtlarında Ruslar azınlık durumundaydı. Bu nedenle Rusya Federasyonu yapısı içinde kendi kendilerini yöneten özgür bir devlet olmayı amaçlıyorlardı. Türkmenistan, Azerbaycan, Dağıstan gibi. 8 Mart 1917'de Petrograd ayaklanması başlayınca Bolşevikler Türk ülkelerinde de faaliyet ve propagandaya girişirler. Önce büyük kentlerde Türk yandaşları ile şehir yönetimlerine el koymaya çalışırlar. Bu düşüncelerin Türkler arasında yayılmasını sağlayan Albayrak gazetesi sahibi ve yazarı VAHİDOF'dur. İlk önce Kazan Türklerini Örgütlemeye başlar. Yerli Komünistler de Rusya'nın derhal barışa gitmesini, işçi ve erler Sovyet'inin ülkede egemen olmasını, toprakların köylüler arasında paylaştırılmasını ve dağıtılmasını isterler.Taşkent'te, Zeki Velidi Togan'ın çalışmaları sonucunda 22-29 Nisan 1917 tarihleri arasında UMUMİ TÜRKİSTAN İCRA KOMİTELERİ ÜLKE KOMİTESİ toplanır. Bu toplantıda Türk delegeleri yanında Rus delegeleri de katılmıştır. Bu delegeler Türkistan şehirlerindeki belediyelerde iki yönetimin bulunmasını isterler. Türk ve Rus belediye yönetimi olarak çalışmasını arzularlar. Fakat Hıfzı Velidi Togan'ın çalışmaları sonucunda bu ayırım önlenir. Yalnız Belediye hizmetlerinde Türklerin ve Rusların hizmetlerinde eşitlik ilkesine göre çalışma benimsenir. Her iki dine ait din adamlarının da çalışmaları yeniden düzenlenir. 29 NİSAN 1917- 3 MAYIS 1917 tarihleri arasında Taşkent'te bulunan delegeler tarafından TÜRKİSTAN MÜSLÜMANLARI İCRA KOMİTESİ KONGRESİ toplanır.. Bu kongrede Rus temsilci yoktur. İslami birliği sağlayıcı kararlar alınır. Bu kongreden sonra Kazan'da kendilerine göre bir örgüt kurmaya çalışırlar. Barışın biran önce yapılmasına, egemenliğin işçi ve asker Sovyet'ine geçmesine, toprakların köylüye eşit bir şekilde dağıtılmasına, Aristokrat egemenliğine son verilmesine dair kesin kararlar alınır. Bu kararların alınmasının hepsinde Zeki Velidi Togan önderlik etmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012