Terörle mücadelede Vatandaşlık Maaşı

Terörle mücadelede sadece askeri yöntemler yeterli değildir.
Bir taraftan bu yöntemler devam ederken diğer taraftan da terörü oluşturan, besleyen, devamını sağlayan her türlü nedenin de ortadan kalkması lazım.
Terörün güç bulmasında en önemli etkenlerden birisi ekonomideki yetersizliktir.
Gelir yetersizliği, asli ihtiyaçların karşılanamaması, başkalarına muhtaç hale gelinmesi, işsizlik, sosyal güvenceden uzak kalma ve bunun gibi birçok sebep vatandaşları başka arayışlara itmektedir. Bir de bunun üzerine dış kaynaklı propagandalar, baskılar da devreye girince birçok kimse sadece karın tokluğuna terör eylemlerine katılır noktaya gelmektedir.
Bu mesele çözüldüğü takdirde terörün insan kaynaklarının önü de kesilmiş olacaktır.
Yukarıda saydığımız ekonomik nedenlerin ortadan kalkması ancak Bağımsız Türkiye Partisi’nin Vatandaşlık Maaşı projesiyle mümkündür.  Bu proje bir seçim vaadi değil, mantığı Milli Ekonomi Modeli’nde detaylı olarak izah edilen bilimsel temellere dayanan bir çalışmadır.
Bu projeye göre 18 yaşını doldurmuş her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına 500 TL Vatandaşlık Maaşı verilecektir. 18 yaşından küçükler ise en az 250 TL olmak üzere öğrenim bursu alacaklardır. Milli Ekonomi Modeli hiçbir vatandaşı dışarıda bırakmamaktadır.
Vatandaşlık Maaşı, bir takım terör eylemleri yapıldı da bunların önünün kesilmesi için taviz niteliğinde verilmesi düşünülen bir maaş değildir. Bu noktayı çok iyi anlamalıyız.
Vatandaşlık Maaşı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının bir gereği olarak, bu kimlik taşındığı için verilecektir. Sadece terörün yoğun olarak yaşandığı yerlerde değil, Türkiye’nin her karışında, yaşayan herkese verilecektir.
Genel af, terörle mücadele kapsamında ele alınmaktadır ve terör eylemleri arttığı için düşünülmektedir. Belki bu şekilde terör eylemlerinin azaltılması beklenmektedir.
Ama bu tür bir af asla terörü azaltmayacaktır. Çünkü böyle bir af, artan terör eylemlerinin bir neticesinde çıkmaktadır ve teröristler ve onların arkasında bulunan iradeler bu gerçeği çok iyi görmektedir. Terör eylemleri neticesinde bir taviz koparılıyorsa, eylemler artmaya devam eder. Taviz elbette ki yeni tavizleri doğurur. Yeni Anayasa çalışmalarını, eyalet sistemini de bu kapsamda değerlendirmekte fayda var.
Vatandaşlık Maaşı, terörün neticesi olarak değil, vatandaşlara bir hizmet kapsamında verilmektedir ve sadece güneydoğuyu değil, tüm Türkiye’yi kapsamaktadır.
Vatandaşlık Maaşı bir taviz değil, devletin milletine hizmetidir.
Vatandaşlık Maaşı, vatandaşların devletine olan güvenini yeniden tesis edecektir.
Vatandaşlık Maaşı, geçim sorununu ortadan kaldıracağından vatandaşların birbirlerine olan dayanışmasını, birlik ve beraberliği sağlam bir zemine oturtacaktır.
Kendisine ve tüm aile fertlerine maaş bağlandığını gören bir anne, bir baba oğullarının ya da kızlarının böyle cömert, baba bir devlete karşı çıkmasına, silah doğrultmasına asla müsaade etmeyecektir.
Sırf bu ülkenin kimliğini taşıdığı için devletinden maaş alan bir vatandaş, civarında böyle baba bir devlet aleyhinde propaganda yapılmasına, ajanlık faaliyetlerinin yürütülmesine asla müsaade etmeyecektir. Bunun anlamı, her vatandaş polistir, her vatandaş, jandarmadır, her vatandaş milli istihbarat elemanıdır.
Vatandaşlık Maaşı, tüketimi de canlandıracağından, genişleyen ve canlanan pazar sayesinde üretim de canlanacak ve yeni iş sahalarının devreye girmesine neden olacaktır.
Tüketim Türkiye’nin her yerinde artacağı için, üretim de homojen olarak her yerde artacaktır. Yani insanlar iş bulmak için sağa sola gitmek zorunda kalmayacak bulundukları yerde çalışma imkanına sahip olacaktır.
Devletten aldığı Vatandaşlık Maaşıyla geçimini garanti altına alan bir genç, buna iş imkanı da eklendiğinde asla terörün pençesine düşmeyecektir.